Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda uzun yıllar görev yapan Mete Yarar, her an başlaması beklenen Fırat’ın doğusuna yapılacak operasyon ve bu operasyon öncesi ABD’nin Türkiye’yi yalnız bırakan kararını SÖZCÜ’ye değerlendirdi. “ABD bu operasyonu desteklemediği, ancak engel de olmayacağı mesajını verdi, zaten ABD hiç bir sınır ötesi operasyonda bizim yanımızda olmadı’’ diyen Yarar, şu tespitleri yaptı:

EN BÜYÜK OPERASYON: Genişliği 450 kilometre, derinliği 32 kilometre olacak bu operasyonu tek başımıza yapacağız. En az 10 tugay ile şu ana kadar yapılan en büyük sınır ötesi operasyon olacak. Özel kuvvetler, topçu ve zırhlı birlikler, komando tugayları ve hava unsurlarımız katılacak. Daha önceki operasyonlar 40 kilometre genişlik, 40 kilometre derinlik civarındaydı.

RİSK TANKSAVAR SİLAHLARI: ABD’nin açıklaması ile siyasi risk ortadan kalktı, ABD askeri bölgeden çekiliyor ve onlarla karşı karşıya gelmeyeceğiz. Siyasi risk ortadan kalktı ama ABD’nin YPG’ye verdiği tanksavar silahları askeri risk oluşturuyor. Daha önceki operasyonlarda da tanksavar silahları nedeniyle şehitler verdik. Bu silahlar tehdit unsuru.

48 SAAT İÇİNDE: Askerlerimiz kara yolu yerine C-130 gibi ağır nakliye uçakları ile Şanlıurfa-Mardin- Şırnak’a sevk ediliyor. Bu da harekatın kısa sürede başlayacağını gösteriyor. Operasyondaki önemli bir konu da Suriye rejim güçlerinin direnç gösterip göstermeyeceğidir.

DEAŞ MİLİTANLARI: ABD’nin açıklamasında, Türkiye’nin son iki yıldır bölgede yakalanan DEAŞ militanlarının sorumluluğunu da üstleneceği bilgisi var. Bölgedeki cezaevlerinde bulunan ve operasyonda ele geçirilecek DEAŞ mensupları, bizim tarafımızdan yerel güçlere ve ÖSO’ya teslim edilecek.

GÜVENLİ BÖLGE: Bu operasyonun amacı hem sınırımızdaki terör unsurlarını temizlemek, hem de güvenli bölgeyi oluşturmak. 32 kilometre derinliğindeki bölgeye de Türkiye’de bulunan Suriyeli mültecilerin yerleştirilmesi planlanıyor.