Aile Hekimliğinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Sempozyumu’nda konuşan Dr. Ender Saraç, geleneksel tıbbı öğrenip şifacı olmak isteyenlerin önce kendilerini tanımaları ve pozitif enerjilerini arttırmaları gerektiğinin altını çizdi. Dr. Ender Saraç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu konunun yobazı olmamak lazım. Batı tıbbında özellikle teknolojik açıdan çok büyük gelişmeler olduğunu asla reddedemeyiz. Geneksel tıp diye tanımladığınız Çin tıbbı, Hint tıbbı, ayurveda, Uygur tıbbı bunlar da dünyada 1 milyarın üzerinde insanın binlerce yıldır uyguladığı yöntemler. Benim önerim, kendimizi geliştirmek, hiçbir bilginin fanatiği olmamak yönünde. Binlerce yıldır insanlara şifa dağıtan otlar, bitkiler, çaylar var. Değişik iğneleme yöntemleri masajlar, kokular var. İnsanın kendini daha iyi hissetmesi, daha iyi uyumasını sağlayan, kanda mutluluk hormonu olan serotonini arttıran, kişinin yaşlanmasını geciktiren sistemler var. Bu bilgilere açık olmak, birbirleri ile harmanlamayı başarabilmek lazım. Biz vücudumuzu temizlemeden düzeltmeye çalışıyoruz. Ben yılda iki kez hacamat öneriyorum. Hacamat vücutta birikmiş olan ağır metal, toksinleri azaltır ve temizlenmesine yardımcı olur. Sonra temizlenmiş bedenimizi sağlıklı beslemek ve gerekiyorsa destek almak lazım. Burada önemli bir soru, bu geleneksek tıp uygulamalarını kimin yapacağıdır. İşte bu noktada Sağlık Bakanlığı’nın GETAT uygulamalarını çok yerinde buluyorum. Geleneksel tıp uygulamalarını bu konuda eğitim almış, sertifikası olan kişilere yaptırmak önemlidir.”