BEYİNDER Beyin Damar Hastalıkları Hasta Derneği Kurucu Başkanı, Nöroloji, Algoloji ve Vasküler Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, çoğu kez ciddiye alınmayan ve bir ağrı kesici ile çare aranan baş ağrıları hakkında bilgiler verdi. "Hepimiz zaman zaman baş ağrısı çekeriz. Oldukça yaygın bir durum olduğundan fazla üzerinde durmayız. Ancak bazen o kadar ısrarcı olurlar ki, ister istemez aklımıza “Acaba kanser miyim? Beynimde tümör mü var? Ya da başka ciddi bir hastalık mı?” gibi sorular gelir." diyen Uludüz, "Peki baş ağrısı ne kadar ciddi bir belirtidir, aklımıza kanseri getirmek ve acile başvurmak ne zaman gerekli?" sorusunu yanıtladı:

Prof. Dr. Derya Uludüz


Başlıca iki tür baş ağrısı var: birincil ve ikincil baş ağrıları. Birincil baş ağrıları migren, küme baş ağrıları ve gerginlik baş ağrılarıdır; ikincil baş ağrıları ise beyin tümörü, kafa travması, enfeksiyon veya ilaç kullanımı gibi diğer durumlara bağlıdır.

Çoğu zaman deneyimlenen baş ağrıları, beyin tümörleri yerine, migren veya tansiyon gibi birincil baş ağrısı kaynaklıdır. Baş ağrınızın bir beyin tümörünün işareti olma ihtimali çok düşüktür. Bununla birlikte, daha önce hiç olmayan yeni bir baş ağrısı yaşıyorsanız veya baş ağrınız eskiye göre sıklaştı ise, ısrarla geçmiyorsa önemli bir sağlık sorununun işareti olabilir.

HANGİ KANSER TÜRLERİ BAŞ AĞRISINA SEBEP OLUR?

Beynin kendisinin ağrı duyusu yoktur. Baş ağrıları, ağrıya duyarlı kan damarları ve sinirlere baskı yapan sıvı birikmesinden veya kafatasının içinde basınca neden olan tümörden kaynaklanır. Baş ağrısı ayrıca omurilik tümörleri akciğer veya meme kanserlerine bağlı karşımıza çıkabilir.

NE ZAMAN ENDİŞELENMEK GEREKİYOR?

Kansere bağlı baş ağrıları, kafanın bir veya iki tarafında ağrıya neden olabilir. Ağrı kafatasının bir kısmıyla sınırlı olabilir veya başın tamamını kaplayabilir. Bazı baş ağrıları sanki bir mengene ile sıkıştırıyor gibi hissettirebilir. Diğer baş ağrıları delici, oyucu veya zonklayan tarzda şiddetli olarak gelebilir. Ancak, bir baş ağrısı belirtisinde, kanser akla getirilmeden önce dikkat edilmesi gereken bazı belirtiler vardır.

Öncelikle yaşınızın 50 üzerinde olması alarm verici olmalıdır. Birincil dediğimiz hayati sorun teşkil etmeyen ağrılar genç yaşlarda daha sık iken ciddi baş ağrıları sıklıkla 50 yaş üzerinde ortaya çıkar. Normalde baş ağrısı olmayan bir insanda yeni ortaya çıkan ya da kötüleşen baş ağrıları, uykudan baş ağrısı ile uyanma, sabahları ortaya çıkan ve baş ağrısına bulantı kusmanın eşlik etmesi önemlidir. Fiziksel aktivite ya da vücut pozisyonundaki değişikliklerle daha da kötüleşebilir. Kişilerde sık ağrı kesici kullanmaya rağmen ağrılar ortadan kalkmıyorsa dikkatli olmak gerekiyor.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!



Baş ağrılarınıza aşağıdakiler gibi başka bir semptom eşlik ediyorsa özellikle önem göstermeli ve vakit kaybetmeden hekime başvurmalısınız:

Kollarda veya bacaklarda uyuşukluk
Göz kapağında düşme veya görme problemleri
Şiddetli mide bulantısı ya da kusma
Konuşmada ya da doğru kelimeleri bulmakta güçlük
Vücudun bir tarafında güçsüzlük
Başın arkasında artan basınç
Baş dönmesi veya dengesizlik
Açıklanamayan kilo kaybı
Duygusal hassasiyet, kolayca öfkelenme gibi kişilik değişiklikleri

ŞİDDETLİ BAŞ AĞRILARINDAN KANSER TEŞHİSİNE...

Şiddetli baş ağrısı olan kişilerde beyin kanseri teşhisi yerine sıklıkla stres ya da tansiyon kaynaklı bir ağrı olduğu söylenebiliyor. Ya da ağrı oldukça yoğun olabileceğinden, beyin tümörü baş ağrıları bazen migrenlerle karıştırılıyor. Bu nedenle doğru tanı konması önemli. Bu alanda uzmanlaşmış bir nöroloğa yönlendirilmeniz gerekebilir. Beyin tümörü baş ağrılarına genellikle başka belirtiler eşlik eder. Bu yüzden tek başına baş ağrısı bir cevap olamayacağından özellikle eşlik eden belirtilere dikkat etmek gerekiyor.

Nörolojik bir muayene. Bir nörolojik muayenede, ek olarak görme, işitme, denge, koordinasyon, güç ve refleksler kontrol edilir. Görüntüleme testleri, Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), beyin tümörlerinin teşhisine yardımcı olmak için yaygın olarak kullanılır.

Beyin tümörünün vücudunuzun başka bölgesinden yayılmış bir kanser sonucu olabileceğinden şüpheleniliyorsa, doktorunuz kanserin nereden geldiğini belirlemek için farklı testler uygular. Örneğin akciğer kanseri belirtilerini araştırmak için BT veya PET taraması yapar.

Biyopsi. Eğer anormal bir doku teşhis edilmişse, bu dokunun iyi huylu olup olmadığına bakmak için dokudan özel bir iğne yardımıyla parça alınır ve incelenir.

Kanser teşhisi varlığında farklı tedavi yöntemleri mevcuttur. Bir beyin tümörü keşfedilirse, ameliyat genellikle onu çıkarmak için ilk seçenektir. Bununla birlikte, bazen beyin tümörü beyindeki konumu nedeniyle cerrahi olarak çıkartılamaz. Bu durumda, kemoterapi gibi ilaç tedavileri ve radyasyon terapisi tercih edilen seçeneklerdir. Beynin derinlerinde bulunan tümörler için, nispeten yeni bir yüksek odaklı radyasyon tedavisi şekli olan Gamma Knife tedavisi kullanılabilir. Kanser tedavileri sağlıklı dokulara da zarar verebilir, bu nedenle tüm seçeneklerinizi doktorunuzla tartışmalısınız. Olası yan etkileri bilmek, uzun vadeli sonuçlar ve riskler konusunda bilinçli bir karar vermede önemlidir.