Tıbbi adıyla alopesi areata olarak bilenen saçkıran bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Bağışıklık sisteminin aşırı duyarlı olması sonucunda, vücudumuzdaki bazı dokuları yabancı olarak algılaması ve onlara karşı savaş açması durumunda ortaya çıkmaktadır. Saçkıran sonucu dökülmeler bu nedenle oluşmaktadır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Özellikle saç, kaş, kirpik ve sakal bölgesinde görülmektedir. Daha çok genç yaştaki çocuklarda ve ergenlerde görülme oranı yüksektir. Bulunduğu bölgedeki saçı dökmeye ve yayılmaya başlar. Bu aşamada geçici olarak görülse bile, kısa süre içinde tedavi altına alınmadığı takdirde kelliğe yol açabilir. Hastalık; stres, üzüntü, korku ve moral bozukluğuna bağlı olarak artış gösterir. Bu nedenle tedaviye başlamadan önce kişinin stresli ve olumsuz etkileneceği ortamlardan uzak durması gerekir.

Dr. Eylem Acar


NELER YAPILABİLİR?

1- Çeşitli dermatolojik ilaçlar: Çeşitli kremler ve tabletler en çok tercih edilen tedavi ilaçlarıdır. Bunun dışında, ultraviyole ışık tedavisi ve kortizon enjeksiyonu da saçkıran tedavisinde kullanılmaktadır.

2- Saçlı deri mezoterapisi: Bu yöntemde saçlı derinin ihtiyacı olan vitamin, mineral ve aminoasitler vb. etken maddeler çok ince uçlu küçük iğnelerle minik dozlar halinde zerk edilir. Saçlı derideki kıl follikülleri doğrudan beslenirler.

3- PRP tedavisi: Kişiden alınan 10–20 cc kan özel işlemlerden geçirilerek trombositten zengin hale getirilir. Trombositler vücudumuzda hasar gören dokuları onaran, doğal haline geri dönmelerini sağlayan büyüme faktörlerini yapısında barındıran kan bileşenleridir. Yoğunlaştırılmış trombosit hücrelerinden elde edilen serum saçlı deriye enjeksiyon yöntemiyle çok ince uçlu özel iğnelerle verilir.

4-Saç dolgusu: Son zamanlarda geliştirilen saç dolgusu ile saçlı deri ve saç hücresini canlandırmak mümkün. Saç dolgusu; saçın yeniden çıkmasını ve saçlı derinin yeniden yapılanmasını sağlayan yenileyici peptid kompleksi ve büyüme faktörleri ile formülize edilmiştir.