İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmaya SÖZCÜ gazetesi yönetecileri ve yazarları katıldı. Duruşmada söz alan SÖZCÜ avukatları celse arası sundukları dilekçeleri tekrar etti.

DURUŞMA LİSTESİNDE SKANDAL

Avukat Celal Ülgen, duruşmada listesinde yer alan ve sanık isimlerinin karşısındaki suçlama kısmında “Terör Örgütü Kurmak veya Yönetmek” yazdığına vurgu yaparak, “Listede yer alan isimler hakkında böyle bir suçlama yokken neden bu yazılıyor. Bu durumu kabul etmiyoruz. Lekelenmeme hakkımızı ihlal etmektedir. Bu durum düzeltilmelidir” dedi.

Mahkeme Başkanı da listeyi mübaşirlerin hazırladığını söyleyerek, böyle bir durumun olması halinde bunun düzeltileceğini ifade etti. Mahkeme başkanı daha sonra duruşma listesine bakarak “Haklısınız” dedi.

Avukat Ülgen ayrıca dosyada eksikliklerin bulunduğunu ifade ederek, “SÖZCÜ’ye ilişkin dosyada yer alan raporun çelişkilidir. Bu yüzden yeni bir mali rapor alınmalıdır” ifadelerini kullandı.

RAPORLAR ÇELİŞKİLİ YENİDEN BİLİRKİŞİ ATANSIN”

Avukat İsmail Yılmaz da SÖZCÜ gazetesine internet sitesinde yer alan haberlere ilişkin soruşturma savcısının hazırlattığı bilirkişi raporunun uzman ve ehil kişiler tarafından yazılmadığını bu nedenle İstanbul Hukuk ve İletişim Fakültesinden profesörlerden oluşan bir heyet tarafından yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ifade etti.

Yılmaz ayrıca sundukları dilekçede sundukları bilirkişi raporunda SÖZCÜ gazetesinin ve internet sitesinin 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın halka “Darbeye karşı direnin” çağrısını ilk duyuran medya organı olduğunun ifade edildiğini hatırlattı.

Soruşturma savcısı tarafından atanan bilirkişinin iddianameye konu raporunun ise bu raporla çeliştiğini vurguladı.

“LEHE DELİLLER GÖZARDI EDİLDİ”

Avukat Ceren Yakışır da Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını talep etti. Mahkeme heyetinin empati kurmasını isteyen Avukat Yakışır şunları söyledi: “Müvekkilim Burak Akbay'ın kaçma şüphesi yoktur. 19 Mayıs 2017 tarihine kadar bir kaç defa Türkiye'ye gelmiştir. Bu giriş çıkışlar soruşturma savcısı tarafından toplanan belgelerde mevcuttur. Toplanan delillere lehe olan kısımlar iddianameye yansıtılmamış gözardı edilmiştir. MASAK raporlarında ve bizim 4 Mart’ta dosyaya sunduğumuz mali yönden alınan mütalaa göz önüne alındığından müvekkil hakkında isnat edilen kısımların çürüdüğü görülüyor. Hukuki açıdan bu kararın uygulanmasını gerektirecek hiç bir somut kesin delil dosyada yoktur. Aksine lehte deliler mevcuttur.
Anayasanın 138’inci maddesini hatırlatmak istiyorum. ‘Hakimler görevlerini bağımsızdırlar. Anayasaya kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.’”

HEYETE BÖYLE SESLENDİ: EMPATİ KURUN

“Müvekkilimiz, hakkındaki haksız suçlama nedeniyle vatanına dönememektedir. Bu süreçte acı bir kayıp yaşamıştır. Bu kararlar verilirken galiba biraz empati kurmak gerekiyor. Hakkınızda böyle asılsız mesnetsiz suçlamalarla vatanınıza dönememenizi, babanızın vefatında yanında olmadığınızı, varsa bir pişmanlığınız gideremediğinizi, hep keşke diyebileceğiniz, bir erkek evlat olarak annenizin yanında olamadığınızı ve bütün bu cenaze sürecini uzaktan bir internet canlı yayınla izleyebildiğinizi hayal etmenizi ve empati kurmanızı rica ediyorum. Müvekkilim hakkındaki tutuklama emri ve yakalama kararının kaldırılmasını mahkemenizin hukuki ve vicdani kanaatine bırakıyorum.”
Avukat Fahri Emeksiz de soruşturma aşamasında tartışılmayan delilleri yeniden tartışılması ve dosyaya sunacakları yeni tanık listesinin bulunduğunu belirterek tevsi tahkikat talebinde bulundu.

DAVA HABERLERE AÇILDI, MAHKEME “BASIN KANUNU GEÇERLİ DEĞİL” DEDİ

SÖZCÜ avukatları ayrıca davaya konu yazı ve haberlerin Basın kanununa göre 4 ay içinde dava açılması gerektiğini vurgulayarak, mahkeme heyetinden “Hak düşürücü süre incelemsi yapılmasını” istedi. Ancak mahkeme yapılan suçlamaların “TCK 314/2 yer alan terör örgütüne yardım suçu” kapsamında kaldığını öne sürerek “hak düşürücü sürenin” bu davada geçerli olmadığını iddia etti. Mahkeme heyeti bu talebi de reddetti.

KARAR 18 NİSAN’DA

Mahkeme heyeti ara kararında SÖZCÜ avukatlarının taleplerini reddetti. Mahkeme, dosyanın esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için yeni atanan duruşma savcısına gönderilmesine hükmetti. Mahkeme mütalaanın celse arasında gelmesi durumunda sanıklara iletileceğini ve sanıkların son savunmalarını alacağını belirtti. Duruşma 18 Nisan’a ertelendi.