İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) tarafından düzenlenen Türk Madenciliğinde Farkındalık ve Uluslararası Marka Yolculuğu Bilgilendirme Toplantılarının 7’incisini Elazığ’da düzenledi. Elazığ TSO'da yapılan toplantıda madencilik hakkında bilgiler verildi.

Elazığ’ın ihracatının yüzde 80’inin madencilik sektöründen yaptığını belirten Vali Çetin Oktay Kaldırım, “Geçen yıl 196 milyon dolar ihracat yaptı. Bu sene ilk 7 ayda 132 milyon dolar ihracat yapıldı. Geçen yıl ki rakamları aşacağız. Madencilik ve yer altı kaynakları çok önemli. MTA gerçekten tarihin en büyük işlerini yapıyor. MTA uluslararası alanda bayrak kuruluşlarımızdan birisi. Şu anda Doğu Akdeniz’de ve diğer coğrafyada yürüttüğü faaliyetleri çok önemli" dedi.

MTA Genel Müdürü Cengiz Erdem - İHA


MTA GENEL MÜDÜRÜ'NDEN KAZ DAĞLARI GÖNDERMESİ

Madenciliğin insan hayatında vazgeçilmez bir yeri olduğuna dikkat çeken MTA Genel Müdürü Cengiz Erdem, “ABD, Kanada, Avustralya, Güney Afrika ve benzeri ülkeler yapılan madencilik faaliyetleri sırasında orman idaresi tarafından ağaçların kesilmesi bir tartışma konusu değilken ülkemizde böyle bir gündemin oluşturulması, ilginç bir durumdur. Hele ki üzeri örtülü bir madenin çıkartılması için zorunlu olarak kesilen bu ağaçların birkaç misli dikilecek olması ve yer altı kaynaklarımızın ekonomimize kazandırılması söz konusuyken. Her ne kadar madenciliğin insanlık tarihindeki yeri binlerce yılın içerisinde sığmış olsa da, madenler milyonlarca senede gerçekleşen jeolojik olaylar ve magma hareketleri sonucu oluşmaktadır. Bu nedenle hiçbir maden yapay olarak oluşturulmasının mümkün olmadığı bilinmektedir. Bunların yerinin değiştirilmesi de mümkün değildir. Yani madenler bulundukları yerde çıkarılıp işletilen varlıklardır. Tarih boyunca insanların ısınma ihtiyacını karşılamak için kullandığı ormanlar, günümüzdeki varlığını madencilik sektörüne borçludur. Kömür, petrol, doğalgaz, jeotermal ve uranyum gibi kaynakların bulunması ve çıkartılması, bugün ormanlarımızın teminatıdır. Eğer bunlar sektöre ve halkımıza sunmasak yakacak için bile bu ormanlar bizim ihtiyacımızı karşılamaz. Madenciliği ormanları katleden bir faaliyet gibi göstermek isteyenlerin, madencilik- orman ilişkisini bu çerçevede değerlendirmesi gerekmektedir. Günlük hayattaki bazı ihtiyaçlarımızdan vazgeçmiyorsak madenlerden yer altı kaynaklarını çıkartılmasından da vazgeçemeyiz. Bu bağlamda inanç ve siyasi görüşleri bir kenara bırakıp madenciliğin gerekliliği konusunda ortak bir paydada buluşup çözüme ulaşmak gerekmektedir” diye konuştu.