Atatürk’ün Ankara’ya girdiği yere kol saati koydular...
Dört sene oldu belki...
Meydanın bir köşesinde TBMM var, öbür köşelerde Genelkurmay Başkanlığı, bu yanda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı...
Sürdürdükleri “İtibarsızlaştırma” politikasına tam uygundu...
Ortada; kol saati...



Oradan her gün generaller geçer...
Genelkurmay Başkanları geçer...
Yüksek rütbeli subaylar geçer...
Meclis Başkanları geçer...
Milletvekilleri geçer...
Bir teki olsun “Bu kol saati ne anlama burada... Neyi ifade ediyor... Cumhuriyet Meclisi’nin önü, ordumuzun karargahlarının olduğu, ama en önemlisi Atatürk’ün Ankara’ya girdiği yer... Kol saati mi uygun gördünüz...” demedi...
Kimsenin sesi çıkmadı...
Başlarını eğip geçtiler...



Mansur Yavaş, henüz insanlar oy kullanırken bana söz verdi “İlk işlerimden birisi bu olacak... Oraya Atatürk’ün gelişine yakışır, onun kurduğu Meclis’in ve ordunun şanına uygun güzel bir proje yaptıracağım” dedi...
Birinci “Kol Saati” yazısında yazmıştım, belki dönüp okursunuz...



Ve önceki gece...
Kol Saati kaldırıldı...



Dün sabah, her gün olduğu gibi yine oradan geçtim...
Kol saati gitmişti...



O nokta, aslında Kurtuluş Savaşı’nın başladığı noktadır...
“Kol saati” konulacak nokta değil...
Atatürk’e ve onun devrimlerine sahip çıkan Ankaralılar, yüz yıl sonra da onun şehrine yakışan bir belediye başkanı seçmişler demek ki...
Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, milliyetçiler, yurtseverler, çağdaş Türkiye isteyenler adına...
Teşekkür Ederiz Mansur Yavaş...



Hiçbir güç Atatürk sevgisinden daha güçlü olamayacak...
Burası Ankara...
Cumhuriyetin kurulduğu şehir...
Seymenler oynasın...