Tarihçi-yazar Sinan Meydan son kitabını SÖZCÜ’ye anlattı - 2 -

Tarihçi-yazar Sinan Meydan, “Atatürk Etkisi” adlı  yeni kitabında Türkiye’nin anayasa referandumundan sonra 142 yıl geriye, Abdülhamit dönemine döndüğünü yazdı. Meydan “Abdülhamit rejiminin özü istibdattı. Basına sansür vardı. Çok sayıda kelime yasaklanmıştı. Metin Akpınar’a ve Müjdat Gezen’e yapılanlar, 142 yıl geriye dönüş konusunda maalesef ne kadar haklı olduğumu kanıtlıyor” dedi. İşte tarihçi-yazar Sinan Meydan’ın büyük beğeni toplayan kitabı “Atatürk Etkisi” ve Türkiye gündemine dair anlattıkları:

OLAĞANÜSTÜ BAŞARILARI VAR

- Atatürk’e duyulan büyük inancın ve güvenin temel kaynağı nedir?

Cevap Çanakkale’dir… Atatürk’ün Çanakkale’deki “Anafartalar Kahramanlığı” tüm Anadolu’da duyulmuştu. Atatürk’ün Milli Mücadele’nin “doğal lideri” olmasının en temel nedeni onun Çanakkale’de gösterdiği olağanüstü başarılardı. Örneğin Sakarya Savaşı öncesinde Meclis tarafından başkomutan seçildiğinde bazı milletvekilleri ve gazeteler, “Çanakkale’de vatanı kurtaran Mustafa Kemal Paşa’nın Sakarya’da da vatanı kurtaracağını” söylemişti. Bu konudaki belgeler kitabımda var.

[caption id="attachment_2967053" align="alignnone" width="880"]İŞTE NUTUK’UN 1927 YILINDAKİ İLK BASKISI Tarihçi yazar Sinan Meydan’ın çalışma odasında dev bir kütüphane bulunuyor. Elinde tuttuğu ise 1927 tarihli, Nutuk’un ilk orijinal baskısı... Meydan’ın kütüphanesinde çok sayıda tarihi belge de yer alıyor. İŞTE NUTUK’UN 1927 YILINDAKİ İLK BASKISI
Tarihçi yazar Sinan Meydan’ın çalışma odasında dev bir kütüphane bulunuyor. Elinde tuttuğu ise 1927 tarihli, Nutuk’un ilk orijinal baskısı... Meydan’ın kütüphanesinde çok sayıda tarihi belge de yer alıyor.[/caption]

‘FABRİKAYA İHTİYAÇ VARDI’

- Kitapta geçen ‘üç beyaz’ parolasını açıklar mısınız?

Daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce TBMM’de İsmet Paşa ve birçok milletvekili Türkiye’nin her şeyden önce fabrikalara ihtiyacı olduğunu söylüyordu. O zamanlar en çok “üç beyaz”a, yani una, şekere ve beze ihtiyaç vardı... Osmanlı’dan Cumhuriyete ciddi bir sanayi varlığı kalmamıştı. “Atatürk Etkisi”yle Türkiye’de fabrikalar kuruldu. Ben araştırmalarım sonunda 1923-1938 arasında Türkiye’de 46 fabrika kurulduğunu gördüm. 1938’de Türkiye artık üç beyaza muhtaç değildi.

- Bugün ise şeker fabrikaları satışa çıkarıldı. Sizce nereye doğru gidiyoruz?

Türkiye’nin ayağa kalkması için yeniden üretmekten başka çaresi yoktur. “Üreten Türkiye”yi kurmak, ekonomide “Atatürk Etkisi”nin yeniden hayata geçirilmesiyle mümkündür.

‘EN ÇOK KİTAP YAZILAN LİDER’

- Siz, “Atatürk Etkisi”ne dönülmesi gerektiğini söylüyorsunuz… Oysa Türkiye hâlâ Atatürk’ü tartışıyor. Bir de Rus lider Putin’in “Atatürk müthiş bir insan. Türk ulusu için çok şey yaptı” sözü var. Sizce Atatürk dünyada daha mı iyi anlaşılıyor?

