Türk Kanser Derneği Bilim Kurulu Üyesi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Eralp, onkolojide konuşulan en büyük yeniliklerin meme kanseri tedavisinde başladığını belirterek, "Meme kanserinde hedefli tedaviler yani tümörün kendi içindeki genetik şifresine yönelik tedaviler mevcut. Bunların tedavilere girdiğini gördükçe ve daha sık kullanmaya başladıkça eminim başarı şansımız da çok artacaktır." dedi.

Türk Kanser Derneğince, Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Yeniköy'deki Sait Halim Paşa Yalısında basın toplantısı düzenlendi. Burada konuşan Eralp, meme kanseri toplum için önemli bir sorun olduğunu, dünyada oldukça önemli sayıda hastanın meme kanseriyle kliniklerde karşılarına geldiğini söyledi. Meme kanseri tedavisindeki yeniliklerin diğer kanser türleri için de çığır açacak nitelikte olduğuna dikkati çeken Eralp, şöyle konuştu:
"Meme kanseri, biyolojik tedavilerin öncülüğünü yapmış bir kanser türü. Bu da en azından tedavi kısmında bize ileri evrelerde olduğu kadar da erken evrede yakalanan hastalarımız için de çok büyük başarılar getirdi. Meme kanserindeki en önemli yeniliklerden bir tanesi erken tanı konusunda oldu. Burada tabii ki mamografi, ultrason, gerekirse MR gibi tetkiklerimiz ön planda ama aileden geçiş yani herediter meme kanseri sendromlarını biraz daha iyi tanıdıkça o bireyleri algıladıkça onları daha yoğun tarar olduk. Dolayısıyla koruyamasak da çünkü korumak tabii farklı bir yol ama en azından erken dönemde daha yoğun taramalarda tanılarını koyarak erken yakalanmalarına yol açılabildiğini görüyoruz."

Prof. Dr. Eralp, tedavi yöntemlerine ilişkin, "Onkolojide şu anda konuşulan en büyük yenilikler meme kanseri tedavisinde başladı. Meme kanserinden hedefli tedaviler yani tümörün kendi içindeki genetik şifresine yönelik tedaviler mevcut. Meme kanserinden olmasa da diğer kanser türlerinde kullanılan immunoterepi gibi yöntemler tedavi algoritmalarının içine girmiş durumda. Bunların tedavilere girdiğini gördükçe ve daha sık kullanmaya başladıkça eminim başarı şansımız da çok artacaktır." bilgilerini verdi.

"FARKINDA OLMAMAKTAN KORKUYORUZ"

Türk Kanser Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Duruman da meme kanserinde farkındalığın ve erken teşhisin önemine işaret etti.

8 kadından birinin ya da kanser teşhisi konulan 4 kadından birinin meme kanserine yakalandığını belirten Duruman, "Meme kanserine yakalanmaktan korkmuyoruz. Farkında olmamaktan ve geç kalmaktan korkuyoruz." dedi. Duruman, Türk Kanser Derneğinin imkanı kısıtlı hastalara erken teşhis, tarama, tedavi, takip, psikolojik destek, hasta hakları, mucize evleri gibi birçok konuda ücretsiz hizmet verdiğini kaydetti.

Emzirme Kabini Projesi'nin de devam ettiğini ve sayısının 75'e ulaştığını aktaran Duruman, "Özellikle hanımlarımızın süt vermesi çocuklarımızın bağışıklık anlamında yeteri kadar anne sütüyle beslenmeleri hem çocuklarımızı ilerideki hastalıklardan hem de annelerimizi meme kanserinden koruyor." değerlendirmesini yaptı.

Türk Kanser Derneği Bilim Kurulu Üyesi Dr. Yadigar Genç de Almanya'da geliştirdiği ve kanser hastalarına uyguladığı hücresel bazlı kişiye özel immunoterapi tedavisine ilişkin bilgi verdi.  Türk Kanser Derneği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Op. Dr. H. Murat Atay ise Meme Cerrahi Simülasyon Ünitesinde yapay bir meme üzerinden tümör çıkarma işlemini uygulamalı olarak gösterdi.

AA

[old_news_related_template title="Her bir kadehi meme kanseri riskini yüzde 10 artırıyor" desc="Türkiye'de ilk yüz ve rahim naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, meme kanseri ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. 'Çok sayıda çalışma, alkol tüketiminin, kadınlarda meme kanseri riskini, günde tüketilen her bir alkol kadehi için yüzde 7-10 arasında artırdığını doğrulamıştır.' şeklinde konuşan Özkan, silikon kılıflarındaki tehlikeye de dikkat çekti." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/10/02/iecrop/shutterstock_128042738_16_9_1569994560.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2019/saglik/her-bir-kadehi-meme-kanseri-riskini-yuzde-10-artiriyor-5365363/"]