- ABD’nin ‘Gölge Dışişleri’ olan Dış İlişkiler Komitesi CFR, S-400’ü böyle değerlendirdi


- CFR’nin Türkiye uzmanı Steven Cook: Türkiye artık ne dostumuz ne de düşmanımız


S-400’ün parçaları önceki gün Türkiye’ye gelmeye başladı.


1 - “Türkiye, ABD, Rusya, Avrupa Birliği ve Orta Doğu’nun, üç küresel merkezinin birleşme noktasında. Bu merkezlerin çıkarlarının yol kavşağında bulunuyor. NATO üyesi oluşu ve NATO coğrafyasının en duyarlı kesiminde olması gibi de özelliklere sahip. Bu ve diğer siyasi, coğrafi kısaca jeopolitik özellikler Türkiye’nin konumunu şekillendiriyor. Türkiye bütün küresel güçlerin (günümüzde ABD, AB, Rusya, Çin, Hindistan…) politikalarının güzergahında, bazen hedefi, bazen harekat noktasındadır. Türkiye, konumu ve güç odakları sebebiyle duyarlılıklar üreten bir sınırlar ülkesidir. Türkiye daima, güçlü askeri, ekonomik ve politik yapıya sahip olmalıdır.” Kara Harp Akademisi’nde bir dönem Harp Tarihi, Askeri Coğrafya ve Jepolotik öğretim üyeliği yapan Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı Korgeneral Suat İlhan,  “Jeopolitik/Güç Odağı Kuramı” isimli son kitabında bu tespitleri yapmış!… Korgeneral İlhan’ın cümleleri, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerine ait parçaların sevkiyatıyla daha da anlam kazandı. Çünkü...ABD’nin etkili yayın organları, Türkiye’nin ‘rotasını’ değiştirdiğini iddia etti.

ABD BASINI: MEYDAN OKUMA

New York Times (NYT) gazetesi, “Türkiye, Rus füze sisteminin ilk sevkiyatını alıyor” başlıklı haberinde “Bu ABD’ye meydan okumadır” dedi. Washington Post ise “Türkiye’nin S-400’lere ait parçaların ilk sevkiyatını ABD ve NATO uyarılarına meydan okuyarak aldığını” yazdı.
CNN, Rusya’nın S-400 hava savunma sistemine ait parçaların Türkiye’ye teslimatına başladığını yazarak, bunun ABD ile açmaz yaratacağı yorumunda bulundu. Haberde, S-400’lerin Ankara arasında potansiyel bir restleşme doğuracağı belirtildi.
Peki, ABD’nin “Gölge Dışişleri” olan Dış İlişkiler Konseyi CFR (The Council of Foreign Relations) S-400 için ne düşünüyor?

CFR Türkiye uzmanı Steven Cook




2 - CFR, Amerika’nın küresel çapta hak ve çıkarlarını gözeten, bu doğrultuda dünyaya ekonomi-politik anlamda yol vermeye çalışan bir düşünce kuruluşu. Kurucu ve yöneticileri ağırlıklı olarak ABD’li eski bakanlar, CIA ve FED yöneticileri, ABD’li dev banka ve tröstlerin yöneticileri. 1921’de David Rockefeller tarafından kuruldu. Foreign Affairs bu kuruluşun yayın organı.… Peki S-400 meselesinde ne düşünüyor? CFR’nin Türkiye uzmanı Steven Cook, önceki gün Ahval adlı internet sitesi ve Alman Deutsche Welle’ye konuştu. Cook, S-400’lerin sevkiyatının beklenmedik bir durum olmadığını söyledi ve şunları kaydetti: “... Türkiye’de uzun zamandır devam eden bir değişimin sonucu bu durum. Erdoğan’ın darbe girişiminden sonra kendisini F-16’lara karşı korumak istediğini biliyoruz. ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi David Satterfield çok akıllı ve zekidir. Ve bu koşullar altında ilişkilerin tamirinden bahsedilemez. Sattrefield’in yapması gereken Türkiye ile yeni yolun nasıl bulunacağı olacak. Çünkü, Türkiye artık ne dost ne de düşman!  Washington’da TSK’nın Batı yanlısı olduğu algısı vardı. Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler’e karşı Batı dünyasıyla hareket ettiği için böyle düşünülüyordu. Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un S-400’lerle ilgili açıklamasını da düşünürsek, Soğuk Savaş’tan sonra Türkiye, ABD’yle yakın ilişkisinin kendisine fayda getirmediğini düşünüyor. Bugün, Türkiye ABD’den ayrışıyor.” Yani CFR, Türkiye’nin Amerika’ya güvenmediğini net bir şeklide tespit etmiş durumda. SÖZCÜ bu durumu tespit etmişti...

13 KASIM 2018



Türkiye bizim rakibimiz ve muhalifimiz


3 - SÖZCÜ, 23 Kasım 2018’de şu manşeti atmıştı: “Türkiye, artık dostumuz da değil düşmanımız da değil...”
Yine CFR’nin 13 Kasım 2018’de hazırladığı 28 sayfalık  raporu sizlere sunmuştuk. Okuyalım:

‘NE DOST NE DE DÜŞMAN’

“... Amerikan politikasını bugün şekillendiren ya da geçmişte şekillendirmiş olan birçok kişi, Türkiye’yi stratejik ortak olarak değerlendirse de bu yaklaşımın temeli güçlü değil. İki ülkenin çıkarları ortak değil. İkili ilişkileri, karşıt duygular ve güvensizlik şekillendiriyor. Stratejik ilişkiler bitti. Hatta bunun da ötesinde iki ülke arasındaki işbirliği kısıtlı ve belirli koşullara bağlı olmalı. Siyaseti belirleyenler Türkiye’yi ABD’nin ne bir dostu ne de bir düşmanı olarak görmeli. Türkiye, bir çok alanda ABD’nin rakibi ve muhalifi. Türkiye ile ABD arasındaki farklılıkların listesi çok uzun. İlk ve en önemlisi ise Ankara’nın Rusya’dan S-400 hava savuma sistemi alma niyeti. ABD, Türkiye’nin YPG ile askeri bağlarını kesme talebini kabul etmemeli. Bu grup, IŞİD’le savaşta etkili oldu. ABD için Türkiye ile çalışmaktan daha tercih edilir oldu. Başka bir seçeneği yok.”

Sonuç: 1990’dan sonra ilk kez net bir kopuş yaşanıyor.

NOT: Yıllık iznimin bir bölümünü kullanmak üzere sizlerden 2 hafta izin istiyorum...