- Evet. Dünya üzerinde hakkında en çok kitap yazılan liderlerden biri Atatürk. Benim de son kitabımda belirttiğim gibi “Atatürk Etkisi” aynı zamanda “küresel” bir etkidir. Emperyalizme ve sömürüye karşı özgürlük ve bağımsızlık savaşlarını yaratan etkidir. Dünyada Atatürk’ün bu etkisi keşfedilmeye başlandı. Her şeyden önce dünyada aklı başında liderler ve bilim insanları Atatürk’ün bir “barış savaşçısı” olduğunu görmeye başladı. Geleceğin dünyasında Atatürk çok daha iyi anlaşılacak.

- Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in televizyon programındaki sözleri ve sonrasında yaşananlar için neler söylersiniz?

Ben bu son kitabımda Türkiye’nin, anayasa referandumundan sonra 142 yıl geriye, Abdülhamit dönemine döndüğünü yazdım.  Abdülhamit rejiminin özü istibdattı. Basına sansür vardı. Çok sayıda kelime yasaklanmıştı. Metin Akpınar’a ve Müjdat Gezen’e yapılanlar, benim bu 142 yıl geriye dönüş konusunda maalesef ne kadar haklı olduğumu kanıtlıyor. Farkında mısınız? Bugün de yasaklı kelimeler var! Mesela ‘Sarı Yelekliler’, ‘Gezi’ vb. birçok kelime fiilen yasaklı durumda…  Bunları kullandığınızda kendinizi mahkeme kapılarında bulabilirsiniz!

05kitap

02szt05a_ant_ist_izm_ank_adn_trb

Atatürk önce cehaleti yenmeyi amaçlamıştı


- Kitapta Cumhuriyet döneminin çocuklara bakış açısını da irdeliyorsunuz. Bugün çocuk istismarını ve şiddeti tartışıyoruz... Tarihte çocuğun yeri hakkında neler söylersiniz?

“Atatürk Etkisi” aynı zamanda çocukları koruyan, kollayan bir etkidir. Atatürk, zorlu ve uzun savaş yıllarında babasız, sefil, perişan kalan öksüz, yetim çocuklardan çok etkilendi. Bu nedenle daha Milli Mücadele’nin başlarında Ankara’da kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti’ni (Çocuk Esirgeme Kurumu’nu) himayesine aldı. Öksüz, yetim çocuklara kol kanat gerdi. Atatürk’ün 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalamasını, anne ve çocuk sağlığı için yaptığı çalışmaları hep bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Atatürk Cumhuriyeti’nin bir “çocuk davası” vardı.

[caption id="attachment_2967060" align="alignnone" width="880"]Meydan, kitabında Atatürk eğitim devrimini anlatıyor. Meydan, kitabında Atatürk eğitim devrimini anlatıyor.[/caption]

- Atatürk’ün eğitime etkisini de anlatmışsınız. Ancak eğitim sistemi Türkiye’de en büyük sorunlardan biri. Neden ilerleyemiyoruz?

ÜST ÜSTE REFORMLAR

Atatürk, her şeyden önce eğitim yoluyla yaygın cehaleti yenmeyi amaçlıyordu. Bunun için öğretmen ve okul sorununu çözmek zorundaydı. Cumhuriyet kurulurken 40 bin köyün 37 bininde okul ve öğretmen yoktu. Atatürk, bir grup idealist eğitimciyle birlikte devrimci çözümler üretti. Mustafa Necati, Reşit Galip, İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Ali Yücel, “Atatürk Etkisi”nin yarattığı eğitim neferleriydi. Onların çabalarıyla köylere okullar açıldı, Köy Enstitüleri kuruldu. Üniversite reformu yapıldı. Akılcı, bilimsel, laik ve milli eğitim politikalarıyla Türkiye, eğitim sorunlarına çözüm buldu. Bugün Türkiye’nin eğitim sorunlarını çözebilmesi için eğitimde ‘Atatürk Etkisi’ ne ihtiyaç vardır.

-BİTTİ-