Bu ülkede bir kuşak gerçek dostluğu ondan öğrenmiştir. Ki, gerçek dostluk çoğu kez karışıktır lügâtımızda. Gerçek dost, sürekli olarak çevrende dolaşan, çıkar gördüğünde, sıradan vakitlerde seni pohpohlayıp duran değil, tam da ihtiyacın olduğu anda hiç kimse yokken yanında duran olmalıdır.

Hoş, şimdilerde sosyal medyadaki takipçi sayılarına bile 'dost' denir oldu ya...

O, dostu için aşkını yüreğine gömendir. O, arkadaşı için ölümü göze alandır. O, sevdikleri için sonuna kadar yaşayandır. O, dostları için paradan, puldan bir çırpıda vazgeçendir. O, dostuyla ağlayan, dostuyla gülen, içen, kavga eden ve hep tam zamanında gelen insandır.

Düşünün... Sıkıntıdasınız. Para, pul, sevgili, iş, güç… Her neyse... Çok ihtiyacınız var bir insana. Tam zamanında yanınızda olsa akıl verse, bi şey dese, tam zamanında sigarasını paylaşsa, tam zamanında susup sizi dinlese, tam zamanında gözlerinizin içine sıcacık bakarak hiç bir laf etmeden, "Sen bunu başarırsın, sen bu durumdan kurtulursun" umudu verse, tam zamanında yumruk olup yetişse, tam zamanında dara düştüğünde yanında bitiverse, tam zamanında mavra yapmadan ama iki kadeh atsa...

Zaman önemlidir çünkü, 'tam zamanında' ise çok daha önemli.

Böyle bir dostunuz var mı bilemem? Benim vardı!

Kendimi bildim bileli dost kavramının örnek insanıydı. İhtiyacım olduğunda, yanımda bir dost bulamadığımda ve Kadir İnanır'ın o ünlü repliğindeki çaresizliği iliklerime kadar hissedip, "Çok yalnızım be Atam" dediğim zamanlarda hep onun hafif bükülmüş boynu, sizi yüreğinde sarıp sarmalayan sessiz bakışları gelirdi gözlerimin önüne. Yanı başımda hissederdim o delikanlılığı, ne yalan söyleyeyim, hep biraz ferahlardım.

Ancak ne yazık ki, kaybettim onu.

Aslında o dost kelimesinin örnek insan tiplemesinin yaratıcısını sizler de yakından tanıyorsunuz. O, sizin de dostunuz, can arkadaşınızdı.

Sadri Alışık'ın (Turan, Sadri Ağabey benim ve memleket için bir akademi diyordu hep), Ayhan Işık'ın, Ekrem Bora'nın, Yılmaz Güney'in, Zeki Müren'in, Fikret Hakan'ın, Kemal Sunal'ın, Öztürk Serengil'in, İzzet Günay'ın, Ediz Hun'un, Kartal Tibet'in, Cüneyt Arkın'ın, Tarık Akan'ın, Yılmaz Köksal'ın, Tamer Yiğit'in Türkan Şoray'ın, Filiz Akın'ın, Fatma Girik'in ve onları hep izleyen bizlerin can dostu, iyi insan örneğiydi Süleyman Turan…

Maalesef hayatımız ve hislerimizden yeri doldurulamayacak bir düzgün karakter daha çıktı gitti. Yine kalakaldık sahte dostluklara, ‘mış’ gibiliklere.

Yücel ARI / sozcu.com.tr