Askeri Savcılık, ‘Işık Evleri’ soruşturmasında ‘örgüt’ tespiti yaptı… Ancak…


Hakim Albay, Hakim Binbaşı ve Deniz Binbaşı, ‘casusluk’ kumpasına kondu...


Tarih 29 Temmuz 2009... O günlerde anlaşılmayan ve hasıraltı edilen bir karar aslında Türkiye’nin yakın siyasi tarihini derinden etkiler. Belki de o günden sonra ABD destekli Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ‘tehlikenin’ farkına varacaktır ve harekete geçecektir. Tamam...12 Haziran 2007... Ergenekon sürecinin başlangıcı... Ancak... Birileri bu yapının adını 29 Temmuz 2009’da koymuştu: ‘Örgüt...’ Ve... Başlarına gelmeyen kalmadı! İlk önce kararı okuyalım: “Şüpheli Astsubay Ali Balta’nın emre itaatsizlikte ısrar, astlık ve üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf hareketlerde bulunmak ve sahte belgeyi kullanmak suretiyle belgede sahtecilik suçlarını işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların soruşturma dosyasında bulunduğu... Söz konusu suçların bir ÖRGÜTÜN faaliyeti çerçevesinde işlendiğine dair soruşturma dosyasında deliller bulunduğu, şüphelilerin bir kısmının firar halinde olup halen yakalanma emriyle arandıkları… İtirazın reddine, Balta’nın tutukluluk halinin devamına...” Bu karar nasıl ve kim tarafından alınmıştı? Devam edelim...

Astsubay Balta’yı savunan avukat FETÖ’den firar etti


Havacı Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok’un yürüttüğü ‘Kayseri Işık Evleri’ soruşturmasında, Kayseri 2. Hava İkmal Merkez Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler hakkında bir mektup dolaşıma sokulur ve askerlerin girmesinin yasak olduğunu gösteren bir emir yazısının çalındığı ortaya çıkar. Tümgeneral Ulugüler, çalınan emirin değiştirildiğini ve ekleme yapılarak esnafa dağıtıldığını belirtir.

4 Mart 2009’da gözaltına alınan ve tutuklanan Astsubay Ali Balta FETÖ’yü itiraf etmişti ancak kimse o örgüte dokunmamıştı...


ASTSUBAY İTİRAFÇI OLUR

Soruşturma sonucunda, Tümgeneral Rıdvan Ulugüler imzalı emrin Harekat İstihbarat Kısım Amirliği’nde değiştirildiği tespit edilir. Astsubay Ali Balta, 4 Mart 2009’da gözaltına alınır ve ‘Işık Evleri’nde yetiştirildiğini itiraf eder. Komutanın emrinin çalınması talimatını Balta’ya, Kayseri’de eczacılık yapan, TSK’dan sorumlu bir sözde imam verir. Astsubay Ali Balta tutuklanır. Fetullahçılar, “Ali Balta’nın ifadeleri hipnozla” alındı yalanını yaymaya başlar. 11 Mart’ta TSK’dan sorumlu ‘Fetullahçı Abiler’ hakkında yakalama kararı çıkar ancak 4 ‘abi’ Azerbaycan’a kaçmıştır... Ali Balta’nın avukatı Mustafa Dokumacı, müvekkilinin tutukluluğuna itiraz eder ve tahliyesini talep eder...…Sonra...

DELİLLER DOSYADA VAR

Hemen parantez açalım: Ali Balta’yı savunan Mustafa Dokumacı’nın, 5 Ağustos 2016’da Ankara’da düzenlenen ‘avukatlar’ operasyonunda FETÖ elebaşı Gülen’in avukatlığını yaptığı bilinen Nurullah Albayrak ve Hayrettin Açıkgöz ile yurt dışına kaçtıkları ortaya çıktı.
Devam edelim...
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi 29 Temmuz 2009’da toplanır ve itirazı değerlendirir. Karar şöyledir: “... Söz konusu suçların bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlendiğine dair soruşturma dosyasında deliller bulunduğu... Şüphelilerin bir kısmının firar halinde olup halen yakalanma emriyle arandıkları... İtirazın reddine...”
Hain darbe girişiminin ardından adı FETÖ olarak konulan yapıyı Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi tespit etmiştir. Peki bu ‘örgüt’ kararını alan askerlerin başına ne gelir?



10 yıl önce ‘örgütü’ Hakim Albay Ali Rıza Bildik, Hakim Binbaşı Mehmet Yüzbaşıoğlu ve subay üye Deniz Binbaşı Varol Balkış tespit eder. FETÖ bu isimleri hedef tahtasına koyar!
Ali Rıza Bildik... İzmir Askeri Casusluk kumpası sanığı yapılır. 13 Haziran 2012 yılında Ankara’da gözaltına alınır ve İzmir’e götürülür. Üç gün gözaltında kalır ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılır. Beraat eder...
Mehmet Yüzbaşıoğlu... İzmir Askeri Casusluk soruşturması sanığı yapılır. O da beraat eder.
Volkan Balkış...…İstanbul Askeri Casusluk kumpası iddianamesinin ek klasörlerinde ismi geçer. Süreç devam etmediği için sanık yapılamaz!
Bugüne gelelim... Şimdi Kara Kuvvetleri Komutanlığı Hukuk Hizmetleri Başkanı olan Albay Mehmet Yüzbaşıoğlu, 7 Eylül 2018’de, FETÖ’nün hukuk yapılanması davasında şu ifadeyi verir: “Göreve başladığımda ilk aldığım dosya Kayseri’deki ‘Işık Evleri’nde yetişen üç havacı astsubayın sisteme gerçeğe aykırı belge yüklemesi ve akabinde cemaate ilişkin Ahmet Zeki Üçok tarafından yapılan soruşturmaya yönelik tutukluluğa itiraz kararlarıydı. Dosyayı inceleyince, bu kişilerin ‘Ağabey’ dedikleri kod adı kullanan kişilerle ilişkilerini de dikkate alarak, örgüt suçu olduğuna kanaat getirdim. Sonrasında (habervaktim.com yazarı) Yener Dönmez tarafından aleyhime haberler yazıldı.”

SONUÇ: Bugün hain ‘örgütü’ yeni keşfedenlerin 10 yıl önceden ders çıkarması gerekmiyor mu?