DURUŞMA ÖNCESİ

Kendimizden eminiz. Ama açıkçası, hepimizin yüreği ağzında. Bu gazetenin yazarları, muhabirleri, çalışanları hep “Hak, hukuk, adalet” diyor. Onlarca hukukçu ‘sözde bilirkişi’nin raporunu okudu. Niçin ‘sözde’ diyorum, çünkü bilirkişi, bilirkişi özelliğini taşımıyor. Hukukçular, o raporu okuduktan sonra “Bundan bir şey çıkmaz. Böyle bilirkişi raporu olmaz” dedi. Biz de hep “Bundan bir şey çıkmaz” dedik.

İddianame hazırlandı yine “Bundan bir şey çıkmaz. Mahkemeden döner” diye düşündük. Mahkeme iddianameyi kabul etti. Bir iki celse sonra davanın beraatla sonuçlanması gerektiğini yine dosyaları inceleyen hukukçulardan dinledik. Cumhuriyet savcısı görüşünü mahkemeye sundu. Yine hukukçular inceledi, “Bundan bir şey çıkmaz” sözlerini duyduk. Derken bugüne geldik. Bugün yine duruşmada olacağız. Davada bugün karar da verilebilir, ileri bir tarihe de ertelenebilir.Yıllar önce yazılmış haberler, yorumlar şimdi ‘FETÖ üyesi olmamakla birlikte, onlara bilerek, isteyerek yardım’a dönüştü. Vay ki vay. En ağırı da inanın bunlar.

‘BİR ŞEY ÇIKMAZ...’

Gazetemizin sahibi Burak Akbay’la ilgili en ayrıntılı araştırmalar yapıldı. Belgeler, asla FETÖ bağlantısını olmadığını ortaya koydu. Yazdığımız haberlerde suç unsuru bulunmuş olsaydı yazıldığı dönemde bunlarla ilgili soruşturmalar açılmış olurdu. Yine deneyimli yargı mensuplarına savcılık görüşü ve diğer belgeleri gösterdiğimizde, “Bundan bir şey çıkmaz” diyorlar. İnanın, mahkumiyet çıkması durumunda bile “Bundan bir şey çıkmaz, temyizden döner” sözlerini duyuyoruz. Ama niçin mahkumiyet çıksın? Haberin kutsal, yorumun hür olduğu günler gelmeyecek mi? Üzerimizde müthiş bir baskı oluşturan yükten kurtulmak istiyoruz. Bunun için tek isteğimiz ise adalet.