TGRT Haber’de ‘Medya Kritik’ programını yapan Cem Küçük ve Fuat Uğur’un dün yine gündemi SÖZCÜ Gazetesi’ydi. Ama bu kez o kadar ileri cümleler kurdular ki… Fuat Uğur “SÖZCÜ, vatan haini” dedi. Benim SÖZCÜ’de bir aydır çalıştığımı ve kendileriyle uğraşmam için köşe yazdığımı iddia ettiler. El insaf! Kendisinin ‘devlet görevi yaptığını’ söyleyen Cem Küçük benimle ilgili neden istihbarat yaparken bu kadar yanıltılmış anlamadım. 5 yıldır gazetede çalıştığımı, sayısız haberlere imza attığımı gazete okumadığı için görememiş herhalde. Ki benim 1997’den bu yana medya sektöründe olduğumu, kendileri FETÖ’ye ‘el pençe divan’ iken, ‘Hocaefendi’ derken, bu örgütle mücadele ettiğim istihbaratı da kendisine ulaşmamış diye düşünüyorum. Tam da bunları konuşurken Küçük-Uğur, mazilerinin temiz olduğunu söylediler. Bu özgüvene nasıl ulaştılar acaba? Maziye bak...

Fuat Uğur Fuat Uğur


Tarih 10 Ekim 2012... FETÖ’nün bir maklube partisi sonlanmış. Maklube ne mi? Fetullahçıların “ışık evleri”nde en sık yenilen etli yemek. Fuat Uğur yemekten sonra Mehmet Baransu’ya, Emre Uslu’ya “Çok hoş akşamdı” diye tweet atmış. 2011’de de FETÖ firarisi Emre Uslu’nun bir tweeti ve Uğur’un yanıtı daha da ilginç. Uslu diyor ki, “Bir tek cemaate üyeyim. İkinci adam Fuat Uğur”... Işıkçıların televizyonunda program yapan Uğur, Uslu’ya yanıt vermiş: “Bizim cemaate milli şef lazım. Bu görev için Mehmet Baransu’yu öneriyorum.”

Cem Küçük Cem Küçük


Maziye bak... Bu arada Fuat Uğur benden bahsederken “Aytun Çıray” dedi sık sık. Cem Küçük de “Maocu artığı” diye seviyesini gösterdi. Ah Fuat Uğur daha gazete okumayı bilmiyorsun. Sadece benim ismimi değil bir ‘provokatör’ün ismini söyleyemeyip sanatçı “Gökçe Bahadır”la karıştırıyorsun. Kafan karışık galiba... 15 Temmuz savunucusu CIA ajanı Graham Fuller’in editörü Cem Küçük daha sonra görüşeceğiz, bekle biraz. Mazi kalbimde bir yaradır...

İkiliye önerdiğim FETÖ kitapları


10szt10a_ant_ist_izm_ank_adn_trb

Bu tweet 23 Aralık 2010’da atılmış. Anladığımız kadarıyla da 2012’de bile ‘maklube’ partileri devam etmiş. İki yılda kaç parti yapıldığını bilmiyoruz ama... Bildiğimiz ise herkesi yargılayan ve ‘hakim ve savcı’ gibi konuşan bu ikilinin temizliğe kendi önlerinden başlamaları gerçeği. Çünkü herkese “FETÖ’cü damgasını yapıştırmak” bu dönem kolay. Kolay olmayan ise ‘cehennem günlerinde’ FETÖ’ye karşı çıkmaktı. O zaman ben bu ikiliye şimdilik bazı kitaplar öneriyorum:

- Gerçekleri Arşiv Yazar (Bilal Ak)

- Samizdat (Soner Yalçın)

- Sakıncalı Amiral (Toygun Atilla)

- Köstebek (Necip Hablemitoğlu)

- İmamların Öcü (Yavuz S. Demirağ)

- FETÖ’nün Şifreleri (Aytunç Erkin)

- Kahraman Hainler (Nedim Şener)

YARIN: İHLASZEDELER YAŞADIKLARINI SÖZCÜ’YE TEK TEK ANLATTI...