Kaldırıma bıraktığın arabanı normal park etmek için, perde aralığından komşunun sinemaya gitmesini bekliyorsan...
Gece bir sokakta yürürken, arkandan bir tecavüzcünün gelip gelmediğini sık sık kontrol ediyorsan, gelen varsa kaçmaya hazırsan...
Binali Bey’e oy ver...
İstanbul’da 2 milyon konut var, bunun 1 milyonu ruhsatsız ya da kaçak... Eğilimli bir yerde oturuyorsanız, arada bir evinizin iniş aşağı yürümekte olup olmadığına bakıyorsanız...
Bir gün iş dönüşü evinizin üzerine bir ev daha çıkıldığını görme ihtimaliniz varsa...
Ya da bir gelişinizde evinizin altındaki kömürlük, otopark gibi yerlerde bir şirket ofisi açıldığını ve siz üçüncü kattayken, otomatik olarak dördüncü kat olmuşsanız...
Hadi hiçbiri olmadı, “dönüşüm” diye evinizi elinizden almışlar ve size prefabrik duvarlı bir ev vermişlerse... Siz gece hapşırınca yanda oturan “Çok yaşa” diyorsa...
Binali Bey’e verin...



İstanbul’da 300 bin çocuk denizi hiç görmemiş... Eğer bir sosyal çaba olarak TURMEPA çocuğunuzu götürüp denizi göstermemişse...
Çocukların oyun alanı o güzelim parka, yer yokmuş gibi bir cami yapılmışsa...
Çocuklar yüksek binalar arasından gökyüzünü ve kuşları görüyorlarsa...
Ve dilim varmıyor; o yoksulluk... Çocuklarınıza istedikleri oyuncağı alamıyorsanız, her akşam içiniz yanarak onu “alacağım” hikayeleri ile uyutuyorsanız...
Tamam işte...
Binali’ye...



Her an artıyor, ben bu yazıyı yazarken İstanbul’da 536 bin Suriyeli vardı... Bir hesaba göre 2040’ta İstanbul Arap şehri oluyor...
Halep çarşısına dönmüş şehir...
Hoşunuza gidiyorsa...



25 senedir...
25 senedir bir şehir çalındı...
Bu yağma, bu talan, bu yabancı şehir... Eski İstanbulluların kaçtığı... Yarısı yoksul, 1 milyonu aç... Mutsuz insanların yaşamaya çalıştığı...
Bu tükenmiş İstanbul’u istiyorsan hemşehrim...
Oyunu Binali’ye ver...