Str’atejik ortağımızdan bir iyilik daha...
NASA 2021 yılında Rover isimli uzay aracını Mars’a indirecek... Bu araçla Mars’a gitmek isteyenlere sanal bilet satışı başladı... Tüm dünyadan 3 milyon kişi Mars’a bilet almak için başvurdu, bunun 1.5 milyondan fazlası Türk...



Gerçi iktidarımızın da uzay çalışması var, bizzat cumhurbaşkanı “Uzay hazırlıklarımızı hızlandırdık” dedi...
Bunlar temelden başladılar; okçuluktan...
Atıyorsun, gidiyor, aynı şey...
İBB’den de 16.5 milyon TL destek alan Bilal’in okçuluk sitesine bakın; Kuran kursu veriyor... Kuran kursu ile uzayın ne alakası var demeyin... Yoksul milletin parası böyle ok misali uçup gittiğinde, Mars dahi olsa, vatandaş kaçmak ister bu ülkeden...



Eskiden memleket bu hale geldiğinde Mars yoktu ama “marş” vardı...
Bir de bakardınız yıldızlar arasındayız...
Çok yıldızlı paşalar, yine str’atejik ortaktan onay alıp da “Marş” dediklerinde, bavulları hazırlayan siyasetçiler Evren’in karanlığında uçmuşlardı son seferinde...



Tabii ki Mars’a bilet almak sadece bir fantezi...
Yine de kimdir bu Mars’a gitmek isteyen Türkler?..
En azından NASA bilgisayarına girip, uzay aracı Rover’den sanal bilet alacak kadar kültürlü, muhtemelen eğitimli gençlerimiz...
Umutsuz...
Kızgın...
Tepkili...
Memleketten gitmeyi zannetmekten bile mutlu olan... Ülkemizi bu hale getirenler yüzünden, değil Türkiye’den, dünyadan kaçma hayali kuran gençler...



Geçen sene sancılı günlerimde daha çok farkına vardım; en zoruymuş bu cennetten ayrılmak...
Çırpılan bir halının sesi, camdan ucu gözüken o iki kavak ağacı, toprağın kokusu, simitçinin yaklaşan bağırması, serçelerinin kavga cıvıltısı, geceleri uzaktan gelen köpek sesleri...
Ayrılmak zor bu cennetten...



23 Haziran’da İstanbul için seçim var...
Mars’a gitmeye kalkmak yerine, bir kişiye bilet alıp bindirin:
“Bin ali...”