John Bolton beş yıl başkanlığını YAPTI, ÜYELERİ DE ORTADOĞU’NUN DİZAYNI İÇİN ÇALIŞTI


Trump’ın danışmanı John Bolton ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu 7 Ocak’ta Kudüs’teki Başbakanlık Ofisi’nde ortak basın toplantısı düzenlemişti. Trump’ın danışmanı John Bolton ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu 7 Ocak’ta Kudüs’teki Başbakanlık Ofisi’nde ortak basın toplantısı düzenlemişti.


Medya, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın dün Türkiye’deki resmi ziyaretine odaklandı. Ancak resmi ziyaretten çok gelen yetkilinin ilişkileri daha önmeli. Bolton, 6 Ocak’ta İsrail’de, Türkiye tarafından tepki çeken şu açıklamayı yapmıştı: “Bizimle tam koordinasyon olmadan Türkiye’nin Suriye’de operasyon düzenlemesini istemiyoruz. Kürtleri korumaya yönelik anlaşma sağlanmadan ABD askerlerinin çekilmesi gerçekleşmeyecek.”

Burada şaşılacak bir durum yoktu. Çünkü... John Bolton, ABD’deki İsrail lobisinin en etkili isimlerinden. Gatestone Enstitüsü, İsrail Dostları Girişimi gibi İsrail yanlısı gruplar ve lobi kuruluşlarında faaliyet gösterdi. Aşırı sağcı blog yazarı Pamela Geller’i destekliyor. Bolton, Pamela Geller ve Robert Spencer’ın 2010’da birlikte kaleme aldığı “Amerikan Başkanlığı: Obama İdaresi’nin Amerika Savaşı” kitabın önsözünü bile yazdı.

İSRAİL SAVUNUCUSU ÖDÜLÜ

2006’da Bolton, Siyonist Amerika Organizasyonu tarafından ‘İsrail Savunucusu Ödülü’ne layık görüldü. 2013’ten 2018’e kadar da YPG’yi ya da “İsrail-Kürt” birlikteliğini savunan Gatestone Enstitüsü’nün başkanlığını yaptı. Gatestone Enstitüsü kendisini şöyle tanımlıyor: “Tarafsız, kar amacı gütmeyen, uluslararası bir politika konseyi ve düşünce kuruluşudur. Ana akım medyanın duyurmakta başarısız olduğu aşağıda sıralanan konularda kamuoyunu bilgilendirmeye kendini adamıştır: Demokratik kurumlar ve hukukun üstünlüğü, serbest ekonomi, kendi topraklarında ve özgür dünyada barışı tesis etmeye muktedir bir ordu, ifade özgürlüğü konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi...” Peki bu enstitü neden önemli? Devam edelim...

Rhode yazdı, PKK/YPG Suriye’de harekete geçti


28 Mayıs 2013... Harold Rhode, dünyanın İsrail’i takip etmek için okuduğu İngilizce yayım yapan Jerusalem Post Gazetesi’nde Dan Diker ile birlikte “Kürtler, Yahudiler ve yeni Ortadoğu” başlığı ile bir makale hazırladı. Bu yazıdan birkaç ay sonra PKK/YPG Suriye’de işgal ettiği bölgelerde ‘kantonlaşma’ (federasyona giden yol) süreci başlattı. Makalede şu ifadeler kullanıldı:

Harold Rhode Twitter hesabından bu fotoğrafı paylaşmış. Harold Rhode Twitter hesabından bu fotoğrafı paylaşmış.


- Kürt ulusal projesinin meşruluğu ve başarısı bölgedeki diğer azınlıklar için de yeni bir yol açabilir. Aynı zamanda İsrail’e de yardımcı olur.

- Karşı karşıya kaldıkları ortak zorluklar, Kürtler’i ve Yahudi devletini iyi birer potansiyel müttefik haline getiriyor. Kürtler de Yahudiler gibi bin yıldır başkalarının egemenliğinde yaşadı.

- Ortadoğu’da 30-35 milyon Kürt var. Bu Kürtlerin potansiyel dostluğu, 8 milyon nüfuslu İsrail’in güvenliğini ve bölgesel pozisyonunu güçlendirebilir. Coğrafya, tarih ve kader, Kürtler ile İsrail arasında doğal yakınlıklar ve çıkarlar yaratıyor.

- Ortadoğu’nun kalbinde, Kuzey Irak, Suriye ve Türkiye’deki milyonlarca vatandaşı bir araya getirebilecek geniş bir Kürt devleti ya da özerk bölgesi, İsrail Devleti için çeşitli önemli roller oynayabilir.

- Suriye’nin parçalanması bir umut ışığını belirtebilir. Ülkenin kuzeyinde, Irak’taki gibi bir Kürt federal bölgesi ya da bağımsız devleti kurulabilir. Fiziksel olarak güçlü ve ekonomik olarak istikrarlı bir Suriye Kürdistanı, Irak Kürdistanı ile birlikte, 1948’deki kuruluşundan bu yana İsrail’in ilk bölgesel müttefiki olabilir.

‘Baba’ dediği Bernard Lewis’le görüştü, Pentagon’a uzandı


Harold Rhode... Gatestone Enstitüsü’nde “Seçkin Kıdemli Araştırmacı”...ABD Savunma Bakanlığı’nda Türkiye Büro Görevlisi olarak görev yaptı. Türkiye, İran ve Irak üçgeninde raporlar hazırladı. Mayıs 1982’de Pentagon’da Politika Altındaki Savunma Sekreteri Ofisi’ne danışman olarak katıldı. 1982-2010 arasında, Türkiye, İran, Orta Asya ve Arap ülkelerle nasıl, müzakere edileceği ve anlaşılacağı hakkında yazılar kaleme aldı. 1990-91’de, Körfez Savaşı sırasında, Savunma Sekreteriliği’nde (OSD) Türk Masası subayı oldu. 2003’te Irak’taydı ve Irak muhalefetiyle irtibat halindeydi. Türk, Arap ve İran halklarının tarihi konusunda uzmandı ve Columbia Üniversitesi’nde İslam Tarihi bölümünden mezun oldu. Ayrıca İran, Mısır ve İsrail’deki üniversitelerde okudu. Arapça, Türkçe, Farsça, İbranice ve Fransızca biliyor. Trump’ın danışmanı John Bolton’a en yakın isimlerden olan Harold Rhode’ın hayata bakışı 1971’de Columbia Üniversitesi’nde yaptığı bir görüşmeyle değişti.

09szt10a_ant_ist_izm_ank_adn_trb

‘15 DAKİKA’ DİYE GİRDİ...

ABD yönetimlerinde, 11 Eylül 2001’de yaşanan ‘İkiz Kuleler’ saldırısının ardından etkili olan ‘Yeni Muhafazakar’ (Neo-con) grubun ‘yol göstericisi’ yazar Bernard Lewis’in üniversitedeki odasında akşama kadar uzun bir görüşme yaptı. Osmanlıca konusunda yardım almak için gittiği odadan ‘Pentagon Masası’na uzanan bir yola çıktı. Ve 2000’lerde oğul Bush’a ‘akıl veren’ Bernard Lewis’e o günden sonra ‘Baba’ demeye başladı. 14 yaşındayken ölen babasının yerine ‘şahin’ Lewis’i koymuştu. ‘Kürt meselesine’ kafa yormaya yoğunlaştı.