SEYİRCİ SALONA SIĞMADI


Soruşturmacı televizyon gazetecisi Uğur Dündar’ın hayatını anlatan belgeselin ilk gala gösterimi İzmir’de yapıldı. Ahmed Adnan Sanat Merkezi’nde saat 21:00’de başlayan etkinliğe vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.


Etkinliğin başlamasından üç saat önce sanat merkezi önünde uzun kuyruklar oluştu.

1200 kişilik salon tamamen doldu. İçeriye giremeyen yüzlerce kişi belgeseli bahçeye kurulan dev ekrandan izledi.


KATILIM YOĞUN OLDU


Gecenin onur konuğu Uğur Dündar galaya eşi Yasemin Dündar ve çocuklarıyla birlikte katıldı. Dündar Ailesi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer ile yanyana oturdu. Etkinliğe vatandaşların yanısıra İyi Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, CHP İzmir Milletvekilleri Özcan Purçu, Tacettin Bayır, Atila Sertel, Kani Beko, CHP eski Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Bergama’nın eski belediye başkanı Mehmet Gönenç, CHP İzmir İl Başkan Yardımcıları Mert Can Malkoç, Cüneyt Oğuz ve Harun Düşenkalkan ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılanlar arasındaydı. Belgeselin anlatıcıları arasında yer alan kişilerden Orhan Baykal, Atilla Köprülüoğlu, Murat Ergün de oradaydı.

Eserin yönetmeni Gazeteci Gökmen Ulu

BELGESELİN OLASI GELİRLERİ EĞİTİME BAĞIŞLANACAK


Gecenin sunuculuğunu Nazlı Deniz Tan gerçekleştirdi. Belgeselin yönetmeni Gökmen Ulu kısa bir sunum yaptı. Sahneye çıktığında uzun süre alkışlanan Ulu, sözlerine, belgesel gösterimlerinin startını güzel başlangıçlar kenti İzmir’den vermenin ayrıcalıklı mutluluğunu yaşadıklarını belirterek başladı. Ulu, belgeseli Uğur Dündar ekolünü geniş kitlelere anlatmak ve gelecek nesillere aktarmak için yaptıklarını vurguladı. Ulu, ticari amaç taşımadan yaptıkları belgeselin, ileride oluşacak olası yayın gelirlerinin bütün telifini eğitime bağışlayacaklarını söyledi.

Usta Gazeteci Uğur Dündar, halkın sevgi seli nedeniyle duygusal anlar yaşadı, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.

“İYİ Kİ MUSTAFA KEMAL’İN TAKİPÇİLERİ VAR”


Yarım asırdır halkının iyiliği için çalışan usta gazeteci Uğur Dündar’a teşekkür eden Ulu, “O ve ülkemiz için her şeyin çok güzel olmasını umuyoruz” dedi. Bu sözler üzerine salonda “Her şey çok güzel olacak” sloganıyla tempo tutuldu. Ulu, konuşmasını, “Ustanın dediği gibi; kahramanları olmayan bir toplum yok olmaya mahkumdur. İyi ki Uğur Dündar var. İyi ki Mustafa Kemal’in takipçileri var “ifadesiyle tamamladı.

BÜYÜK USTAYA BÜYÜK ALKIŞ


Gökmen Ulu’nun konuşmasının ardından dev ekranda film izlendi. Dündar ailesi, Soyer ailesi ile beraber belgeseli beşinci sıradaki koltuklarda seyretti. Film esnasında seyirciler bazen şaşkınlık ifadeleri, bazen kahkahalar, sıklıkla da alkışlarla reaksiyon verdi. Belgeselin finalinde Uğur Dündar, eşi Yasemin Dündar ile çocukları gözyaşlarını tutamayarak birbirlerine sarıldı. Bu dakikalarda duygu seli oluştu, birçok vatandaşın da duygulandığı görüldü. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de gözleri doldu. Salondaki bütün seyirciler ayağa kalkarak yönünü Uğur Dündar’a döndü ve uzun süre alkışladı. Toplumu selamlayan Dündar, vatandaşların sevgi gösterileri ve güçlü alkışlar eşliğinde sahneye çıktı.

Dündar konuşmasına, “Başta sevgili kardeşim Gökmen Ulu olmak üzere, benim meslek hayatımda ve buradaki yaşamımda önemli yerleri olan, bu belgesele emeği ve katkısı olan herkese sonsuz teşekkürler ediyorum” ifadesiyle başladı. Dündar şöyle konuştu :

“BİZİ EĞİP BÜKMEK İSTEYENLER HAKİKATİN ÖNÜNDE EĞİLDİLER”


“Yarım asırdır bir tek gücün önünde eğildim. Başka hiçbir güç beni eğip bükemedi. Sizin gerçekleri öğrenme hakkınız önünde eğildim. Bizi eğip bükmek isteyenlerin hakikatin önünde eğilmek zorunda kaldıklarını gördük. Hep böyle oldu ve hep böyle olacak.”

