YÖK, İstanbul Şehir Üniversitesi'nin garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi'ne devrine karar verdi.

Yapılan açıklamada üniversitenin mevcut mali durumunun eğitim öğretim faaliyetini sürdüremeyecek hale getirildiği, öğrencilerin, akademik ve idari personelin mağduriyetini büyüteceği ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin aksamasının kaçınılmaz hale geldiğinin anlaşıldığı belirtildi.

YÖK tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

* Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan ve 2010-2011 akademik yılında eğitim öğretime başlayan İstanbul Şehir Üniversitesi, bilindiği üzere son günlerde yaşadığı mali sorunlarla yoğun bir şekilde gündemde yer almaktadır.

* Türkiye Halk Bankası A.Ş, 24.07.2019 tarihli ve 1887 sayılı yazısıyla, İstanbul Şehir Üniversitesinin 2014 yılından itibaren kendisine Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından bedelsiz devredilen bir taşınmazı teminat göstermek suretiyle kredi kullanmaya başladığı; teminat konusu taşınmazın devrine ilişkin işlemin iptali için açılan dava sonucunda, Danıştay 13. Dairesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildiği; tahsis etmiş olduğu kredilerin teminatsız kalma riskiyle karşı karşıya kalındığı bildirilerek alacaklarının tahsili için gerekli işlemleri başlatmış olmaları dolayısıyla eğitim öğretim faaliyetinin aksamaması, olası öğrenci mağduriyetlerinin önüne geçilmesi için durumun mevzuattan kaynaklanan yetki çerçevesinde değerlendirilmesi talebi Yükseköğretim Kuruluna iletilmiştir.

* Yükseköğretim Kurulu olarak 07.08.2019 tarihinde İstanbul Şehir Üniversitesine gönderilen yazıyla Üniversitedeki eğitim öğretimin bu durum dolayısıyla aksatılmaması için yapılan planlamaların Başkanlığımıza bildirilmesi talep edilmiştir.

* Bu süreçte İstanbul Şehir Üniversitesinin banka hesaplarına 11.10.2019 tarihinde İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1384 Sayılı Kararıyla haciz konmuştur. Gelinen bu noktada İstanbul Şehir Üniversitesi yetkililerinin Banka yetkilileriyle yürüttüğü borcun yapılandırılmasına yönelik görüşmeler bir uzlaşma ile sonuçlanmamış, yargı sürecinden de konunun çözümlenmesine yönelik bir sonuç çıkmamıştır.

[old_news_related_template title="Şehir Üniversitesi'nden Erdoğan'a cevap" desc="Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Halkbank'ı dolandırmaya çalışmakla suçladığı İstanbul Şehir Üniversitesi yönetimi yazılı açıklama yaptı. Açıklamada 'Üniversiteyi zan altında bırakan asılsız iddiaları üzülerek takip etmekteyiz. Siyasi tartışmaların hukuki süreçleri etkilemesinden kaygı duymaktayız' denildi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/12/10/iecrop/detay-1_16_9_1575953473.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/sehir-universitesinden-erdogana-dolandiricilik-yaniti-5500000/"]

* Bilindiği gibi vakıf üniversitelerinin bankalardan kredi kullanması, üniversiteler ve bankalar arasındaki özel hukuk ilişkisi olup, Yükseköğretim Kurulunun onayına bağlı değildir. Vakıf üniversitelerinin varlıklarını aşacak, mali yapılarını olumsuz etkileyecek derecede borçlanmaları ihtimali öngörülmediğinden yürürlükteki mevzuatımızda buna ilişkin kısıtlayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla konunun, bir vakıf üniversitesi özelinde değil, sisteme ait bir sorun olarak değerlendirilmesi doğru olacaktır. Yükseköğretim Kurulunun muhtemel sorunların önüne geçebilmek için bazı yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğuna dair defaatle dile getirdiği tespitlerin de ne denli önemli olduğu açıkça görülmektedir.

AÇIKLAMA TALEBİNDE BULUNULDU

* 02.12.2019 tarihinde İstanbul Şehir Üniversitesine gönderilen yazıyla eğitim öğretimin yaşanan mali sıkıntı dolayısıyla aksatılmaması için yapılan planlamaların Yükseköğretim Kuruluna bildirilmesi yeniden talep edilmiştir. Nihayet 11.12.2019 tarihinde gönderilen en son yazıyla da;

* 1. Üniversitede görev yapmakta olan akademik ve idari personelin özlük haklarının ödenip ödenmediği

* 2. Öğrencilere ödenen burslar ve/veya uluslararası değişim programları kapsamında yapılması gereken ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediği

* 3. Üniversitenin eğitim öğretim faaliyetleri açısından gerekli olan alt yapı (internet, elektrik, su, doğalgaz gibi) imkânlarına ilişkin ödemelerde aksama olup olmadığı hususlarında açıklama talebinde bulunulmuştur.

