İzmir’deki ‘FETÖ borsası’nı tespit eden Savcı Ferhat Deniz’den tarihi uyarı:


Öldürülen Ahmet Kurtuluş’un da içinde bulunduğu iddianame Türkiye özeti


Savcı, ‘Eli kanlı örgüt mensuplarıyla pazarlıklar yapanlar’a seslendi


FETÖ’yle mücadelede ‘pazarlık içinde’ olanlara ‘ihanet ediyorlar’ dedi


1 - İzmir’de geçen perşembe akşamı öldürülen Ahmet Kurtuluş cinayetiyle ilgili 5 kişi gözaltına alındı ve iddialara göre tetikçi ilk sorgusunda “Emri Serkan Kurtuluş’tan aldım” dedi. Yani, geçen ocak ayında iddianamesi İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen “FETÖ borsasının lideri Serkan Kurtuluş” ‘örgüt üyelerinden” Ahmet Kurtuluş’un ölüm emrini vermiş!

Ahmet Kurtuluş geçen perşembe günü evinde öldürülmüştü.


KORUMA NEDEN VERİLMEDİ?

Olayı hatırlayalım: Geçen perşembe akşamı, ev hapsinde tutulan Ahmet Kurtuluş’un zilini çalan katil kendisini ‘polis’ diye tanıtıp (üzerindeki polis yeleğiyle) oğlunun önünde kurşun yağdırmıştı ve Kurtuluş hayatını kaybetmişti. Yaklaşık iki ay önce can güvenliği olmadığı için koruma isteyen Kurtuluş’a neden koruma verilmediği tartışma konusu oldu! Ancak...

İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz’in hazırladığı 396 sayfalık iddianamede ‘örgütün’ polis süsü verilmiş giysilerle 2016 yılında da ‘eylem’ ve ‘şantaj’ yaptığı belirtilmiş.

‘FETÖ borsası’nın örgüt lideri Serkan Kurtuluş’un sevgilisi Ilgın Şentürk’ün verdiği ifadeye göre, FETÖ’den gözaltı listesinde bulunan şikayetçi İrfan Görkemli, 2016’da, polis süsü verilmiş örgüt üyeleri tarafından kaçırılmış. Mahkeme dosyasında şu bilgilere yer verilmiş:

FETÖ ŞÜPHELİSİNİ KAÇIRMIŞLAR

“Müşteki İrfan’ın polis süsü verilmiş örgüt üyeleri tarafından kaçırılarak alıkonulduğu, bir süre sonra çıplak fotoğraflarının çekilerek serbest bırakıldığı ve örgüt üyelerinin baskısıyla iki kez zorla para gönderildiği... Bu durumun Müşteki İrfan ve Ilgın Şentürk beyanları ve cep telefonunda bulunan görüntülerle sabit olduğu, olayın başından sonuna kadar İzmir Emniyet İstihbarat Müdürü K.D. ve Ahmet Kurtuluş’un bilgisi dahilinde para koparmak niyetiyle gerçekleştiği... İrfan Görkemli’nin çıplak fotoğraflarının çekilerek serbest bırakılmasının da bizzat Ahmet Kurtuluş tarafından istenildiği...”

İDDİANAME DETAYLI OKUNMAMIŞ

Demek ki... Örgütün ‘polis ayağı’ bu tarz eylemlerle operasyon yapmış! ‘İtirafçı’ olduğu öne sürülen AKP İzmir eski İl Başkan Yardımcısı ve iş insanı Ahmet Kurtuluş’un neden korunmadığı ve iddianamenin neden detaylı bir şekilde okunmadığı akla takılan sorular diyelim ve 396 sayfalık iddianamedeki çarpıcı tespite geçelim. Çünkü... Savcı tarihi uyarılar yapmış!

2 - Savcı: Devlet yetkilileriyle ilişki kuran örgüt liderleri


15 Temmuz 2016’da yaşanan FETÖ’cü darbe girişiminde 251 vatandaşımız şehit oldu. O günden bu yana da örgütle mücadele ediliyor. Tartışılan eksiklerine rağmen binlerce örgüt üyesi yargılandı ve ceza aldı. Ancak...

