ABD, 4 yıl önce çıkardığı kanunla YPG desteğini hukuki temele dayandırdı


Kanuna göre, ABD, müttefiklerini Suriye’de terör tehlikesine karşı koruyacak


Ancak… ABD, ‘Stratejik ortak’ olarak Türkiye’yi değil, terör örgütünü seçti


1 - “...Erken soğuk savaş döneminden başlayarak... Türkiye’nin yönetici sınıflarının ‘Soğuk Savaş’ tercihleriyle uyuşma düzeyi beni her zaman şaşırtmıştır. Her daim ‘bağımsızlık’ kaygısıyla anılan Kemalist aydınların, Batı karşıtlığı atfedilen İslamcıların, Türkiye’nin Soğuk Savaşın ilk yıllarından itibaren ABD ile içli dışlı olması karşısında gösterdikleri rahatlık, Türkiye’de ideolojilere ve o ideolojilerin taşıyıcısı aydınlara yönelik yaygın varsayımların yüzeyselliğine işaret ediyor... ”

Akademisyen Cangül Örnek’in Can Yayınları’ndan 2015’te çıkan “Türkiye’nin Soğuk Savaş Düşünce Hayatı - Antikomünizm ve Amerikan Etkisi” adlı kitabı, bugün yaşadığımız, “ABD-NATO-YPG” eksenindeki kırılmayı çok güzel anlatıyor! Özellikle kendisini ‘İslamcı’ olarak tanımlayanların, ‘bağımsızlık’ kelimesinden nasıl nefret ettiğini, 1960’larda sonra pratikte yaşadık! Şimdi...

NATO, YPG’nin Türkiye’yi tehdit ettiğini belgeye döktü, ABD karşı çıktı.


SAVAŞ AÇIK HALE GELDİ

Amerika Birleşik Devletleri’nin, terör örgütü PKK’nın Suriye’deki kolu YPG’ye verdiği desteği artık anlatmaya gerek yok! Silah yardımından tutun, Türkiye’ye karşı ‘koalisyon ortağı’ olduğunu kabul etmelerine kadar...

Önceki gün NATO’da yaşanan ve Türkiye’nin rest çekmesiyle devam eden ‘savaşta’, ABD tavrını bir kez daha PKK/YPG’den yana koydu.

Açalım...

NATO’nun en üst politik organı Kuzey Atlantik Konseyi’nin onayladığı belgeye göre, YPG/PYD, Türkiye’ye yönelik tehditler arasında yer alarak ilk kez NATO dokümanlarında terör kaynağı olarak ifade edildi.

Ancak...

ABD başta olmak üzere bazı ittifak ülkeleri, bu güvenlik planındaki metne karşı çıkarak yayınlanmasını engelledi. Türkiye, misilleme yaparak, Rusya’nın olası bir saldırısından korumak amacıyla Baltık ülkeleri ve Polonya için Konsey’in hazırladığı savunma planının yayımlanmasını engelledi...

Peki… Amerika’nın terör örgütüne verdiği desteğin hukuki alt yapısı ne?

2 - ‘Milli Savunma Yetkisi Kanunu’ YPG/PKK için mi kabul edildi?


YPG, 21 Ekim’de Mardin’de sivillere saldırmıştı.


National Defense Authorization Act...Yani...

Milli Savunma Yetkisi Kanunu! 2015’ten bu yana kabul edilen 1209. hüküm, Amerika’nın YPG’ye verdiği desteğinin hukuki kılıfı!

Okuyalım: “... ABD’yi, dostlarını ve müttefiklerini ve Suriye halkını, Suriye’deki teröristler tarafından kaynaklanan tehlikelere karşı korumak... ”

Soru şu: Amerika Birleşik Devletleri’nin müttefikleri ve dostları kim? Akla ve  pratiğe uygun olan yanıt tabii ki “Türkiye” olmalı! Öyle mi? Değil! Suriye’de petrol bölgelerini (Deyrizor) terör örgütüyle koruyan ABD, YPG’nin Türkiye’ye saldırılarını da ‘görmezden’ gelmeye devam ediyor. ‘Stratejik ortak’lıktan ‘stratejik düşmanlığa’ ilerleyen süreç!

Hatırlatalım:

4 Nisan 1949 tarihli Washington Antlaşması uyarınca NATO’nun görevi, üye ülkelerin güvenliklerini korumak.

Madde 4’te şöyle yazıyor: “... Taraflardan herhangi biri, taraflardan birinin toprak bütünlüğü ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunacaklardır...”


3 - Bu raporu okuyun: Stratejik ortaklık bitti


Tarih 13 Kasım 2018... ABD’nin en etkili düşünce kuruluşlarından olan The Council of Foreign Relations (CFR) – Dış İlişkiler Konseyi- tarafından “Ne Dost Ne Düşman / ABD-Türkiye İlişkilerinin Geleceği” başlıklı 28 sayfalık raporda şu tespitler yapılmıştı:

“... İki ülkenin geçmişteki ittifakı, gelecekte de ortak olacakları anlamına gelmez. Amerikan politikasını bugün şekillendiren ya da geçmişte şekillendirmiş olan birçok kişi, Türkiye’yi stratejik ortak ve istikrarın çapası olarak değerlendirse de bu yaklaşımın temeli güçlü değil.

İki ülkenin çıkarları ve değerleri ortak değil.

Stratejik ilişkiler bitti. Hatta bunun da ötesinde iki ülke arasındaki işbirliği kısıtlı ve belirli koşullara bağlı olmalı.

Siyaseti belirleyenler Türkiye’yi ABD’nin ne bir dostu ne de bir düşmanı olarak görmeli. Türkiye, birçok alanda ABD’nin rakibi ve muhalifi.

ABD, Türkiye’nin YPG ile askeri bağlarını kesme talebini kabul etmemeli. ABD için YPG daha tercih edilir oldu.

Gelecekte Amerikan politikası Türkiye’nin ne bir düşman ne de bir dost olduğu gerçeği üzerine şekillenmeli.”