Seçimlerden önce “SÖZCÜ Adaylara Soruyor” dizimiz için 11 ile gitmiş, 26 adayla konuşmuştum. Şimdi de seçilmiş başkanlarla konuşmak için yine yollardayım. Kimi CHP’li, kimi bağımsız, kimi ittifak adayı... Gördüğüm şu; orta halli ailelerin eğitimli Anadolu çocukları oturmuş koltuklara. Onlardan biri de Bilecik’te Semih Şahin. CHP’li Şahin ile “Burası belediye değil” dediği Bilecik Belediye binasında konuştum.

‘HALKA GÜVEN VERDİM’

-3 dönem sonra AKP’li rakibinizi geçerek Bilecik’te CHP’li başkan oldunuz. Bu başarının sırrı ne?

Rakibim fazla umut vaat etmeyen bir isimdi... Benim ise hem belediyecilik tecrübem, hem akademisyenliğim seçmene güven verdi. Ayrıca ben ön seçimle aday oldum, inatla istedim bunu. İkincisi; buranın yerlisiyim,
annem CHP Kadın Kolları eski Başkanı. 70’li ve 80’li yıllarda ailemden belediye başkanlığı yapmış isimler var. Son olarak seçimin stratejisini iyi kurduk, tek başıma kurdum ben bunu. Alışılmış seçim yöntemleriyle
bu seçimin alınamayacağını görüyordum. Çünkü müthiş bir korku imparatorluğu yaratılmış burada.

‘MEMURLARI UYARDILAR’

-Ne demek o?

-Kampanyam sırasında sosyal medyada benim herhangi bir paylaşımımı “beğenmiş” bir belediye çalışanı doğrudan işten atıldı mesela. Sadece “beğen” tuşuna bastığı için. Memursa uyarıldı.
Bu kadar büyük bir baskı vardı. Gençlerin durumu daha da vahim, AK Parti’ye üye olmadan bir kişi bile iş bulamaz. Diyelim işe alındı, işten atılır. Böyle bir korku imparatorluğu...

‘BELEDİYE YOK Kİ...’

-İnsan inanmak istemiyor bunlara...

-Haklısınız, çok acı, ama gerçekler bunlar. İnsanlar fena bastırılmış. Herkes gergin, herkes birbirine düşman, selamı sabahı kesmiş. O nedenle hep umuttan söz ettim halka. “Umut korkuyu
yenecek” dedim, öyle oldu.

İlk iş ne yapacaksınız?

Bilecik’in gelişim eğrisini ortaya çıkartacağım. Amacım ilk bir ay içinde bunu tamamlamaktı. Ancak gördüm ki belediye diye bir şey yok. Önce belediyeyi kuracağım. Her şey özel kalem üzerinden sadece başkana bağlı burada. Kurum tamamen ortadan kaldırılmış. O nedenle önce tüm müdürlükleri ile belediyeyi kurmam gerekiyor. Bu arada bankamatikçiler var, onları çıkartacağım.

‘PARA YOK ÇALIŞAN VAR’

-Ne iş yapıyormuş bu bankamatikçiler?

Belediye bir takım işletmeler açmış, ama bu işletmelerden para geldiği yok. Bir sürü insanı buralarda çalışıyor gösterip maaş dağıtıyor. Böyle bir model...

-Ne yapacaksınız Bilecik için?

Benim aday olmam için çağrı yapan ve destekleyen insanlardan biri dedi ki bana, “Ben sizden hiçbir şey istemiyorum, eskisi gibi gülelim, huzur bulalım yeter...” İlk yapacağım insanlara bu olumlu duyguları geri vermek. Şimdiden gülümsemeye başladı Bilecik halkı. Ve unutmayın AK Partili seçmenden de çok oy aldım ben, başka türlü yüzde 28’den 51’e çıkamazdı oy oranımız.

‘MÜDÜRLER DE BEYAN VERECEK’

-Belediye yönetimine dair kafanızda ne tür bir model var?

Benim sadece iki vaadim vardı; bir, adaletli olacağım, iki, şeffaf olacağım. Şimdi meclis bitti, mal beyanımı yapıp derhal açıklayacağım. Ayrıca imar dairesi gibi kritik göreve getirdiklerimden de mal beyanı isteyeceğim ve her dönem sonunda ilan edeceğim. Biz CHP’li belediyeler olarak bir “paradigma değişikliği” yapacağız yerel yönetimlerde.

-Neyi kastediyorsunuz “paradigma değişikliği” diyerek?

AK Parti belediyeciliğinin tam karşıtını: Liyakate dayanan, çok katılımlı, şeffaf ve ihtiyaçları önceleyen sosyal bir belediyecilik. CHP’nin adayları çok bilinçli ve donanımlı bu alanlarda.

-CHP pek çok yerde kritik kentleri kazandı, büyük bir şans verdi toplum size...

Evet. Çok sıcak sorunları var ülkenin, işsizlik en önemlisi. Bizim yükümlülüğümüzde olmasa bile, biz bu konuyu çok önemsiyoruz. Bilecik’i marka şehir yapacağız. Kırsal kalkınma için çalışacağız. Refah
düzeyini yükseltecek modeller kuracağım. Eskişehir gibi...

PARASIZ YATILI OKUDUM

-Kemal Kılıçdaroğlu aradı mı sizi seçim gecesi?

Heyecanla aradı, “Nasıl oldu bu başarı?” dedi. “Bütün insanlara dokunduk” dedim. “Bilecik’e geleceğim” dedi, gelir mutlaka. Yılmaz Özdil yazdı ya “Bilecik’e gidesim var...” diye. Aradım, onu da davet ettim.

-Uzmanlık alanınız ne?

Ben inşaat mühendisiyim, yapı işletmesi üzerine tezlerim var. Eskişehir Maarif Koleji’nde parasız yatılı okudum. İngiltere’de Merkez Bankası burslarıyla yüksek lisansımı yaptım. Uzun yıllar Avrupa
Birliği projeleri yürüttüm.

‘TÜRKİYE KURTULACAK’

-Seçilen yeni başkanların neredeyse tümü eğitime öncelik vermiş Anadolu çocukları. Kim buldu bu isimleri? Toplum buldu. Adaylığıma 20-25 kişilik Bilecikli bir grubun yemeğinde karar verdim, tümü öğretmen çocukları idi...

-Sizin gibi insanların siyasete ilgi duyması büyük şans.

Yoktan var olan insanlarız biz. Oralardan geldiğinizde siyaset her zaman ilginizi çekiyor. Bir idealizm, ülkeye hizmet etme duygusu oluşuyor. Ülkenin düzelmesinde bir katkım olursa çok mutlu olurum diye hissediyorsunuz. İşte bu idealizm belki de Türkiye’yi kurtaracak...

-Ekrem İmamoğlu’nu nasıl izliyorsunuz?

O da tam sizin anlattığınız profil, iyi eğitimli Anadolu çocuğu. Onun başarısı benimkinden çok daha değerli ve kritik. Çünkü bir başarı hikayesi yazılacaksa, oradan başlayacak.