Yaklaşık üç yıldır, Bursa’da başlayan sonra da başka illerde olduğu iddia edilen ‘FETÖ borsası’yla verilen mücadelenin zayıflatıldığı, güvensizliğin başladığı biliniyor. Elinde liste olan bürokratların, ‘para karşılığı’ FETÖ’cüleri kurtardıkları iddianamelere de yansıdı. İzmir Cumhuriyet Savcısı Ferhat Deniz mahkeme tarafından kabul edilen tespitlerinde şöyle diyor:

15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde 34 vatandaşımız katledilmişti.


HİÇBİR DEĞER GÖZETMEKSİZİN

“... Bir kısım kişilerin şahsi çıkarları adına hiç bir değer gözetmeksizin FETÖ üyelerine ya da bu suçlama nedeniyle soruşturma yürütülenlere şahsi menfaatlerini tatmin için yanaştıkları... Bu kadar insanın şehit edilmesi ve yaralanmalarına sebebiyet veren böylesi bir eli kanlı örgütün mensuplarıyla pazarlıklar yaptıkları... Para karşılığında haklarında işlem yapılmayacağını taahhüt ettikleri ve dolandırıcılık eylemlerine karşılık bulamayınca da devlet tarafından korundukları ve güç aldıkları yalanı ile kaba kuvvete kalkıştıkları...” Bitmedi, devam edelim...

DAHA VAHİMİ DEVLETE ZARAR

... Kendilerini devlet görevlisi veya devletin etkin birimleri ile irtibatlı olarak tanıtan ve gerçekten de bu kişilerle bağlantı kuran suç örgütü lideri ve yöneticileri ile üyelerinin, dolandırdıkları şahıslara verdikleri zarardan daha vahim olacak şekilde... Devletin silahlı terör örgütleri ile mücadelesine ilişkin toplum nezdindeki güvene zarar verme potansiyeli yarattıkları... Suç örgütü lideriyle bağlantılı olup, devletin bahşettiği makamları kötüye kullanarak... Toprağının her karışı şehit kanıyla sulanan aziz vatana ihanet eden başta kamu görevlileri olmak üzere tüm şüphelilerin mümkün olan en ağır şekilde tecziyelerinin... (cezalandırma)” Savcı Deniz’in bu tespiti akla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üç yıl önce yaptığı açıklamayı getirdi...

3 - Erdoğan: Bu yapının akarlarını tamamen kesmekte kararlıyız


Tarih 4 Ağustos 2016...

Oda ve Borsa Başkanlarıyla İstişare Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, FETÖ konusunda, “Hata yaptım ve halkımdan özür diliyorum” demişti.

Erdoğan’ın konuşmasındaki çarpıcı bölüm şöyleydi: “... Bir de iş dünyası ayağı var. En güçlü oldukları yer belki de orası. Kuraldır, finansı olmayan hiçbir proje başarıya ulaşamaz. Bu yapının tüm akarlarını tamamen kesmekte kararlıyız. Kimsenin gözünün yaşına bakacak halimiz yok. Dün söyledim, Rabbim’den af diliyorum, milletimden özür diliyorum dedim. Çünkü burada hata yapmışız. Olaya biz tabii samimiyetle baktık. Hesap soramazsak milletimize hesap veremeyiz.  Bu adamlar sinsidir, her sözlerinin gerisinde başka niyet vardır. Bu adamlar hırsızdır, sınav sorularını çalarak, usulsüz atamalar yaparak milyonların geleceğini çalmıştır. Bu adamlar haindir, kendi ülkelerini karalamak için çalışmaktadır. Bu adamlar maşadır, yaptıkları işlerin kahir ekseriyeti üst akla hizmet etmeye yöneliktir. Yoksa o Pensilvanya’daki üst akıl değil ha, o kadar kafası çalışmaz. Üst akıl başka...”

Sonuç: 2016’dan bu yana terör örgütüyle mücadelenin artısı eksisi masaya yatırılmalı.