PKK/YPG: Suriye ordusunun parçası oluruz ancak kendi bölgelerimizi koruruz ve özerklik istiyoruz


Esad: Suriye ordusunun parçası olun ancak üniformalarınızı çıkaracaksınız, size özerklik vermeyiz


Oğul Barzani, 1970’ten bu yana istediği özerkliğe ve orduya 2003’te ABD ile ittifak kurarak kavuştu


AKP iktidarı da 2003’ten bu yana Irak’ın kuzeyinden Kuzey Irak çizgisine geçti… Bugün öyle değil…


1 - Tarih 11 Mart 1970... Irak lideri Saddam Hüseyin ve Molla Mustafa Barzani arasında yapılan anlaşma sonucunda Kürtler  özerklik kazandı. Anlaşma, Irak’ın kuzeyindeki üç ili kapsıyordu ve Erbil’de kurulacak bir yerel parlamento tarafından yönetilmesi karara bağlanmıştı. Barzani ayaklanınca anlaşma bozuldu.

1991... Kuveyt ile yaşanan Körfez Savaşı’ndan sonra ABD ve Batı’nın müdahalesiyle Kürtler fiili bir özerklik elde etti. 1992 yılında Iraklı Kürtler bir parlamento seçti ve bir hükümet kurdu.

1994... Kürdistan Demokrat Partisi (Barzani) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (Celal Talabani) partileri arasında bir iç savaş çıktı. Barzani, Talabani güçlerini püskürtmek için Saddam Hüseyin’le anlaştı.  Ancak...

2003 yılında iki rakip parti aralarındaki savaşı bir kenara bırakarak Saddam Hüseyin’i deviren ABD güçleri ile ittifak kurdu. Kürtler güçlerini birleştirdi ve Kuzey Irak’ta başkentin Erbil seçildiği bir özerk yönetim oluşturuldu.

Mesud Barzani 16 Kasım 2013 tarihinde Diyarbakır’a davet edilmişti.


ECEVİT KARŞI ÇIKTI AKP İSE DESTEKLEDİ

Bu noktada hatırlatmam gereken tarihi bir not var: 2002 Ekim ayında Irak’a yönelik ABD müdahalesine dönemin Başbakanı Bülent Ecevit şu sözlerle karşı çıkmıştı: “... Irak’ın kuzeyinde fiili devlet belirgin biçimde ortaya çıkarsa, Türkiye bunu önlemek için gereken olanaklara sahiptir.”

Süreç, ABD’nin desteklediği sözde devlet için hızlıca devam etti. 2005’te yeni bir Irak Anayasası hazırlandı. Barzani ve Talabani, hukuki olarak anayasayla güvence altına alındı.

İşte tam bu noktada...

KÜRT DEVLETİNE GEÇİŞİN MİMARLARI KİMLERDİ?

Bülent Ecevit’ten sonra 2002’de iktidara gelen AKP, Irak’ın kuzeyindeki yönetimle sıcak ilişkiler kurdu.

11 Mart 2010 tarihinde Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu faaliyete geçti.

16 Kasım 2013’te Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’daki programına Mesud Barzani’yi davet etti. Barzani çok mutluydu ve “Başbakan Erdoğan bana Kürtçe, ‘bı xer hatin’ (hoş geldiniz) dedi. Bu ziyaret Kürtler için bir milattı. Kurtuluş kapısını kapatmamak gerekiyor” dedi.

Yani... ABD ve Türkiye, Irak’ın kuzeyinden “Irak Kürt Bölgesel Yömetimi’ne geçişin mimarları oldu!

Peki bugün Suriye’de ne yaşanıyor?

İktidar partisi neden farklı bir pozisyon almak zorunda kaldı?

2 - Kobani, 3 ay önce Esad’ı küçümsüyordu Ancak... Suriye devleti ana aktör oldu


Tarih 19 Temmuz 2019... Gazeteci Fehim Taştekin, PKK’lı Mazlum Kobani’yle röportaj yaptı. Kobani, Suriye’yle ilgili Barzani modelinin uygulanmasını şu cümlelerle istedi:

Suriye lideri Esad 22 Ekim’de, İdlib’te askerleri ziyaret etti.


