Sivrisineklerle bulaşan Batı Nil Virüsü tehdidinin devam ettiğini belirten Prof. Dr. Arman, hastalıkla ilgili alınabilecek önlemleri tek tek sıraladı...

İlk kez 1937 yılında Uganda’da tanımlanan ve o günden itibaren dünyaya yayılan Batı Nil Virüsü, kuşları ısıran sinekler aracılığıyla insanlara bulaşıyor. İşte tehlikesi sadece İstanbul ile sınırlı olmayan virüsle ilgili bilinmesi gerekenler...

"BİRÇOK TÜRÜ VAR"

Özellikle Afrika’dan kuzeye göçen kuşlar virüsün yayılımında büyük rol oynuyor. Göçmen kuşların Afrika’da kışı geçirdikten ve virüsü aldıktan sonra Avrupa’ya göçleriyle birlikte virüs bu bölgelere de taşınıyor. Kuşların göçü sırasında uygun sivrisinek de varsa; o kuşu ısıran sivrisinek aracılığı ile virüs kuştan alınıyor ve insanlara bulaşıyor. Türkiye’de virüsü bulaştırabilecek çok sayıda sivrisinek türü bulunuyor. Kuşların kanında Batı Nil Virüsü çok yüksek miktarda bulunduğu için sivrisinekler yüksek oranda bu virüsü üzerine alıyor. Hastalık insanlara bulaştığında kanda bulunan virüs oranı daha az oluyor. Bu nedenle virüsün yayılmasında atlar ve insanlar çok fazla önem taşımıyor. Hastalığın insandan insana bulaşma riski az. Ancak Batı Nil Virüsü; kan nakli ile insandan insana geçebiliyor. Ayrıca anne sütü aracılığıyla bebeğe de geçebiliyor.

HANGİ BELİRTİLER GÖRÜLÜR?

Batı Nil Virüsü’nün insanlarda 2-14 günlük bir kuluçka süresi var. Virüs kişilerin yüzde 80’inde hiçbir belirti vermiyor. Enfekte olan kişilerin yüzde 1’inden daha azında ise ‘ensafalit-menenjit’ tarzında bir klinik tablo da gelişebiliyor. Batı Nil Virüsü; ani yüksek ateş, baş ağrısı, sırt ağrısı, bulantı, kusma, deride kızarıklıklar ve daha ileri vakalarda vücut kaslarında zayıflık, boynu dik tutamama, uyuşukluk, zihinsel karışıklık, kas titremeleri ve sonuçta felçler ile kendini gösteriyor. Sinek ısırığından 2-14 gün sonra bu belirtiler ortaya çıkabiliyor. Batı Nil Virüsü karaciğer ve dalakta büyüme, göz rahatsızlıkları, pankreas ve kalp kasını olumsuz etkileyebiliyor. 50 yaş üstündekiler, kanser öyküsü olanlar ve bağışıklığın baskılandığı hastalar, organ nakli, diyabet, böbrek yetersizliği olan kişiler Batı Nil Virüsü için risk taşıyor.

NELERE DİKKAT ETMELİ?

Batı Nil Virüsü’nün tedavisi yok. Dolayısıyla sivrisineklerden korunmak oldukça önemli. Şüpheli durumlarda ise vakayı halk sağlığı merkezlerine yönlendirmek gerekiyor. Batı Nil Virüsü’nün yayılımını engellemek için derelerin kurutulması, durgun suların tasfiye edilmesi, sivrisineklerden arındırılması gerekiyor. Kuş ve at ölümlerin fazla olduğu durumlarda ilgili sağlık kuruluşlarına haber verilmeli. Hastalıktan kişisel korunma için ise, sinek kovucular kullanılmalı, uzun kollu kıyafetler tercih edilmeli, özellikle geceleri koyu renkli kıyafetler giyilmeli ve pencerelere sineklik takılmalı.

[old_news_related_template title="'Batı Nil Virüsü anne sütü ve kan nakliyle bulaşabiliyor'" desc="Sivrisinekler aracılığıyla bulaşan Batı Nil Virüsü, İstanbul'un Avcılar ve Esenyurt bölgesini etkisi altına aldı. Tehlikenin yalnızca İstanbul ile sınırlı olmadığını belirten Prof. Dr. Gülgün Dilek Arman, Türkiye’de bu virüsü bulaştırabilecek çok sayıda sivrisinek türü bulunduğunu söyledi. Arman, 'Batı Nil Virüsü; kan nakli söz konusu olduğunda insandan insana geçebiliyor. Ayrıca anne sütü aracılığı ile bebeğe de geçebiliyor' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/07/25/iecrop/shutterstock_196730963_16_9_1564045739.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/saglik/bati-nil-virusu-anne-sutu-ve-kan-nakliyle-bulasabiliyor-5249117/"]

[old_news_related_template title="Türk ve Amerikalı bilim insanları harekete geçti! Şaşırtan gerçek araştırmada ortaya çıktı" desc="Türkiye'de Avcılar'da görülen Batı Nil Ateşi hastalığına neden olan virüs ile ilgili Trakya Bölgesi'nde yaklaşık 5 bin sivrisinek toplayan Türk ve Amerikalı bilim insanları tarafından yapılan araştırma sonuçlandı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa (İÜC) Veteriner Fakültesi'nden Prof.Dr. Hüseyin Yılmaz, Trakya'da kan serumu aldıkları insanların yüzde 6'sın son yıllarda vücutlarına bir şekilde virüs girdiğini ve bünyelerinin virüse karşı biyolojik savunma sonucu antikor oluşturduğunu belirlediklerini açıkladı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/07/25/iecrop/bati-nil-virusu-dha_16_9_1564055156.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/saglik/turk-ve-amerikali-bilim-insanlari-harekete-gecti-sasirtan-gercek-arastirmada-ortaya-cikti-5249525/"]