FETÖ'NÜN TSK'YA KURDUĞU KUMPASIN 'UNUTULAN' BELGESİ
İZMİR ASKERİ CASUSLUK'TA MÜTALAASINI VEREN SAVCI DELİLLERE RAĞMEN 'KUMPAS YOK' DEDİ...
ANCAK... POLİSİN, KORKMAZ'IN AJANDASINA EKLEME YAPTIĞI, DAVA DOSYASINDA YER ALDI...


Narin Korkmaz öğretmenlik yapıyor.


Narin Korkmaz...
Üniversite öğrencisi...
Artık öğretmen...
İzmir’de çoğunluğu askerlerin oluşturduğu 357 sanıklı ‘Gizli bilgi ve belge bulundurma’ davasında örgüt yöneticisi olduğu iddiasıyla 2010 yılında gözaltına alındı. Davanın iki numaraları sanığı olarak müebbet hapis istemiyle yargılanıp 786 gün tutuklu kaldı. Yargılama sonrasında beraat etti.

7 YAŞINDA ÖRGÜT LİDERİ!

Babasının İzmir’deki evinde yapılan aramalarda “Bycasus” isimli dijital veri bulundu. Ancak... İddianameye giren bazı günlerin oluşturulma tarihlerinde çelişki ortaya çıktı. FETÖ’nün ‘casuslukla’ ilgili delil olarak sunduğu ‘Pandora Veri Tabanı’nın kurulduğu 1997 yılında 7 yaşındaydı ama o ‘örgütün’ koordinatörüydü! Başka bir dosyanın oluşturulduğu tarihte de 9 ve 14 yaşlarında olduğu belirlendi. Diğer isimlerle birlikte beraatinin ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato, kumpas kuran polislerle ilgili bin 13 sayfalık iddianame hazırladı. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkeme’sinin kabul ettiği iddianamede, İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin adli kolluk gibi çalışarak, adli sürecin yönlendirilmesinde büyük rol oynadığı, vurgulandı.  Kumpası yaptığı öne sürülen çoğunluğu polis olan FETÖ mensupları ile ilgili 86 kişi ile ilgili dava açıldı. Sanıklar hakkında, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, örgüt yöneticiliği, iftira, suç uydurmak, kamu görevlileri tarafından evrakta sahtecilik, gizli kişisel verilerin kaydedilmesi”suçlamaları yapıldı. Savcılık, 28 Ocak 2019’daki mütalaasında ise tüm bu suçlamalardan beraat istedi. Gerekçesi “delil yetersizliği” oldu. Yani ‘kumpas’ göremedi. Ancak...Davanın iki numaralı ismi Narin Korkmaz’a kurulan kumpasın itirafı ‘Mahrem İmam’ A.B.’den geldi! Ki bu dava dosyasında yer alıyordu. Devam edelim...

‘Delil ürettik’ ifadesi mahkeme dosyasında


Gerçekten dosyada ‘delil’ yok muydu? Savcılık makamı haklı mıydı? Bu sorulara yanıt ararken bir ifade gözüme çarptı. Mahkeme dosyasında ‘Narin Korkmaz’la ilgili bölümde yer alıyor. FETÖ’nün mahrem imamı olan itirafçı A.B., polis şefi M.E.Y’nin mahrem imamları toplayarak, Narin Korkmaz’la bağlantılı olan ancak FETÖ’cü olmayan TSK mensuplarıyla ilgili delil üretilmesi için talimat verdiğini anlatmış.