‘BÖLGEMİZİ BİZ KORURUZ’

“... Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız, ayrı bir projemiz yok. İki talebimiz var: Şam’ın özerk yönetimi kabul etmesi ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kendi özerkliğini koruması. SDG’nin Suriye ordusuna entegre edilmesini kabul etmiyoruz. Suriye ordusunun bir parçası olmasını kabul ediyoruz ama SDG’nin kendi bölgelerini koruması ve özerk olmasında ısrarlıyız.” Kobani yıllardır savunduklarını açıkça ilan etti...

PKK/YPG HEP YANILDI

Ancak o röportajda kurduğu cümleler Esad’ın tavrının ne olduğunu anlatıyordu:

“... Şam’ı iyi tanıyoruz. Şam çözüme hazır değil. Şam’ın anladığı uzlaşma devletin tekrar hakimiyetinin olduğu gibi kabul edilmesidir. Teslimiyet istiyorlar. Rejimin artık bu durumu değiştirme gücünün olmadığını görmesi gerekir. Bizi ne askeri olarak ne de ekonomik olarak zorlayabilirler. Buraya giremeyeceğini anlaması lazım...”

PKK/YPG’li Mazlum Kobani yanılıyordu! Esad savaşın başladığı günden bu yana daha da güçlendi ve bölgedeki denklemde Rusya ile Türkiye arasında yapılan anlaşmadaki aktörlerden biri oldu. Ve... Son gelişme… Suriye devleti, PKK/YPG’ye rejim ordusuna katılma çağrısı yaptığını duyurdu.…

Terör örgütü ise ‘katılın’ çağrısına olumsuz yanıt verdi. Örgütün ayrı yapısının tanınmasıyla sürecin başlayabileceği belirtildi.

3 - Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı… sonrasında ‘Büyük Kürdistan’ hayal oldu


Bugün iktidar partisi AKP, Irak’ta ve Suriye savaşının başladığı 2012’den farklı bir noktada!  Çünkü...

Tarihsel zorunluluklar ve emperyalizm gerçeği, “Suriye’nin bölünmesi Türkiye’nin bölünmesi” tezinin kabulüne neden oldu...Hem iktidar hem de Suriye devleti, toprak bütünlüğü konusunda netti!

Org. Kıvrıkoğlu ve Ecevit, ABD’nin planlarını bozmuştu.


TERÖR KORİDORU ARTIK YOK

Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarıyla ‘terör koridoru’ parçalandı ve ABD’yle ters düşüldü! Bunlara bir de FETÖ darbe girişimini eklemekte fayda var!

Artık, Türkiye’nin Irak’tan sonra Suriye’de bir devletçiği kabul etmesi düşünülemez! Önemli bir röportajı tekrar hatırlatmakta yarar var... Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, TESUD’un Birlik Dergisi’ne geçen temmuz ayında röportaj verdi...…

ABD’nin 2002’de başlattığı Irak harekatına ilişkin ‘şahin’ komutan Kıvrıkoğlu şöyle konuştu:

SEVR’DEN BU YANA PLAN BELLİ

“... O sırada Çin, petrol ihtiyacının büyük bir kısmını Irak’tan sağlıyordu. Çin ekonomisi ABD ekonomisini tehdit etmeye başlamıştı. Bu harekat zamanlama olarak biraz da bu konuyla alakalıydı bence. ABD’nin oradaki ikinci önemli hedefi de Kürt devleti kurmaktı. ABD’nin bu bölgede bir Kürt devleti kurma arzusu Sevr Antlaşmasında var olan bir plandır. Irak’a müdahaleden sonra ilan edilen ‘36. Paralel’ de tamamen bu konuyla alakalıdır. Şimdi aynı şeyler Suriye’de olmaktadır.”