Fetokulli’yi hedef alan gazeteciler yargılanıyor!

Emin Çölaşan: 1999’dan bu yana Fetullahçıların tehlikesini yazan usta gazeteci

Necati Doğru: Ergenekon kumpası sürecinde subayların yanında olan usta gazeteci

Metin Yılmaz: Herkes ‘Hocaefendi’ derken SÖZCÜ’de ‘FETO’ başlığını atan usta gazeteci

1 - Tarih 14 Kasım 2004...O dönem çalıştığım Aydınlık Dergisi’nin  Ankara Temsilcisi Hikmet Çiçek beni aradı. Telefonda “Emin Çölaşan’ın yazısını okudun mu?” dedi. Daha okumamıştım... “Nurettin Veren’den bahsediyor, önemli’ dedi. O dönem Hürriyet Gazetesi’nde yazan Çölaşan, Fetullah Gülen’e ilk isyan bayrağını açan 35 yıllık yaveri Nurettin Veren’i yazmıştı:



“... Fetullah Gülen cemaatinin geçmişte bir numaralı adamı olan, bunların yaptıklarına karşı çıktığı için şimdi dışlanan Nurettin Veren’e dün bu konuları sordum. Nurettin Veren geçmişte Zaman gazetesinin kurucusu, yöneticisi ve tek imzalı yetkilisiydi. Samanyolu kanalının, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın da kurucusu ve en üst düzey yetkilisiydi. Fetullah takımına karşı çıkıp dışlanırken gerekçesi ilginçti: ‘Fetullah ve ekibi olarak, ABD’nin akıncıları ve conileri olduk.’ Bu işlerin içinden yetişen Nurettin Bey, dün yazdıklarımı doğruladı. ‘Tamamen öyledir. Doğru’ dedi. (Bu konuları merak edenler www.nurettinveren.org sitesinden Fetullah gerçeklerini öğrenebilir.)”

Ve benim Nurettin Veren’i bulma serüvenimin en önemli ayağı Çölaşan’ın yazısı oldu. Sonrasında Veren ile devamlı görüştüm ve 2005 yılında da “Fetullah Hoca’nın Şifreleri” kitabını yazdım. Yani... Nurettin Veren’in adını yazamayanlar, o günlerde örgütün yanında saf tutanlar gerçeği bilmiyor mu? Biliyor... Ancak gerçeği yazamıyor!…

ZÜBEYİR KINDIRA’YI DA O YAZDI

Şimdi 1999’dan bu yana örgütle mücadele eden Çölaşan, “FETÖ’ye bilerek isteyerek yardım etmiş”! Olmaz... Gerçek anlamda FETÖ mücadelesine zarar vermek istenseydi bu kadar olurdu! Hatırlatalım unutanlara... Emin Çölaşan, Hürriyet’te de ‘Cemaat’in iç yüzünü anlatanların her zaman yanında oldu. Örneğin... Zübeyir Kındıra’nın “Fethullah’ın Copları” adlı kitabını 17 Şubat 2001’de şöyle tanıttı: “Sol görüşlü olduğu için Polis Akademisi’nden atılan Zübeyir Kındıra kitabında Fetullah takımının özellikle polis, öğrenciler ve Emniyet’teki örgütlenme ve çalışmalarını anlatıyor, olaylar ve isimler açıklıyor. Ellerine sağlık.”

Şimdi geliyoruz Necati Doğru’ya... 40 yıl aşkın süredir sadece gazetecilikle  yaşamını sürdüren ustaya...

2 - Villada 40 konuklu inziva: FETOKULLİ

Tarih 9 Mart 2009... Necati Doğru, Vatan Gazetesi’nde yazıyor, halkı aydınlatıyor ve Fetullahçılarla açıktan savaşıyor. Yazısının başlığı “Fetokulli”... Hani, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen kendisini ziyarete gelen gazetecilere Ergenekon davasıyla ilgili şu cümleyi kurmuştu ya: “... Bu işlerin sulandırıldığı gibi bir kaygı var. Bizim Erzurumlular bunu şöyle yorumluyor; ‘Bu işin içinde bir ‘GATA’kulli var.’

GENERALLERE ÇAMUR ATILIYOR

İşte Necati Doğru, “FETÖ’ye bilerek yardım etmekle” suçlanan usta gazeteci örgüte şu cümlelerle tavır alıyordu 10 yıl önce: ... GATA’dan ‘Gatakulli’ türetilirse Fethullah’tan da ‘Fetokulli’ üretilebilir ve ‘Fetokulli’ kelimesi tutar. Güzel dilimiz zenginleşir. Gatakulli! Fetokulli! Fethullah Hocaefendi’nin bütün hayatı incelendiğinde sürekli olarak ‘Feto’dan ‘kulli’ye paralel geçişlerle dolu olduğu görülür. Fetokulli desteklendi. Villalarda ağırladıklarıyla 40 konuklu sohbetler yapıyor. Kendisini ziyarete götürülen gazetecilere de ‘hoca inzivaya çekilmişti...’ diye yazdırılıyor. Villada 40 konuklu inziva! Siyaset sohbetli zikir!

