Ergenekon gerekçeli kararıyla FETÖ’nün cinayet işlediği kabul edildi


Gerekçeli karar: Bu örgütün yürüttüğü soruşturmalarda mağduriyetler ve ölümler yaşandı


Kuddusi Okkır: Kanserden ölmek üzere iken cezaevinden tahliye edildi ve hayatını kaybetti


Ali Tatar: Bir kez tutuklandı ve tahliye edildi, ikinci tutuklamayı kabul etmedi ve intihar etti


Kaşif Kozinoğlu: İlk duruşması 22 Kasım 2011’de yapılacaktı. 12 Kasım’da kalp krizinden öldü


Ergenekon kumpasının gerekçeli kararı açıklandı... 739 sayfalık kararda, devleti ele geçiren ‘Fetullah’çılarla ilgili önemli bilgiler yer aldı. Sayfa 452... Bölümün adı: “Silahlı Emniyet ve Yargıyı Cebir Şiddette Kullanmak (17-25 Aralık 2013)…” Okuyalım: “... Paralel yapılanma tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda birçok kişi haksız yere gözaltına alınıp uzun süre tutuklu bırakılarak mağduriyetlerine yol açılmıştır.”

ÖRGÜTÜN YÜRÜTTÜĞÜ DAVALAR

“Ergenekon, Balyoz gibi davalar başta olmak üzere bu örgütün yürüttüğü birçok soruşturmada kişi mağduriyetleri ve ölümler yaşanmıştır. Haksız yere tutuklandığını ve suçlandığını düşünen gururuna düşkün birçok kişi cezaevi şartlarına dayanamayıp veya gözaltı öncesi intihar etmiştir. İntiharı seçenler haksız yere polis gücü ve devletin yargı teşkilatını kendilerini suçlamasına dayanamayıp ölümü tercih etmişlerdir...”

ŞAİBELİ ÖLÜM VE İNTİHARLAR

“Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne yönelik operasyonda genel sekreter cezaevinde intihar etmiştir. Ergenekon davasında örgütün kasası olduğu iddia edilen Kuddusi Okkır kanser hastalığından ölmek üzere iken tahliye edilmiş ve akabinde ölmüştür. Kaşif Kozinoğlu şaibeli bir şekilde intihar ettiği ileri sürülerek ölmüştür. Gözaltına alınmak istenen Albay Ali Tatar intihar etmiş ve davalar sebebi ile birçok ölüm yaşanmıştır.”

“Ergenekon’un kasası” dediler cezaevinde kanser ettiler




Kuddusi Okkır... Ergenekon soruşturması çerçevesinde yapılan operasyonda İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün talimatıyla 20 Haziran 2007 günü tutuklandı. Bayrampaşa Cezaevi’ne gönderildi. Okkır’ın, Ergenekon örgütünün finansörü olduğu ortaya atıldı. Cezaevine girdiğinde sağlıklıydı. 2008’de “majör depresyon” teşhisiyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilen Okkır’a, zatürree ve böbrek yetmezliği teşhisi de konuldu. Hastane hastane dolaştırıldı… 10 Mayıs 2008’de Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırıldı ve yapılan tetkiklerde “akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası” olduğu ortaya çıktı.

Kuddusi Okkır 2007’de tutuklandı, kanser oldu. 6 Temmuz 2008’de hayatını kaybetti.


Eşi Sabriye Okkır isyan etti... Çünkü, hastalığından dolayı Zekeriya Öz’ün yetkili mahkemesine tahliye için başvurdu, hep reddedildi. Neden mi?

“Akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası” olan Kuddusi Okkır delilleri karartabilirdi.

Teşhis konulduktan üç ay sonra 1 Temmuz 2008’de serbest bırakıldı.

Sağlığı bir hayli bozulmuş ve konuşamıyor, ayakta duramıyor, ağız yoluyla ilaç tedavisi olamıyordu.