“GÜNEŞ UFUKTAN ŞİMDİ DOĞAR”


“En umutsuz anlarda, geride bıraktığımız yıllarda toplumun büyük karamsarlığa düştüğü, korku imparatorluklarının kurulduğu, cadı avlarının yaşandığı o ürkütücü süreçlerde hiçbir zaman umudumu kaybetmedim, hep size umut vermeye gayret ettim. Son kitabımın adını da ‘Güneş ufuktan şimdi doğar’ koydum. Gördük ki her şey çok güzel olabiliyormuş.”


“O’NUN YOLUNDA YÜRÜDÜKÇE HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”


“Bundan yüz yıl önce büyük deha, büyük kurtarıcımız, Milli Mücadele’nin ve Kurtuluş Savaşımızın büyük önderi, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a giderken ‘her şey çok güzel olacak’ umudu ve inancı ile gitmişti. Hiç kuşkunuz olmasın, biz onun yolunda yürüdükçe her şey önünde sonunda çok güzel olacak, çok güzel olacak, çok güzel olacak…”

“DEĞERLİ EŞİME ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”


Soruşturmacı gazetecilik mesleğinde saldırıya, iftiraya uğramak, haksızlıkları yaşamak, çile çekmek adeta bir spor haline geliyor. Bazı güçler bizi kum torbası gibi görüyor. Ama dürüstseniz, doğru şeyler söylüyorsanız, elinizde söylediğinizin belgesi varsa sizi hiçbir yumruk yıkamıyor. Filmde de gördünüz, hakikatin yumruğu size saldıranları yıkıyor. Ben acı çekebilirim. Ama tek başıma olsam belki bu kadar acıyı, bu kadar sorumluluğu omuzlarımda taşımakta zorlanabilirdim, insanız sonuçta… En sıkıntılı anımda benim yanımda olan, bana üç güzel evlat armağan eden, çok iyi bir anne olan, çok iyi bir yoldaş olan değerli eşime, Yasemin’e çok teşekkür ediyorum.”

UĞUR DÜNDAR DEMOKRASİ VE İSTİKRAR ABİDESİ


Dündar’ın davetiyle sahneye gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer şöyle konuştu : “Olağanüstü bir belgeselin üstüne söz söylemek kolay değil. Öncelikle Gökmen kardeşimi tebrik ediyorum. Gördük ki, kahraman bir gazeteci, Türkiye’de kötülüklerle mücadele, aklınıza gelen bütün ahlaksızlıklarla mücadelede inanılmaz büyük değişimler yaratabiliyormuş. O değişimin kahramanı sevgili Uğur Dündar’ı bu akşam bir kez daha keşfettik, bir kez daha hazmettik. Gördük ki, bir demokrasi abidesi, bir istikrar abidesi… Düşünün bunca yılda neler değişti, Uğur Dündar hiç değişmedi, dimdik ayakta durmaya devam etti. Abideler bazen bir Kız Kulesi’dir, bir saat kulesidir ama bazen abideler ete kemiğe bürünür Uğur Dündar olur. O abideler bazen deniz feneri gibidir, ilelebet aydınlatır. Onun ışığını takip ederseniz yalpalamazsınız, yolunuzu şaşırmazsınız. O bir deniz feneri olarak bu coğrafyada her daim ışık saçacak. İnsan evladını diğer canlılardan ayıran en kıymetli şey iz bırakmasıdır. Öyle bir iz bıraktı, öyle bir iz bırakıyor ki Uğur Dündar, hepimiz her daim gurur duyacağız, onunla iftihar edeceğiz. İyi ki Uğur Dündar var. "


82 dakika süren belgeselde Dündar'ın kısa kesitlerle çocukluğu, gençliği ve okul yılları, ağırlıklı olarak mesleki nitelikleri ve karakteristik özellikleri anlatılıyor.



Filmde Dündar'ın çarpıcı haberleri ve televizyon yayınlarından örnekler de serpiştirildi. Bugüne kadar hiçbir yerde yayımlanmamış bazı görüntüler de ilk kez bu filmde yer aldı.

Yapımın etkileyici noktalarından biri de kullanılan müzik eserleri oldu. Giriş ve jenerikte Türkiye'nin evrensel değerlerinden Fazıl Say'ın “Kumru” adlı eseri yer alırken, dünya çapındaki klasik müzik bestecisi Can Atilla'nın “İnanç ve Zafer” isimli eseri de kullanıldı. Belgeselde Uğur Dündar'ın birlikte çalışmış olduğu ve yaşamına tanıklık eden birçok kişi ile röportajlar da yapıldı.