İstanbul’da bir mahkeme bir şüphelinin dijital materyallerini inceletmek için bilirkişi atadı. Bilirkişi ‘Şüpheli, FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen Odatv’nin haberlerini okumuş...’ diye yazdı


FETÖ’nün kumpasıyla hapis yatmış Odatv’ye bu suçlamayı mesleği polis olan bilirkişi yaptı. O polis açığa alındı… SÖZCÜ ve Cumhuriyet’in ‘bilirkişilerinden’ sonra 3’üncü skandal yaşandı.




1 - İlk önce sıcak bilgiyle başlayalım... Odatv’nin usta ismi Müyesser Yıldız yazdı dün: “Odatv ekibi olarak 2011 yılının Şubat-Mart aylarında iki operasyon dalgasıyla tutuklandıktan 7 ay sonra iddianamemiz çıktı. İddianameyle ilgili olarak ilk duruşmada, heyete şunu söyledim: ‘Bu iftiranameye göre, polis savcı, savcı hakim olmuş. Hakimin ne iş yaptığını anlayamadım!..’ İstanbul’da yaşanan olayımıza geçersek:

ODATV, FETÖ’YE YAKINMIŞ!  GÜLERLER

Mahkeme, bir şüphelinin dijital materyallerini incelemek üzere asıl mesleği polislik olan bilirkişiyi seçer. Polisin adı Samet Uğur’dur. Bu kişi, şüphelinin dizüstü bilgisayarı, cep telefonu ve SIM kartını inceledikten sonra hazırladığı raporu bir üst yazıyla mahkemeye gönderir. Bilirkişi raporunda ‘Bahse konu imajın internet geçmişi incelendiğinde; FETÖ terör örgütüne yakınlığı ile bilinen Odatv isimli haber sitesine ait birçok kaydın bulunduğu tespit edilmiştir. Tespite ilişin ekran görüntüsü aşağıya eklenmiştir’ der. Bu polis bilirkişi, haber, röportaj veya makalelerden, Odatv’nin FETÖ terör örgütüne yakın olduğu sonucunu nasıl çıkardı? Devletin bilirkişisinin şahsi görüşü mü?.. ‘FETÖ/PDY terör örgütüne yakınlığı ile bilinen’ dediğine göre, değil! Peki, öyle ‘bilenler’ kimler? 2012 yılında, birileri Pensilvanya’ya gidip, Gülen’den takke alırken, biz Silivri’de yatıyorduk…”

Silivri’de FETÖ kumpasıyla yatan gazeteciler.


O BİLİRKİŞİ POLİS AÇIĞA ALINDI

Yani hayatını FETÖ ile mücadeleye adamış SÖZCÜ yazarı Soner Yalçın, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Müyesser Yıldız FETÖ’cü!

Neyse ki Odatv’yi FETÖ’ye yakın olmakla suçlayan polis Samet Uğur hemen açığa alındı ve hakkında soruşturma açıldı! Şimdi buradan diğer iki ‘bilirkişi’ye geçelim ve hatırlatalım...

SÖZCÜ hakkında raporu FETÖ’cüler mi hazırlattı?


2 - Ömer Faruk Gerçek...SÖZCÜ’ye  operasyon 19 Mayıs’2017’de yapıldı, 30 Mayıs’ta bilirkişi atandı. SÖZCÜ’nün 23 Ağustos 2007 tarihli manşeti şöyleydi: “Bilirkişi FETO hayranı çıktı.” Hatırlatalım: Bilirkişiliğe atanan kişiler tarafsız olacaklarına dair yemin ediyor.
Ömer Faruk Gerçek, İstanbul’da yerel bir gazeteci. Dosyayı aldığı gün, herkese açık sosyal paylaşım siteleri Facebook ve Twitter’dan SÖZCÜ aleyhine paylaşım yapıyor. Gerçek’in 30 Mayıs 2017’deki Tweet’i şöyle: “SÖZCÜ’nün FETÖ’cü işbirlikçileri...” Tarafsızlık nerede? Yok... Bilirkişi Gerçek raporunda, “FETÖPDY’nin kapatılan yayın organı Zaman Gazetesi ile Sözcü Gazetesi’nin benzer mizanpaj ve aynı dil ile eş zamanlı haber yaptığını” söyleyebilecek kadar da bilgisiz diyelim ve...
25 Ağustos 2017’de…SÖZCÜ’nün avukatları, Gerçek hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Duyuruda şöyle denilmişti: “Ters algı yaratmak suretiyle gizli FETÖ’cüler tarafından bu raporun hazırlatıldığı açıktır. FETÖ’nün işine yarayan bu rapor, hukuki delil olarak kullanılmaktan uzaktır.”

Ö. Faruk Gerçek

Cumhuriyet’in ‘bilirkişisi’ de taraflı ve iletişim mezunu değil


3 - Ünal Aldemir... Cumhuriyet Gazetesi iddianamesini hazırlayan savcı tarafından adliye bilirkişi listesinde olmadığı halde bilirkişi olarak atanmıştı. Atama kararında ise hiçbir gerekçe yazmıyordu. Cumhuriyet’te çıkan haber ve yazılarla ilgili gazetenin  avukatları, savcılık makamının, bilirkişinin teslim ettiği raporu kendisinin değerlendirmediğini, direkt Terörle Mücadele Şubesi’ne gönderdiğini açıklamışlardı.
Cumhuriyet’in haber ve yazılarını suçlayan iddianame de bilimsel hiçbir yeterliliği olmayan bilirkişi raporu vardı!

İLETİŞİM MEZUNU DEĞİL

Gazete bilirkişi Ünal Aldemir’i 31 Mayıs 2017’de şöyle anlatmıştı: “... Aldemir, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun. Yani bir gazetenin haberlerini ‘inceleyerek’ terörizm suçlamasında bulunan ‘bilirkişi’ İletişim Fakültesi mezunu bile değil.  Aldemir, AKP politikaları tandanslı düşünce kuruluşu olan SETA’da gönüllü olarak hizmet veriyor.”