Muharrem İnce, Türkiye'nin merakla beklediği basın toplantısına 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başladı.

Muharrem İnce'nin konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle:

* Ben bunu hissettim ve tezgahı gördüm. Bu yalan haber çıkınca tezgah olduğunu hissettim. "Burada bir komplo var" dedim. Sonra 21 Kasım günü Sayın Genel Başkan bir televizyon programına çıktı. "Saray'a giden bir CHP’li var mı" sorusuna, "Şaşırmadım, doğrudur. Ama ismi açıklayamam" dedi.

* "Partim krize gidecek, yara alacak" dedim, bunu hissettim. Saat 11.37’de Genel Başkan'la görüştüm. 8 dakika 19 saniye kendisiyle konuştum. "Partimiz yara alacak, yanınıza geleyim, görüntü verelim" dedim. "Bu kişi ben değilim. Beni yıpratmak için bunu yapacaklar" dedim.

CHP 82 MİLYONA BUNU ANLATMALIDIR

* "Sayın Genel Başkan'ım yanınıza geleyim" dedim. "Geminin kaptanı sizsiniz, geleyim yanınıza, CHP yara alacak" dedim. 21 Kasım günü bu açıklamayı Genel Merkez'de Sayın Kılıçdaroğlu ile yapsak bugün hiçbir sorun olmayacaktı. Adeta yalvardım. "Bu yalan" dedim.

* Haber gelmedi. Bu açıklamayı CHP Genel Merkezi'nde Sayın Kılıçdaroğlu'yla birlikte yapmamız lazımdı.


*
Ortada bir tezgah var, bir komplo var. Bunun sorumluları ortaya çıkarılmalıdır. CHP 82 milyona bunu anlatmalıdır. Bunu açıklamalıdır. Bu tezgahı kim kurdu? Temiz siyaset için bu tezgah temizlenmelidir.

* Artık yalan haberi geçtik. Bu haber yalan haber. Muharrem İnce gitmediği gibi hiç kimse de gitmedi.

CHP BU PİSLİĞİ TEMİZLEMELİDİR

* CHP Türkiye’de temiz siyaset diyorsa önce bu pisliği temizlemelidir. Burada bir temizlik yapmadan olmaz. Arınma buradan başlayabilir. Eğer bu tezgahı ortaya çıkarır, cezalandırır, komployu kuranları partiden atarsak yeniden şahlanırız.

* Dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi'nde üretildi.

* Ben bu ülkede 16 sene milletvekilliği yapmışım. Erdoğan’la da görüşürüm, Bahçeli'yle de görüşürüm. Herkesle görüşürüm. Görüşmeden önce kamuoyunu bilgilendiririm. Bunu adaylığım sürecinde de böyle yapmadım mı?

* Bir başka çağrım Sayın Genel Başkana'dır. "Şaşırmadım" dediniz. Açıklamalısınız. "Saray komplosu" deyip bu işin içinden çıkamazsınız. Saray bu memlekete çok kötülük yapmış olabilir ama bunun neresinde Saray var? Kimi kandırıyorsunuz? Bu komplo yarın Kılıçdaroğlu'na da kurulur.



HABERİN KAYNAĞI NE DİYOR?

* Partinin sözcüsü ağzını açmadı daha. Bugün partiyi yönetenler ciğerimi dağlıyor. Kim oluyorsunuz da siz beni savunmuyorsunuz? "Muharrem İnce böyle gizli bir görüşme yapmaz, iftira atıyorsunuz" deseler içim yanmazdı.

* Sen malzeme verirsen kumpas kurarlar. Ne diyor gazetecinin kaynağı? "Ben bunu bir CHP'liden öğrendim. Bunu Kemal Kılıçdaroğlu'na doğrulattım." Demek ki bu CHP Genel Merkezi'nden çıktı. Dedikodu AKP'den çıkmadı.

* Mutlaka hesaplaşacağız. Bu hesabı görmeden yürüyemeyiz. Helalleşmeyi de mutlaka sağlayacağız.

* Teşekkür etmem gerekenler var. Başta Uğur Dündar'a çok teşekkür ediyorum. Bu olay kendisine geliyor ve bakıyor saçma sapan görüyor, yazmıyor. Candaş Tolga Işık... Ona da geliyor. Birileri yazdırmak istiyor bunu. Ama onlar yazmıyor.

* Adımı kullanarak dedikodu yapıyorsunuz. 41 yıl sonra 30 barajını ben aştırmadım mı? Size ve bu ülkeye ben umudu aşılamadım mı? Kendiniz aday olamadınız, mecbur kaldınız aday yaptınız beni. Bugün dedikodumu yapanlar, cumhurbaşkanlığı adaylığımda otobüsüme binmek için torpil yapmadınız mı? Ben size ne kötülük yaptım da bunu yapıyorsunuz bana?



"İNCE SARAY'A GİTTİ" KADAR PALAVRA BİR HABER

Muharrem İnce'nin açıklamalarının ardından soru-cevap kısmına geçildi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İngiltere seyahatinde kumpasın planlandığı iddiasıyla ilgili bir soruyu cevaplayan İnce, şunu söyledi:

“O bir komplo teorisidir. Buna inanmam ben. İngiltere'ye kadar gitmenize gerek yok. Bu Muharrem İnce Saray'a gitti iddiası gibi palavra bir haber."

* Sayın Genel Başkanı bu sorunu çözmeye davet ediyorum. Bu sorunu çözmeden CHP yola devam edemez.

* Amaç Muharrem İnce'yi devre dışı bırakmak.

NELER YAŞANMIŞTI?

SÖZCÜ yazarı Rahmin Turan, 20 Kasım tarihli köşe yazısında "9 Kasım'da bir CHP'linin Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü yazmıştı.

İddianın gündemde bomba etkisi yaratmasıyla birlikte Rahmi Turan, cuma günü sozcu.com.tr'ye yaptığı açıklamada, "söz konusu CHP'linin Muharrem İnce olduğunu" öne sürmüştü.

Rahmi Turan, haberi aldığı kaynağın kimliğini gizli tutarken, gazeteci Talat Atilla, Odatv'ye "Haber kaynağı ben değilim. Bunu söyleyenleri mahkemeye vereceğim" şeklinde demeç vermişti.

SÖZCÜ yazarı Turan ise bu beyan üzerine yine sozcu.com.tr üzerinden "Saray'daki CHP'li" yazısındaki bilgi kendisine Talat Atilla'nın verdiğini açıklamıştı.

CHP'li Muharrem İnce, tüm Türkiye'nin merakla beklediği basın toplantısı öncesi son notlarını inceliyor.


"Saray'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştüğü" yolunda iddiayı kesin bir dille yalanlayan CHP'li Muharrem İnce ise konuya ilişkin ilk açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:

"Eğer böyle bir görüşme gerçekleştirdiysem ve bununla ilgili bir belge varsa Taksim'de kendimi yakarım."