1966 yılında Romanya devleti tarafından atılan adımlarla kurulan Dacia, 1999 yılında Renault markası tarafından satın alındı. Renault tarafından satın alındıktan sonra Dacia o grubun düşük bütçeli markası olarak hayatına devam etti.



Dacia'nın tarihinden çok bizi aslında ilgilendiren markanın başarılı olan modeli Duster. Duster ile ilk tanışmamız 2009 yılında oldu. O dönemki tasarımı, fiyatına göre sunduğu konforu ve teknolojisi, bir de SUV olması aracın tercih edilme oranını arttırdı.



Bugün ise Duster, ikinci jenerasyonuyla pazardaki hareketine devam ediyor. Otomobil yine düşük maliyetli olarak tercih edilebilecek en önemli SUV modeli olarak öne çıkmayı başarıyor.



Aslına bakarsanız bu yazıma konu olan Duster, markanın Daimler ile birlikte ürettiği 1.3 litrelik turbo benzinli motora sahip olan versiyonu. Bu yüzden Duster'ın tasarım, iç hacim ve teknolojik özelliklerinin daha çok üzerinde durduğum yazımı hemen satır altına bırakmak, konuyu dağıtmamak istiyorum.

[old_news_related_template title="Türkiye'nin en ucuz SUV modeli!" desc="SUV tarzı otomobillerin tercih edilme oranı her geçen gün artmaya devam ediyor, ülkemizde de otomobil satışlarındaki trend bu şekilde. Bizde sizler için ülkemizde tercih edilebilecek en uygun fiyatlı SUV modeli olan Dacia Duster'ı kullandık." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/05/iecrop/img_8064-kopya_16_9_1525518527.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/otomotiv/turkiyenin-en-ucuz-suv-modeli-2389499/"]

Yeni Duster eski modeline göre dış tasarımı olarak oldukça yumuşak hatlarla şekillendirildi. Otomobilin günümüzde oldukça popüler olan gündüz led farlı ön aydınlatma grupları, krom detaylı ve mat siyah renkli motor ızgarası, yerden yüksek ve gri detaylı tamponu ön kısımda bakar bakmaz dikkatinizi çeken önemli detaylar oluyor.



Otomobilin yan kısmında ise ön çamurlukların plastik destekli çıkıntıları ve hem ön hem de arka çamurlukların çıkıntılı yapısı dikkat çekiyor.



Aracın arka kısmında ise köşeli stoplar ilk olarak gözünüze çarpan detaylar diyebilirim.



Duster'ın içine baktığınızda ise dokunmatik mutlimedya ekranı, dijital klima kontrol ünitesi, kör nokta sensörü düğmesi hemen göze çarpıyor.



Otomobilin iç mekanında en çok dikkat çeken detaylardan biri de klima kontrol ünitesinin hemen üzerinde yer alan sıra düğmeler oluyor. Hem tasarımı hem de düğmelerin işlevi hemen gözünüze çarpacaktır.



Bu tuşlardan biri start&stop sistemini çalıştırırken, biri ekonomi modunu çalıştırıyor. Kapı kilidi, park sensörü ve dörtlü flaşör düğmesinin yanında bir de kamera butonu bulunuyor.



Kamera düğmesi sayesinde otomobilin önüne, arkasına, sağıne ve soluna yerleştirilen kameralardan aracınızı kontrol edebiliyorsunuz.



Duster'ın bu kamera özelliği özellikle off-road yapmak isteyen kullanıcıları memnun edecek kadar iyi. Park ederken de faydasını görüyorsunuz.



Otomobilin içinde bir dikkat çeken özellikte kör nokta uyarı sistemi düğmesi. Bu sistem yan aynalarınızdan baktığınızda kör noktada kalan araçlar için sizi ayna üzerindeki renkli ışıktan uyarıyor.



Duster'ın motor çalıştırma düğmesine basıp harekete geçtiğinizde ise Duster'ın asıl farklılığıyla karşılaşıyorsunuz.



Renault-Nissan ittifakının en önemli meyvelerinden biri olan dCi dizel motorlara ek olarak bu yeni TCe benzinli motor Daimler mühendisliğinin de desteğiyle geliştirildi. Mercedes, Nissan ve Renault otomobillerinde kullanılan bu benzinli motoru daha öncesinde A200'de de kullanma fırsatı bulmuştum.



Dacia'daki TCe motor 1.3 lt hacminde ve 130 beygir güç üretiyor. Bu motorun diğer markalarda 160 beygirin üzerinde güç üreten versiyonları da var. Ancak Duster için bu güç oldukça yeterli.



Duster TCe'nin gücü aktarma görevini ise 6 ileri düz şanzıman yerine getiriyor. Özellikle şehir içi kullanımlarda motorun 240 Nm değerindeki torku gaz pedalına basma şiddetinize güzel tepkiler verirken düz şanzımanın yoruculuğuyla karşılaşıyorsunuz.



TCe motorlu Duster'ı ne yazık ki 4x4 ya da otomatik şanzımanla satın alamıyorsunuz.



Sürüş esnasında otomobilin size hissettirdiği en temel durum her viteste gaza bastığınızda güçlü bir biçimde kendini hareketlendirmesi oluyor. Ayrıca 4000 d/d motor devrinin üzerine çıktığınızda ise motordan gelen "ciğerli" diye tabir edilen ses farklılığı resmen kanıtlıyor.



Bu motor sayesinde Duster 0'dan 100 km/s hıza 10.4 saniyede ulaşıyor. Otomobil çevreye kilometrede 138 g CO2 salımı yaparken şehir içinde fabrika verilerine göre 7.3 lt / 100 km yakıt tüketimi gerçekleştiriyor.



Ben bu aracı kullandığım 300 km boyunca ortalama olarak 7.6 lt / 100 km yakıt tüketim verisi yakaladım. Biraz daha dikkatli kullansam tüketimi bu rakamın altında indirebilirdim.



Gelelim en çok merak edilen bölüme, otomobilin fiyatına. Bildiğiniz üzere Duster ülkemizde satın alabileceğiniz en uygun fiyatlı kompakt SUV fiyatına sahip modellerden. Otomobilin başlangıç fiyatı 98 bin 900 TL. TCe motorlu Duster'ın fiyatı ise 105 bin 900 TL'den başlıyor, 126 bin 100 TL'ye kadar uzanıyor.