Bilinci de kapalıydı. Tahliye edildikten beş gün sonra hayatını kaybetti. Öldüğünde iddianamesi bile yoktu. Sabriye Okkır, “Eşim kahrından öldü” diyerek, davalar açtı. Okkır’ı tutuklayan yargıya, şikayetlere rağmen dokunulmadı.

Unutmadan ekleyelim...

Kuddusi Okkır’ın “Ergenekon’un kasası” olduğuna dair bir delile de hiçbir yerde rastlanılmadı...

ABD’den yayın yapan internet sitesi yazdı, Tatar tutuklandı




Ali Tatar... Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in önüne 2009 yılında bir dosya konuldu. Fetulahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) polis, asker ve yargı içindeki elemanları “amirallere suikast” yapılacağını ihbar etmişti.

Ali Tatar, “Amirallere suikast” iddiasıyla başlatılan soruşturmada 5 Aralık 2009 günü gözaltına alındı ve tutuklandı. Tatar’la ilgili ihbar Amerika merkezli www.dersim.iphox.com adlı internet sitesinden yapıldı.

Özel Yetkili Savcı Süleyman Pehlivan tarafından 5 Aralık 2009 günü sorgulandı ve tutuklandı. Ancak... Süreç devam etti...

Dosyayı inceleyen 11. Ağır Ceza, 16 Aralık 2009’da tahliye kararı verdi ve Hasdal’dan ölüme uzanan yolculuk başladı.

Savcı Süleyman Pehlivan, Yarbay Tatar’ın tahliyesinden bir gün sonra tahliye kararına itiraz etti. Mahkeme Başkanı Şeref Akçay, üyeler Oktay Açar ve Metin Özçelik, itirazı inceledi. Mahkeme Başkanı Akçay, Tatar’ın tutuklanmasına karşı çıktı, diğer iki isim tutuklanmasını istedi. Çünkü ikisi de FETÖ’cüydü.

Yakalama kararını kabul etmeyen Ali Tatar, 19 Aralık 2009’da intihar etti.

Sırlarını anlatamadan Silivri’de ‘kalp krizi’ geçirdi...




Kaşif Kozinoğlu...

MİT Orta Asya Başmüşaviri Kozinoğlu, Odatv kumpasında sanık oldu.

Savcı Zekeriya Öz’e, 10 Mart 2011 günü verdiği ifadesinde özgeçmişini şöyle anlattı: “... 1976 yılında Harp Okulu’ndan mezun oldum. 1980 yılında Özel Harp Dairesi’nde göreve başladım. 1995 yılına kadar Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın Tim Komutanlığı’nda İstihbarat Subaylığı, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Eğitim Öğretim Grup Komutanlığı’nda görev yaptım. 1995 yılında MİT’e girdim. Suriye, Bosna Hersek ve Afganistan Bölgesi’nde görev yaptım. Asya Bölgesi’nin tamamı sorumluluk alanımda olduğu için, Orta Asya’dan Çin’e kadar gidip geldim. Son olarak da 2010 yılında Asya Bölge Komutanlığı’ndan geri döndüm. Eylül 2010 yılında yeni Müsteşarımız Sayın Dr. Hakan Fidan’ın talimatıyla Başmüşavir olarak Asya Bölgesi’ne atandım. Eylül ayından itibaren de 5 defa yurt dışı görevine gönderildim. 9 Mart’ta bu görevden Türkiye’ye döndüm. İfade vermem gerektiği söylendi ve ifade vermeye geldim.

Aynı gün tutuklandı.

Kozinoğlu, ilk duruşmasına çıkacağı 22 Kasım’dan 10 gün önce, 12 Kasım 2011 tarihinde Silivri’de ‘kalp krizi’ geçirdi ve öldü.

Kendi el yazılarından oluşan “Kaşif Kozinoğlu’nun Mezara Götürmediği Sırlar” adlı kitabında örgütü yani FETÖ’yü deşifre etti...