Her yıl 2-8 Kasım ‘Lösemili Çocuklar Haftası’ olarak kutlanıyor. Konuyla ilgili Ezer, “Özellikle 1 yaş altında ve yeni doğan bebeklerde lösemi ve kanserin görülmesi ürkütüyor” dedi. Farkındalık oluşturmak gerektiğini belirten Dr. Üstün Ezer, ruhsat verilmediği için tam kapasiteyle çalışamayan LÖSANTE Hastanesi’ne yapılan engellemelerin kaldırılmasının neden önemli olduğunu da anlattı…

NE KADAR FARKINDAYIZ?

Ülkemiz löseminin tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu öğrendi. Ama halen, maske taktıkları için bulaşıcı zanneden büyük bir kesim var. Benim çocuğuma bir şey olmaz diyenler, lösemili çocuklarımıza acıyarak bakarak yanlarından kaçanlar, çocuklarının okudukları okullarda onları istemeyenler var. Bir de 4 lösemili çocuk ve 4 anneyi aynı odada yatırarak hijyenik olmayan koşullarda tedavi etmek isteyenler var.

FARKINDALIK İÇİN NELER YAPILIYOR?

“Maskemizi takalım farkındalık yaratalım” diyerek geçen sene başlattığımız çağrı bütün Türkiye’ye yayıldı ve çığ gibi büyüdü. Herkesin 1 dakika da olsa o maskeyi takmasını, lösemili bir çocuğumuzun duygularını anlamasını ve onlara destek olmasını diliyoruz. Herkes maskeli fotoğraf, video çekip bize yollasın, sosyal medyada paylaşsın. İsteyen okullara , kuruluşlara ücretsiz afiş- broşür  maske yollamaya hazırız.

TÜRKİYE’DE KAÇ LÖSEMİLİ ÇOCUK VAR?

Vakfımızın yaptığı çalışmalar ve bize başvuran hastalardan çıkarılan rakamın 16 yaş altında, her sene bin 800 - 2 bin arası çocuğun lösemi hastalığına yakalandığı görülmekte. Bizi ürküten gerçek; bu rakamın her sene arttığı ve özellikle 1 yaşın altında ve yeni doğan bebeklerde de löseminin görülmesidir.

NE YAPILMALI?

Günde yaklaşık 400 kişinin bu nedenlerle kaybedildiği ülkemizde mutlaka ‘kanserle savaş bakanlığının’ kurulması gerekir.

DIŞ ETKENLERİ NASIL ÖNLERİZ?

Ne yazık ki yüzlerce etken kanser ve lösemi yapmaktadır. Özellikle bebeklerin ve çocukların yedikleri tüm besinlerde kanser yapabilen kimyasallar var. Sadece poşet yasaklamakla mücadele olmuyor. Hayatımıza giren plastikler tam 500 sene doğada yok olmuyor.

LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR NEYE İHTİYAÇ DUYUYOR?

En fazla ihtiyaçları ilgi ve sevgidir. Yavrularımız ve aileleri LÖSEV’e yapılan haksızlıkları yakından izliyorlar ve üzülüyorlar. Bu mücadele biz yöneticilerin değil, lösemili çocuklarımızın yaşam mücadelesidir.

İLAÇ SORUNUNUN KAYNAĞI NEDİR?

Tek çözüm var. Ya bu ilaçları sağlık bakanlığı getirtecek parasız verecek, ya da SGK ithal edecek. Bu ilaçlardan para kazanan ve karaborsaya düşürerek 3- 4 katına satacak herkesi devre dışı bıraksınlar. Eğer yapamayacaklarsa LÖSEV’e tam yetki versinler biz çözelim ve tüm hayati kanser ilaçlarını biz ithal edelim ve tek kuruş fark almadan parasız verelim.

YETER Kİ ENGELLER KALDIRILSIN


Dr. Üstün Ezer, “Lösemili çocuklarımızı yatıramadığımız için başka yerlerde kaybediyoruz. Doktorları kadro izni verilmediği için çalıştıramıyoruz. Bazı büyük cihazlarda yasaklı. 10 ameliyathanenin 7’si ruhsat verilemediği için çalışamıyor. Yetişkin kemik iliği nakli yapamıyoruz. LÖSEMİ tedavi edilebilen bir hastalık, yeter ki önümüzdeki engeller kaldırılsın” diye konuştu.


HASTANEMİZE RUHSAT VERİLSİN


Dr. Üstün Ezer, hastaneye ruhsat verilmemesiyle ilgili şöyle konuştu: “Dünyanın en güzel Lösev Sağlık Kentini kurduk. Devletimize 45 milyon TL vergi ödedik. Dönemin sağlık bakanından ‘olur’ aldık. Ancak o dönemde sağlık bakanlığına hakim olan FETÖ’cüler engel oldular. Türkiye’nin en gelişmiş onkoloji merkezi kurulmasına ve kanserli hastalara ücretsiz bakmamıza rağmen halen tam ruhsat alamıyoruz. Siyasiler LÖSEV’in önünü açsınlar. Tek bir hastamızı bile lösemi-kanser canavarına teslim etmeyelim.”