AJANDA ELE GEÇİRİLİYOR

A.B.’nin ifadesini okuyalım: “2011veya 2013 yılında Selim kod/ad M.E.Y isimli şahıs Pozitif A.Ş ofisine Kemal kod/M.A.O, Yakup kod/ad Y.K., Alp kod/ad A.B., Mehmet kod ad F.D., ve Ali kod/ad Y.Y’yi çağırdı. İzmir’de Narin Korkmaz adlı bir bayanın ajandasının ele geçirildiğini söyledi. Ajanda içerisindeki bilgilere göre Korkmaz’ın bazı askeri personelden askeri sırları elde ettiği ve para karşılığı sattığını söyledi. Bu ajandaya göre ismi geçen kişilere idari ve adli işlem yapılacağını, bu ajandanın içinin örgütten (Fetullahçı olmayan askerler) olmayan kişilerle doldurulmasını söyledi. Yani dün X şahıs ile tanıştım, gözlerimin içine bakıyordu. Hemen buluşma ayarladık. Yukarıda buluşacağız. Bu kişiden bilgi alabilirim. X şahısla dün birlikte olduk. Benden ayrılamaz. İstediğim her şeyi biliyorum gibi cümleler ajandaya müdürler tarafından eklendi. Hatırladığım... Hava Lojistik Komutanlığı’nda Yarbay olan S.D. isimli şahsın ismini buraya ekledik.”

KARAR OKUYUCUNUN

Şimdi bu ifadeye göre kumpas var mı yok mu? Karar okuyucunun... Şimdi de 28 Ocak 2019’da ‘Kumpas yok’ mütalaasına karşı İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen dilekçeye uzanalım. Çünkü mütalaaya karşı harekete geçen avukatlar ciddi iddialarda bulunmuş. Devam edelim...


Kumpasa uğrayan askerlerin avukatı Mahir Işıkay:
Savcı, mütalaasında kumpası anlattı ama ‘kumpas yok’ dedi


Avukat Mahir Işıkay... İstanbul ve İzmir’deki Askeri Casusluk davalarında, İzmir Maltepe Askeri Lise Yabancı Diller Bölümü’nde yabancı dil eğitimini pekiştirmek için öğrencilerine Game of Thrones dizisini izlettirdikleri için ‘disiplinsizlik’ gerekçesiyle TSK’dan atılan ve dört öğretmen subayın davasında hep Mahir Işıkay’ı gördük.

‘DOSYAYI ANLAMAMIŞ’

FETÖ’nün takipçisi olan Mahir Işıkay, 31 Ocak 2019’da İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe verdi. Savcılığın mütalaasına karşı ‘esas hakkında beyanda’ bulundu. Işıkay dilekçesinde şunları kaydetti: “Bu mütalaayı okuduktan sonra savcılık bu davanın niteliğini, dosyanın içeriğini anlamamış ve değerlendirememiştir. Nihayetinde mahkeme savcılık mütalaası ile bağlı değildir fakat savcılığın bu mütalaası hukuki facia niteliğindedir. Bu mütalaa ile mağdurlar bir kez daha mağdur edilmiştir.”

‘ÇELİŞKİLERLE DOLU’

“Savcılığın esas hakkındaki mütalaası kendi içinde bile çelişkilerle doludur. Mütalaada iddianame ile uyumlu olarak iddiaya konu suçların işlendiğini tek tek anlatılmış. Örneğin usulsüz dinlemelerin yapıldığı ve bunun için sahte belgeler düzenlendiği, özel görüşmelerin değiştirilerek suç örgütünü faaliyetleri olarak değerlendirildiği ve askeri casusluk olarak konun değiştirildiği, sahte deliller yaratıldığı vs...”

 ‘EN HAFİF SEVK MADDESİ’

“Ancak sonuç bölümünde, sanki sanıkları kurtarmak için diğer tüm suçlamaları görmezden gelerek, en hafif sevk maddesinden ‘Görevi kötüye kullanma’ suçundan cezalandırılmalarını talep etmiştir. Ancak... Tüm suçların da unsurları oluştuğundan tüm sanıkların iddianamedeki tüm suçlardan mahkum edilmeleri gerekmektedir. Sayın mahkemenin maddi gerçeği otaya koyup hakkedenlere hak ettiği cezayı vereceğine inanıyoruz.”

Şimdi gözler 24 Nisan’daki davada olacak.