Seçim gezisinden dönerken bindiği helikopterin 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi yakınlarında düşmesi sonucu BBP'nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve dönemin BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Meclis üyesi adayı Murat Çetinkaya, gazeteci İsmail Güneş ve pilot Kaya İstektepe yaşamını yitirdi. Yazıcıoğlu vasiyeti üzerine Ankara'da Tacettin Dergahı bahçesine defnedildi. Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya ve İsmail Güneş Sivas'ta toprağa verilirken, helikopter pilotu Kaya İstektepe ise İstanbul'da defnedildi. 10'uncu yılında Yazıcıoğlu ve beraberindekiler Ankara ve Sivas'ta çeşitli programlarla anılırken, aileler ve partililer 'suikast' olarak nitelendirdikleri olayın sorumluların aradan geçen süre içerisinde cezalandırılmamasının hüznünü yaşıyor.

Kazada Yazıcıoğlu'nun yanı sıra BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP'li Murat Çetinkaya ve gazeteci İsmail Güneş can vermişti...


BBP İl Başkanı Uğur Bulut, 'suikast' olarak nitelendirdiği olayın üzerinden 10 yıl geçtiğini ifade ederek, şunları dedi: "10 yıl boyunca onun bıraktığı hareketimize sahip çıkarak onun davasına sahip çıkarak, onun duruşu ile onun ayak izlerine basmaya çalışan bir siyasi hareketiz. Dolayısıyla 10 yıl önce hain bir suikast sonucu kaybettiğimiz genel başkanımızın hukukun aydınlatılmamasının da üzüntüsünü yaşıyoruz. Biz her daim hukukun içerisinde kalarak bir mücadele verdik. Neticesinde istedik ki şehit Muhsin başkanın hukuku aydınlatılınca, Türkiye'de kurumlarımıza sızmış, sadece devletimize nüfus cüzdanı ile bağlı, ancak başka istihbarat birimlerine, başka milletlere ve küresel güçlere hizmet eden kişilerin sökülerek kurumlarımızdan atılması ve bunların kanun önünde hesap vermesi. Ben 15 Temmuz günü de Valiliği ilk ziyaret eden il başkanlarından biriyim. O gün de söylediğimiz gibi Türkiye'de darbeleri sorgulamak istiyorsanız Muhsin Yazıcıoğlu suikastını sonuna kadar aydınlatmanız lazım. Türkiye'de adaleti tesis etmek istiyorsanız, Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşlarını kaybettiğimiz suikastı sonuna kadar aydınlatmak zorundasınız. Bu yolda mücadelemiz sonuna kadar devam ediyor. Hukuk adına, adalet adına bir arayış içerisindeyiz. Son dönemde bazı üst düzey bürokratların haklarında takipsizliğin kaldırılması bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Ancak bunların çıkarılacağı bir mahkemenin olmaması da bizleri üzüyor. Bizim Türk adaletine güvenimiz tamdır. Sayın Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanına sesleniyoruz. Şayet kardeşlik hukukuna uyacaksanız 10 yıl oldu. Dile kolay 3 bin 650 gün. Kim vardır ki kendi bir sevdiğinin 3 bin 650 gün boyunca hukuku aydınlatılmasın ve buna tepki göstermesin. Bize dönem dönem çeşitli siyasiler 'Bunlar Muhsin Yazıcıoğlu üzerinden siyaset yapıyor' diyorlar. Ancak şunu da iyi bilsinler ki biz Muhsin Yazıcıoğlu'nun üzerinden hiçbir dönem siyaset yapmadık. Biz geçmişimizi rahmetle anarız. Bizim Muhsin Başkanı konuşmamız vefadan, imandan ve Alperenliğimizdendir. Bizi bununla itham edenler Türkiye'de hukuku tesis etsinler diye düşünüyorum."

FOTO:DHA


Muhsin Yazıcıoğlu'nun bağımsız ve bağlantısız bir siyasi lider olduğunu ifade eden Bulut, "Arkasında küresel, emperyalist güçler ya da siyaset mühendisleriyle siyaset yapan biri değil de, milletiyle birlikte siyaset ve ittifak yapan bir dava, siyaset ve gönül adamıydı. Muhsin Başkan milletimizin her türlü yokluğunda olmuş bir devlet adamıydı. Milletimizin başı sıkıştığı zaman 'durun bakalım Muhsin Yazıcıoğlu ne söyleyecek' diye dönüp baktığı bir devlet adamıydı. Anadolu kıtasına yaydığı tohumun bugün yeşerdiğini görmekteyiz. Onun yeşerdiğini görmekten de son derece memnuniyet duyuyoruz" diye konuştu.

FOTO:DHA - Gazeteci İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş ve BBP Sivas İl Başkanı Uğur Bulut

'BİZİM VAZGEÇME GİBİ BİR NİYETİMİZ YOK'


Gazeteci İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş, 10 yıldır mücadele verdiklerini ifade etti. Eşinin de vefat ettiği kazanın aydınlatılması halinde Türkiye'de faili meçhullerin kalmayacağını ve darbelerin olmayacağını savunan Yasemin Güneş, şöyle konuştu: "Bizim en çok zorumuza giden 2009 yılında maalesef adaletin de devlet görevlilerinin de o gün donmuş olmalarıydı. Bir kere de bizim için 'Ey savcılar' diye seslenmelerini istiyoruz. Bugün kardeşim diye meydanlar da andıkları kardeşleri için hiçbir şey yapmadılar. Bu devletin Tuluğhan ve Çağan'a(Çocukları) karşı vereceği bir hesap var. Özellikle hükümetin Tuluğhan ve Çağan'a babasının nasıl öldüğünü ispatlamak zorundalar. Çünkü adaletin olmadığı bir yer de devletin çok hükmü olmuyor. Adalet olursa o koltuklar da oturabilirler. Bugün bana dokunmadılar, başkalarına dokundular diye düşünmemeliler. Dün bize dokunanlar, bugün kendilerine dokunduklarını gördüler. FETÖ'dür ya da başka terör örgütüdür ben bunları bilmem. Zaten bu iş cinayettir ve teröristliktir. Bir insanın canına kıymak zaten teröristliktir. 10 yıldır 5 kere bizim dosyamız kapandı. Ama her seferinde Allah bize yardım etti. En sonunda 15 Temmuz darbe gecesinde 2011 yılında serbest bıraktıkları Aydın Özsıcak ve Davut Uçum'un da olduğu 9 kişiden o gece 2011 de tutuklanan bu kişiler 9 ay sonra serbest bıraktılar. 15 Temmuz'da serbest bıraktığı insanlar bir yasayla kendilerini vurdular. Muhsin Yazıcıoğlu suikast dosyası Türkiye'nin en iyi dosyasıdır. Bu işi aydınlatırlarsa Türkiye'de zaten faili meçhul ya da darbeler olmayacak. Döneminde 'kaza içinden kaza çıkarmayın' dediler ama, kazanın içerisinden darbeler ve FETÖ'ler çıktı. İnşallah bir gün aydınlatılacak diye ümit ediyoruz. Bizim kesinlikle vazgeçme gibi bir niyetimiz yok. Önümüze her türlü engeli çıkarsınlar. Allah bize her türlü yardım ediyor. Bir yerde bir açık kalıyor. Biz o açıktan yararlanarak sürekli bu davayı sürdürdük.

İsmail Güneş'siz geçen 10 yıl sorulan Yasemin Güneş, "Bir kere ben eşten önce çok iyi bir arkadaşımı ve dostumu kaybettim" diyerek gözyaşlarını tutamadı.