* Konuya ilişkin olarak İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörlüğünün 12.12.2019 tarih ve E.882 sayılı yazısında; Üniversitelerinde çalışmakta olan akademik ve idari personelin Ekim ve Kasım ayı maaşlarının ödenemediği, en düşük ücret alan personellerden başlanarak ancak cüzi bir ödeme yapılabildiği; burslu öğrencilerin Kasım ayı burslarının yatırılamadığı, Aralık ayında da burs ödemesi yapılamayacağı; Üniversitenin eğitim-öğretim faaliyetleri açısından gerekli olan alt yapı imkânlarına ilişkin ödemelerde aksamalar oluştuğu, bu bağlamda elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarının ödenemediği; ayrıca ödeme tarihleri geçen borçlar nedeniyle fiili haciz işlemlerinin başlatıldığı; mevcut durumun devamı halinde eğitim-öğretimin aksamasının kaçınılmaz olduğu bildirilmiştir.

[old_news_related_template title="Davutoğlu'ndan Erdoğan'a İstanbul Şehir Üniversitesi yanıtı" desc="Eski Başbakan ve yeni parti kurma hazırlığında olan Ahmet Davutoğlu, Twitter hesabı üzerinden 'İstanbul Şehir Üniversitesi arazisine ilişkin asılsız ithamlara dair' ifadeleriyle bir açıklama paylaştı. Davutoğlu, Erdoğan'a yanıt verdiği açıklamasında şu anda görev yapanlar da dahil olmak üzere yaşayan bütün Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, kamu bankalarının bağlı olduğu bakanlar ve özelleştirme yüksek kurulunda görev yapmış yetkililerin ve onların birinci ve ikinci derece hısımlarının ve akrabalarının mal varlıklarını ve bu varlıklardaki değişimi, bu kişilerin siyasete girdikleri, devlet görevi üstlendikleri günden bugüne kadar araştırmak ve soruşturmak üzere TBMM’de gerekli komisyonlar oluşturulmasını istedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/12/07/iecrop/dvautoglu_16_9_1575748207.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/davutoglundan-erdogana-istanbul-sehir-universitesi-yaniti-5496163/"]

* Yükseköğretim Kurulu, bütün bu süreç içerisinde herhangi bir gecikmeye yol açmadan üniversitenin yetkilileriyle iletişime geçmiş, yaşanan sorunlara çözüm olabilecek bütün imkânları ve yolları kullanmaları beklentisini kendilerine birçok kez iletmiştir. Aradan geçen sürede sorunun çözümü bağlamında beklentiler ne yazık ki gerçekleşmemiştir. Üniversite Rektörlüğünden alınan bilgiler ışığında Üniversitenin içinde bulunduğu durum, Denetleme Kurulunun 17.12.2019 tarihli inceleme raporu ve 18.12.2019 tarihli kararı birlikte değerlendirildiğinde;

MARMARA ÜNİVERSİTESİNE DEVİR KARARI

* Üniversitenin mevcut mali durumunun eğitim öğretim faaliyetini sürdürülemeyecek hale getirdiği; öğrencilerin, akademik ve idari personelin mağduriyetini büyüteceği ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin aksamasının artık kaçınılmaz hale geldiği anlaşıldığından Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 25/d-3 maddesi uyarınca İstanbul Şehir Üniversitesi’nin “Faaliyet İzninin Geçici Olarak Durdurulması”na ve idaresinin garantör üniversite olan Marmara Üniversitesine devrine karar verilmiştir.

* Bilinmelidir ki, eğitim öğretimi devam eden öğrencilerimiz önceliğimizdir. Öğrencilerimizin herhangi bir mağduriyet yaşamaması hususunda azami dikkat ve hassasiyetin gösterileceğini, Marmara Üniversitemizin de Yükseköğretim Kurulunun bu dikkat ve hassasiyetine sahip çıkacağını başta öğrencilerimiz olmak üzere kamuoyuna saygı ile duyururuz.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ'NDEN AÇIKLAMA

Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, YÖK'ün kararına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, şunlar denildi:

* Türkiye’nin önde gelen yükseköğretim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi, garantörlük ve hukuki sorumluluğunun bir gereği olarak, İstanbul Şehir Üniversitesi’ndeki eğitim-öğretim ve akademik faaliyetleri ilgili mevzuat çerçevesinde yürütecektir.

* İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin hakları Marmara Üniversitesi'nin garantörlüğü altındadır. Öğrencilerimizin herhangi bir mağduriyet ile karşılaşmaması için gerekli tedbirlerin ivedilikle alınacağı hususunu başta öğrencilerimiz ve aileleri olmak üzere bütün kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

NE OLMUŞTU?

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası’nın, Şehir Üniversitesi’ne bağlı İstanbul Kartal'daki eski TEKEL arazisinin devriyle ilgili açtığı davalar zincirinde son olarak Danıştay, bedelsiz arazi devri gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı almıştı.

Üniversitenin bu araziyi ipotek gösterip Halkbank’tan kredi almış olması nedeniyle Halkbank, Danıştay’ın kararına da dayanarak önce üniversitenin kredi teminatlarını durdurmuş sonra da tüm bankalardaki varlıklarına tedbir koymuştu. Tüm bunlar Ankara kulislerinde “Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül’e tavır” olarak adlandırılmıştı.