‘ERGENEKONCU’ DiYE HEDEF OLDU

43 yıldır medyada...Yönettiği her gazeteyi tirajıyla zirveye taşıdı. Yönetmediği gazete yok gibi. Tam bir ‘Manşetlerin Efendisi’... Metin Yılmaz...
Bugün Gazetesi’ni yönetirken, gazeteyi Fetullahçıların almasının ardından yazı işlerinin ortasında örgüte kafa tutacak kadar cesur!
SÖZCÜ’nün başına geçtiği andan itibaren FETÖ’yle korakor savaşa girecek kadar da bu ülkenin gazetecisi!
Bakın 2007’den bu yana SÖZCÜ’nün manşetlerine!… Fetullah’ın ipliğini pazara çıkaran haberlerin başındaki isim Metin Yılmaz. Şimdi bu gazeteciyi siz “FETÖ’ye yardım etmekle suçladınız”... Bravo!…
Pensilvanya’nın bir düşmanını daha hedef haline getirdiniz. Metin Yılmaz son savunmasında şöyle demişti:
“Biz ilk kez FETÖ dedik davalar açıldı, her şey yapıldı. Ergenekon zamanında haber yollandı, ‘Sıra size gelecek, operasyon yapılacak’ denildi. Haberlere sansür koyma gibi bir durumum olamaz. SÖZCÜ’yü takip ediyorsanız kendi yazarlarımız bile bizi eleştiriyor. Suçlamalara gelince, bundan biraz üzüntü duyuyorum. ‘Siz sert muhalefet yapmışsınız’ deseler hukuk çerçevesinde buna razıyım. Ama FETÖ’ye yardım denilince, ben zaten hep bunlarla savaşmışım. Aleyhinde haberler yapmışız. 17-25 Aralık’taki haberlerde neyi övmüşüm? Biz bunların çok kötü bir örgüt olduğunu biliyoruz. ‘Her yere yerleştiler’ diyoruz. O zaman bize dediler ki, ‘Siz Ergenekoncusunuz, darbecisiniz, faşistsiniz’... Biz uyardık. Manşetlerimiz hep bunlar. FETÖ’cüler darbe yapacak dedik. Uyardık. Bu dava benim alnıma sürülen kara lekedir.”

Örgütün kalbine 30 yıl önce girdi

Yücel Arı... Sen 1988’de İzmir’de FETÖ ile ilgili ilk haberi yap, sonra FETÖ iddianamesinde ismin geçsin. Burası Türkiye ve çelişkiler hiç bitmiyor...
sozcu.com.tr Haber Koordinatörü Yücel Arı  örgütün kalbine girmiş, Yamanlar Koleji’nin ortasına cami yapıldığını ilk yazan gazeteci olmuştu. Bu haberi yapmak 30 sene önce kolay mıydı? Çelişki burada bitmedi... Yücel Arı, 2016 yılında Sözcü’deki görevine başlamış olmasına rağmen, 2013’teki haberler yüzünden yargılanıyor. Üstelik dava dosyasında Arı’nın adresi bile şu anda yerinde yeller esen ‘Hürriyet Towers’ olarak yer alıyor! Arı kendisini şöyle anlatmıştı mahkemede:
“Ben bu iddianamede neden varım anlamadım. Söz konusu tarihlerde sozcu.com.tr’de çalışmıyordum.
Hayatımdaki ikinci sanıklık davam. İlkinde borcumu ödeyemediğim için icralık oldum. Sanık yazıyordu gelen kağıdın üzerinde. Gazeteciliğin her yerinde çalıştım. Çoğunlukla yöneticilik yaptım. Takvim gazetesinde çalışıyordum, teşekkür ettiler ayrıldık. İki yıl işsiz kaldım. İzmir’de evim vardı sattım. Şu an kirada oturuyorum. Cemaat gazetelerinde çalışan arkadaşlarım vardı. Ben o gazetelerde çalışmadım. Bir kuruşları bile cebime girmedi. 2 buçuk yıl işsiz kaldığım dönemde evimi satarak geçindim. 1988’de İzmir’de FETÖ ile ilgili ilk haberi ben yaptım. Yamanlar Koleji’nin ortasına cami yapıldı. Atatürkçü, cumhuriyetçi vatandaş olarak haberi yaptım. Yeni Asır’da yayınlandı.”

1.5 dakika ifade verdi!

Mustafa Çetin... Hayatında gazetecilik dışında bir iş yapmadı... Ekmeğini taştan çıkaran gazeteci oldu... 11 yıldır SÖZCÜ’de... Son 6 yıldır da sozcu.com.tr Genel Yayın Yönetmeni... İlginç olan ise şu: Savcıya yaklaşık 1.5 dakika ifade verdi, “FETÖ’ye yardım etmekle suçlandı”... Yani savcılık makamı hemen anladı! Olur mu demeyin? Oldu! Ancak... Unuttukları şuydu: Mustafa Çetin’in yönettiği internet sitesi de Fetullahçılarla amansız mücadelenin içindeydi. Yani örgüt aleyhine haberler de Çetin’in oluruyla yayınlandı... Gazeteci Mustafa Çetin savunmasında şöyle dedi: “... Savcıya yaklaşık bir buçuk dakikalık ifade verdim. İddianamede anladığım kadarıyla suçlandığımız konulardan biri Emin Çölaşan’ın ve Necati Doğru’nun yazısını internet sitesinde yayınlamak. Gazetede çıkan yazılar internet sitesinde de yayınlanır. Yazıda açık küfür, hakaret varsa avukatlar aracılığıyla incelenip çıkarılabilir. 17-25 Aralık haberlerini de Anadolu Ajansı ve gazetelerin haberlerinden aldık ve kullandık. Hatta bazı internet siteleri ve gazetelerden geri kaldığımızı da söyleyebiliriz. NTV, CNN, AA gibi yerlerde gördüğümüz haberleri kullandık.”