Nissan


Otomotiv sektöründe 2018 yılını değerlendiren, sektörün 2017 yılına göre %35 daralmayla tamamladığına değinerek şu açıklamalarda bulundu: “2018’de sektörü etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi döviz kurlarındaki dalgalanmaydı. Euro ve Dolar kurlarındaki oynamalar pazarımızı doğrudan etkiledi. Örneğin Euro kuru Ocak-Aralık döneminde %33'lük bir artış gösterdi. Bir diğer maliyet faktörü olan enflasyonda ise yine Ocak-Aralık döneminde %20.3’lük artış yaşandı. Bir yandan dövizdeki artış diğer yandan enflasyondaki artışa rağmen otomotivdeki fiyat endeksi Ocak-Aralık döneminde sadece %18.2’lik artış gösterdi. Özellikle Kasım ve Aralık'taki vergi indirimlerinin etkisi ile beraber fiyat endeksi %20’nin altında kaldı.

Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök


ODD verilerine göre Aralık ayını 77 bin 700 adetle, 2018 senesini de 621 bin adetlik bir pazarla tamamladık. 621 bin adetlik bu pazar seviyesi, bir önceki seneye göre de %35'lik bir daralmayı işaret ediyor.
Aylık bazda incelediğimizde 2018'de yılın ilk yarısında 2017'ye benzer bir tablo görürken, ikinci yarıda maalesef %70’leri geçen düşüşler yaşadık. İkinci altı ayda pazarımız %52 seviyesinde düşüş kaydetti. Özellikle Eylül ve Ekim aylarında yaşadığımız ciddi düşüş trendi yılın son 2 ayı için endişelendirse de devletimizin devreye aldığı vergi indirimi uygulaması sayesinde Kasım’da ve Aralık'ta talebin hareketlendiğini gördük ve yeniden 600 bin adet seviyesinin üzerine çıkabildik.

Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök


Otomotiv pazarında SUV payının 2010’da %10’un altındayken 2018’de %22’ye yükseldiğini ifade eden Sinan Özkök sektördeki değişimi şu şekilde değerlendirdi: “621 bin adetlik pazarın içinde önemli kısım %78 ile binek otomobil pazarına ait. Binek otomobil pazarının %96'sı 1.6’nın altındaki motorlardan oluşuyor. Vergi indirimi ile beraber buradaki talebin daha yüksek olacağını öngörüyoruz. Bir diğer önemli detay da pazarın %58'inin hala dizel tercih etmesi. Avrupa'da yaşanan dizelden benzine geçişin Türkiye otomotiv pazarına da yansıyacağını düşünüyoruz. Burada hala %50’nin üzerinde bir dizel payı varken önümüzdeki dönemlerde önce benzine, daha sonra da elektrikli araçlara geçişin hızlı bir şekilde gerçekleşeceğini öngörüyoruz.