İstanbul’da onlarca turistin taksiciler tarafından dolandırıldığı, taciz ve hakarete maruz kaldığı bilgisi üzerine 28 Haziran'da harekete geçen İstanbul Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri 4 ay boyunca yürüttükleri takip sonucu çeteleşen taksicileri deşifre etmişti. Mahkeme kararıyla yapılan dinlemeler ve fiziki takipler sonucu A.A. isimli bir kişi tarafından yönetildiği belirlenen taksicilere düzenlenen operasyonda 25 şüpheli gözaltına alındı.

DELİLLERLE ORTAYA KONULDU

Emniyetteki sorgulamalarda; nitelikli hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık, cinsel taciz ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarına karıştıkları belirlenen taksicilerin, havalimanından aldıkları turistleri istedikleri adrese götürmek için yolu uzatıp fazla ücret aldıkları, ücreti fazla bulan turistlerden ise zorla para aldıkları belirlendi. Taksicilerin istedikleri parayı alamadıkları zaman da turistleri ücra yerlerde indirdikleri delillerle ortaya konuldu.

[caption id="attachment_5252290" align="aligncenter" width="1200"] FOTO:SÖZCÜ - Operasyonda el konulan taksiler trafikten men edilmişti.[/caption]

MAHKEME KARARINDA İLGİNÇ DETAY

Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler savcılığa sevk edildi. Savcılıkta yapılan sorgulamaların ardındantutuklama istemiyle İstanbul 8. ve 9. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

MAĞDURLAR YABANCI UYRUKLU OLDUKLARI İÇİN!

Sözcü muhabiri Tugay Saday'ın özel haberine göre; İstanbul 8. ve 9. Sulh Ceza Hakimliği tarafından açıklanan gerekçeli kararda ise şüphelilerin tutuklanma koşullarının var olduğu ancak müştekilerin büyük çoğunluğunun yabancı uyruklu olmalarından kaynaklı mahkeme sürecinin uzayacağı için adli kontrol şartına hükmedildiği belirtildi.

İŞTE O KARAR

İşte tartışma yaratan gerekçeli karar; "Her ne kadar şüphelilerin üzerlerine atılı Serbest Meslek Sahibi kişilerin dolandırıcılığı suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklanmaları talep edilmiş ise de atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu, delillerin toplanmış olması, kaybolma ve karartılma şüphesinin bulunmayışı dosya içerisinde tape kayıtlarının, fiziki takip çözümlerinin fotoğraf baskılarının bulunması, şüphelilerin bir kısmının birbirleri ile tanışıklıklarının ve irtibatlarının ortaya konulmuş olması, bu bağlantıların telefon görüşmeleri ile de ilişkilendirilerek evraka açıklamalı şekilde eklenmiş olması ile delillerin müşteki ifadeleri dahil ikmal olunmuş olması, bu noktada şüphelilerin müdahalelerine açık delilin bulunmayışı, müştekilerin büyük çoğunluğunun yabancı uyruklu olmalarından kaynaklı mahkeme evresinde uzunca bir uluslararası istinabe sürecinin yaşanmasının muhtemel görülmesi, bu evrede soruşturma ve kovuşturmanın dosyada müşteki ve şüpheli sayısının çokluğuna bağlı olarak yanı sıra dosyanın kapsamı ikmal olunacak mahkeme beyanlarının alabileceği süreç hususunun da göz önünde bulundurulması, şüphelilerin ikametgahlarının belirli olması, sorguda ve emniyet aşamasında şüpheliler bakımından somut kaçma şüphesinin izlenmeyişi, sevke konu suça öngörülen ceza miktarının da nazara alınması ile tutuklama koşullarının var olduğu kabul edilmekle beraber adli kontrol tedbirlerinin şüpheliler bakımından uygulanmasının hem dosyanın sağlıklı şekilde tamamlanarak karara bağlanması hem de şüpheliler açısından uzunca bir süreç alması muhtemel yargılamanın telafisiz zararlara sebebiyet vermemesi için daha uygun ölçülü olacağı değerlendirilmekle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tutuklama talebinin reddi ile, şüpheliler başka suçtan hükümlü veya tutuklu değilse Adli Kontrol şartıyla serbest bırakılmalarına karar verilmiştir”

VALİ TURİST VURGUSU YAPMIŞTI

Öte yandan 15-22 Nisan Turizm Haftası açılış programında konuşan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, "Ne kadar kalırlarsa kalsınlar, turistin kendi ülkesinden daha güvenli bir şekilde İstanbul'dan memnun bir şekilde ayrılması için çalışacağız. Onları huzursuz edecek olaylara karşı tüm tedbirleri alacağız. Arzu etmiyoruz ama bir suçla karşılaşıyorsa tespit edip adalete teslim edeceğiz. O turiste de geçmiş olsun, kusurumuza bakmayın diyerek onun sıkıntısını paylaşacağız. Bunu yapacağız" demişti.