ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Pearson, AKP eski milletvekili Emin Şirin’i 1 Mart Tezkeresi’ne karşı çıktığı için böyle tehdit etmişti:


✔ 2003’teki 1 Mart Tezkeresi’ne karşı çıkan isimler tek tek ABD’nin ve FETÖ’nün radarına girdi


✔ AKP’li eski vekil Turhan Çömez, ABD’li bir bürokratı kovdu, Ergenekon kumpasına dahil edildi


✔ AKP’li eski vekil Emin Şirin, tezkereye karşı çıktı, ABD Büyükelçisi ‘Affetmeyeceğiz” dedi


✔ ABD, Şirin’i de Çömez gibi unutmadı ve Ergenekon’cu yaptı. FETÖ’nün arkasındaki güç netleşti


2 Mart 2003 / Hürriyet


1 - Gerçek ortaya çıkmaya devam ediyor... Fetullahçı yapılanmanın, uluslararası bir proje olduğu, tarihin gizli kalmış yapraklarında yazılı olduğu, mağdurların anlattıklarıyla netleşiyor.

Ergenekon’dan beraat eden ve 12 yıl sonra İngiltere’den Türkiye’ye dönen Turhan Çömez dün SÖZCÜ’de çıkan röportajında dedi ki... “Ergenekon operasyonunun sadece FETÖ’nün işi olduğunu düşünmüyorum. 1 Mart Tezkeresi’ne şiddetle karşı çıkanlardan biriyim. Oraya gidecek olan Amerikan askerlerine ev sahipliği yapmamızın büyük bir felaket olacağını hep vurguladım.  O dönemde ABD Büyükelçiliği’nde görev yapan çok üst düzey bir bürokrat, müsteşar kimliğiyle beni ziyaret etti. Meclis’teki odamdaydık. Benim siyasi duruşumun, ortaya koyduğum tavrın Amerika’yı rahatsız ettiğini ve bir daha tekrarlanmaması gerektiğini söyledi. Çok öfkelendim. Kendisini kovdum. Odadan çıkarken, ‘Amerika bunun altında kalmaz. Bunun faturasını sana ödetecektir. Bunu sakın unutma’ dedi. Ergenekon kumpasına maruz kalmamı bunlara bağlıyorum.” FETÖ’nün nasıl ABD’nin taşeronu olduğu bir kez daha anlaşıldı mı? O zaman yine altını çizelim mi?

Tezkereye karşı çıkmış AKP’li eski bir vekilin hikayesine geçelim...

2 - Veda resepsiyonunda Pearson açıkça tehdit etti


Robert Pearson


Emin Şirin... 2002 yılında AKP’den İstanbul Milletvekili oldu. Bu köşede zaman zaman Şirin’le ilgili anektodları yazdım... Ona kurulan Ergenekon kumpasını ‘Kardan Adam’ kitabımda ayrıntılarıyla anlattım.…Ancak...

Yıl 2003... Şirin, Meclis’te 1 Mart Tezkeresi’nin geçmemesi için çok uğraşır. ABD’nin o dönem Siyasi Müsteşarı olan John Kunstadter, Emin Şirin’le  görüşmeler yapar ama ikna edemez. Ancak… Şirin’in yıllar sonra yaşayacakları belki de bu cümlede gizlidir: “We will not forget you, and going to forgive... Biz de sizi unutmayacağız ve affetmeyeceğiz!…”

Anlatalım: 21 Eylül 2000’de Türkiye’ye, ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak atanan Robert Pearson, Temmuz 2003’te ülkemizden ayrılırken veda resepsiyonları verir. Bu resepsiyonlardan birisine Şirin de katılır. TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Emin Şirin, büyükelçilikteki davetin sonlarına doğru elini uzattığı Pearson’a “Sizi unutmayacağız” der. Pearson’ın yanıtı ilginç olur: “Biz de sizi unutmayacağız ve affetmeyeceğiz...”

PEARSON’UN TELGRAFI

Pearson, AKP’li vekili neden unutmayacaktı ve affetmeyecekti? Bunun da yanıtı 1 Mart Tezkeresi oylamasının ardından ABD’ye geçtiği kriptoda gizlidir. Doğrudan Pearson’ın kaleme aldığı telgrafın başlangıcındaki özet bölümünde, tezkerenin reddedilmesi üç ana nedene bağlanıyordu: “Laik Türk Devleti’nin ABD hükümetinin Irak’taki niyetlerine ilişkin korkuları… AK Parti’yi dizlerinin üstüne çöktürme yönündeki güçlü arzu... AK Parti’nin içindeki siyasi dinamikler ve partinin acemiliği.” ABD’nin Ankara Büyükelçisi kriptoyu şöyle bitirir:“…Türkiye’nin kudretli generalleri AK Parti’nin oylamayı ‘aceleye getirmesinin’ kendilerinde ‘endişe’ yarattığı izleniminin yaygınlaşmasına izin verdi.”

3 - ABD devletinin gözünde Emin Şirin: Notorius-Kötü


Emin Şirin


Emin Şirin’le ilgili Wikileaks’te (Sızıntı) önemli bir belge vardı... Bu belge aslında Pearson’un ‘Seni affetmeyeceğiz” cümlesinin diplomatik bir dille dışa vurumuydu. Ankara Büyükelçiliği’ndeki Siyasi Müsteşar Robert Deutsch imzası ile 5 Mart 2003 tarihinde yani tezkereden 4 gün sonra Washington’a gönderilen belgede Şirin şöyle tanımlanmıştı:

“Sirin, Deputy Chairman of the Parliament’s Foreign Affairs Committee (and a notorious “no” voter on March 1)”

AKP’li eski vekil için (notorious “no” voter on March 1) deniyor. ‘Notorius’ kelimesinin anlamı bu sızıntıyı daha da anlamlı hale getiriyor. Kelime iki anlamda kullanılıyor:

1. (kötülükleriyle/ahlâksızlıklarıyla vb…) tanınmış/ünlü/ün salmış/meşhur, dile düşmüş, mahut.

2. genellikle tanınan/bilinen.

Yani Şirin, ABD’nin gözünde ‘hayır’ oyu verdiği için Washington’a ulaştırılan kriptoda ‘kötü’ biri... Çünkü, tezkereye ‘hayır’ dedi...