İçtiğimiz sıcak çayların, alkol ve sigaranın yemek borusu kanserine davetiye çıkardığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Abdülkerim Özakay, yemek borusu kanserinin bilinemeyenleri anlatıyor.

Yiyeceklerin mideye iletilmesini sağlayan yemek borusunda meydana gelen kanser türüne özofagus yani yemek borusu kanseri denmektedir. Yemek borusu kanseri; yutaktan mideye kadar uzanan bu yapıdaki hücrelerde meydana gelir. En tipik belirtisi yutkunma zorluğudur. İlk başlarda katı gıdalar tüketilirken zorlanma görülürken zamanla su içerken bile zorlanma görülebilir.

YEMEK BORUSU KANSERİNİN BELİRTİLERİ 

Yutkunurken zorlanma,
Kusma,
Yenilen besinlerin ağza geri gelmesi,
Öksürük,
Kanama,
Kilo kaybı,
Karın bölgesinde yanma,
Karın bölgesinde ağrı,
Ses kısıklığı.

EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜYOR?

Kansere bağlı ölümlerde 7’inci sırada yer alan yemek borusu kanseri genetikve çevresel faktörlere bağlı olarak kendine bir risk grubu oluşturur. Risk oranı coğrafi bölgelere göre farklılık gösterir. Bu noktadan hareketle yemek borusu kanseri en çok;
Erkeklerde,
İleri yaşlarda,
Kilolularda,
Sigara içenlerde,
Çok fazla alkol tüketenlerde,
Barrettözofagus hastalığı olanlarda,
Sağlıksız beslenenlerde,
Reflü hastalarında,
Çok sıcak yiyecek ve içecek tüketenlerde görülür.

Söz konusu yemek borusu kanseri olduğunda beslenme alışkanlıkları önemli bir rol oynuyor. Sürekli hazır gıdalar tüketmek, lifli gıdaları tercih etmemek özellikle de çok sık alkol tüketmek yemek borusu kanseri riskini arttırıyor.

TEDAVİDE NASIL BİR YOL İZLENMELİ?

Yemek borusu kanserinin tanı yönteminde en etkili çözüm, ilaçlı film ve endoskopik incelemedir. Endoskopik inceleme tedavinin ne şekilde yapılacağını da gösterir. Ayrıca hastalığın yayılma derecesini ve hangi evrede olduğunu görebilmek içinse PETve BT kullanılabilir.

Yemek borusu kanseri tedavisinde tümörün hangi evrede olduğuna göre değişiklik gösterir. Ayrıca hastalığın yemek borusunda hangi seviyede olduğu da tedavinin seyri için belirleyici bir unsurdur. En çok tercih edilen yöntem cerrahidir. Yemek borusunun hayati organ ve damarlara çok yakın olması nedeniyle ameliyatı deneyimli ekip ve ekipman gerektirir. Ameliyatta esas amaç olan kanserli bölgeyi ve yayılma ihtimali olan dokuları temizleyerek mide ya da bağırsaklardan sağlıklı bir yemek borusu oluşturarak sindirim sisteminin devamlılığını sağlamaktır.

Diğer bir yöntem ise ışın tedavisidir. Radyoterapi olarak da adlandırılan bu yöntemde kanserli hücreler yüksek enerjili ışınlar ile öldürülerek temizlenir. Bunun yanı sıra kişiye kemoterapi uygulanabilir. Genel olarak kemoterapi ilaçları ile cerrahi işlem öncesi kanserli hücrelerin küçülmesi amaçlanır. Tüm bu tedavi yöntemleri işe yaramadığında tıkanık olan bölgeye stent takılarak veya bypass işlemleri uygulayarak sindirim sisteminin devamlılığı sağlanır ve hastaların beslenmesi devam ettirilir.