AKP’li eski vekil Şirin: ABD’nin, kurallara dayanmayan anlaşmasına güvenmemek lazım


Koridor, YPG’yi yok etmez. Eğer bir işbirliği olacaksa NATO’nun hukuki içinde olmalıdır


Türkiye ile ABD, 2018 yılında Münbiç mutabakatına varmıştı. Mutabakata göre, PKK/YPG’li teröristleri bölgeden temizlenecekti. ABD sözünü tutmadı.

ABD, Münbiç’te verdiği sözü tutmamıştı


1- İki değerlendirme önemli...

Hürriyet Gazetesi’nin usta isimlerinden Sedat Ergin, dün köşesinde “Güvenli bölgede yanıt bekleyen sorunlar’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ergin yazısını şu cümlelerle bitirdi:
“...Küçük ayrıntılar, büyük sorunlara yol açabilir. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin tarihinde ABD’nin yerine getirmediği vaatlerin –örneğin en son Münbiç mutabakatı-gibi çok geniş bir yer tuttuğu unutulmamalıdır.”

DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN

Sedat Ergin’in bu tespitini tamamlayan diğer bir haber de dün Cumhuriyet’in manşetindeydi. Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı operasyonlarının komutanı (son YAŞ kararlarıyla normal bekleme süresini tamamlamadan emekli edilen) Tuğgeneral Erdal Şener de şöyle konuştu: “… Ben, Fırat’ın batısında PKK/PYD’nin elinde olan Münbiç’te Amerikalılarla devriye yaptım. Bir gün Münbiç’e girmedik. Dostlar alışverişte görsün devriyesi oldu. Şimdi 30-40 km. derinlikten bahsediliyor. Tamamen hayal. Oyalama taktiği ile karargah kurup iş yapıyormuş gibi davranacaklar.”
Gerçek şu: Özellikle 1990’lardan bu yana PKK terör örgütüyle ilgili ABD’nin verdiği her sözün altı boş çıktı. Çünkü, taşeron örgütün arkasındaki güç belliydi! Hatta, 2003’te başımıza çuval geçiren de 2008’lerde Dağlıca, Aktütün baskınlarında da gerekli istihbaratı vermeyen yine onlar oldu!
O zaman ‘Barış Koridoru’ ne olacak? Kime hizmet edecek?
Ya da etmeyecek?

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Emin Şirin

Koridor, PKK/YPG’yi yok etmez teröristler tehdit olmayı sürdürür


2 - AKP eski Milletvekili Emin Şirin, parlamentoda olduğu 2002-2007’de de sonrasında da ABD’nin nabzını en iyi tutan isimlerden. Şirin, koridor için açık konuştu: “ABD’nin, kurumlara ve kurallara dayanmayan hiçbir anlaşmasına güvenmemek lazım. Eğer bir işbirliği olacaksa NATO çerçevesinde ve  NATO’nun hukuki kuralları içinde olması şart.”

OPERASYONLAR İSABETLİYDİ

Bunu açmasını istedim. Anlattı: “Suriye konusunda bir güvenlik problemi var! Bölücü terör unsurlarının devletleşmeye başlaması bizim için bir tehdit. Türkiye’nin içinde ekonomiden sonra gelen en önemli konu Suriyeli mülteciler. Doğu Akdeniz’deki enerji kavgası da Suriye meselesiyle bir bütün. ‘Barış koridoru’ndan önce kuvvetler dengesine bakmak gerekiyor. Kimler ne yapıyor? Astana sürecinde Rusya ve İran’ı muhatap aldık. Ancak… Orada kaçınılmaz bir şekilde ABD’nin varlığı söz konusu! Dolasıyla İsrail de var. Bugün baktığımızda...Biz Afrin, Cerablus, El Bab konusunda güvenliği temin ettik. Çok isabetli operasyonlardı.”

FIRAT’IN DOĞUSU’NDA ABD VAR

Fırat’ın Doğusu dedim...Şirin şöyle anlattı: “Münbiç dahil Fırat’ın Doğusu’nda realite başka. Orada, Kamışlı dışında Esad yok. Rusya ve İran da yok. Fırat’ın Doğusu’nda, ABD ve çeşitli Kürt unsurlarla karşı karşıyayız. İçinde PKK da olan Arap ve Türkmenler’in de olduğu yapı. 30’da olsa 100 kilometrede olsa koridor çözüm değil. Bu sadece bizim düşman olarak kabul ettiğimiz unsurları ötelemek anlamına geliyor. Onlar bütün varlıklarıyla orada dururlar ve tehdit olmaya devam ederler. Güvenlik koridorunun alt yapısı sadece ABD ile olmamalı. Çünkü, sağlam bir hukuki alt yapı değil.”

NATO’NUN ASLİ UNSURUYUZ

Çözüm ne? AKP’li eski vekil şöyle devam etti: “Cenevre sürecinde yapılacak anayasa görüşmelerinin ardından Suriye’de çıkacak tablo önemli. Esad kalacaktır, gidecektir vs...Nihai çözüm Cenevre’de olacak. Cenevre’nin olacağı zamana kadar bu sorunu halletmemiz için çözüm NATO’yla işbirliğidir. ABD ile değil NATO’yu muhatap almak gerekiyor.”

Şirin, 30 kilometrelik öneri yerine haritadaki bölgenin Türkiye ile birlikte NATO’nun kontrolünde olması gerektiğini söyledi.


Burada müdahale ediyorum: “NATO, ABD demek değil mi?”

Söz Emin Şirin’de:

“NATO hem ABD hem de değil. Çünkü… NATO bir kurallar zemini. ABD’yle yaptığımız bir anlaşmanın hukuki zemini yok. NATO’yla anlaşmanın hukuki zemini var. Eğer gerçekten bir işbirliği olacaksa tekrar söylüyorum, burayı NATO şemsiyesi atında garanti altına alabiliriz. Nasıl mı? NATO’nun asli unsuruyuz çünkü. Burada da eş komutanlığı almalıyız. Böylece, YPG ve PKK’nın olduğu bütün alanı kontrol altına alacağız.”

CIA, paralı askerlerini Suriye’ye yollamaya başladı


3 - Emin Şirin görüşmemizde çarpıcı bir tespit yaptı. Katılırsınız ya da katılmazsınız...Ancak önemli: “NATO ile çalışmaya başlarsan ABD’nin resmi tarafıyla çalışırsın, istihbaratıyla değil. Bu, Pentagon ve CENTOM (Amerika Birleşik Devletleri Merkez Komutanlığı) demektir! Türk Ordusu Suriye’ye girdiği zaman, Pentagon dedi ki, (TSK’ya müdahale edemem). Bugün ne oluyor biliyor musun?

CIA, PKK-YPG içine paralı askerleri yolluyor. Korkunç!… Var böyle bir şey. Tehlikeye açık! Pentagon’u muhatap almak şart. CIA ile muhatap olunmamalı. Büyük Ortadoğu Projesi’nde bu yana, Türkiye’ye kurulan kumpaslar, Ergenekon vs...Fetullahçılarla hareket eden demokratlar, FETÖ’nün hamisi CIA’nın oraya gelmesi, Türkiye’nin aleyhine olacaktır.”