ANALİZ

YSK’nın bu seçimdeki hediyesi hayali seçmen


Artık çok net biçimde ortaya çıktı ki, AKP uzun süredir sandık oyunları ile iktidarını koruyor ve kazanıyor.
Üstelik sandık oyunları çok eskilerdeki gibi olmuyor, görevi bizzat YSK üsleniyor ve uygulamaları ile seçimlerin kaderini değiştiriyor.
Tek adamlık rejimine geçilen Anayasa Referandumu’nu unutmadık henüz.
YSK, o seçimlerde son dakika golü olarak “mühürsüz oy pusulalarının geçerli olduğunu” açıklamıştı.
Oysa bu açık bir kanunsuzluktu.
YSK, yasalarda olan bir maddeyi yetkisinde olmamasına rağmen değiştirmiş ve referandumun kaderini değiştirmişti.
Şimdi anlıyoruz ki, o operasyon “kazara hayır çıkmasına karşı bir önlem” olarak yapılmış.
Ama marifetli eller, erken saatlerde iktidarın “‘Evet’ zaferini ilan edince” AKP’de kutlama gösterileri başlamış, Erdoğan da “Atı alan Üsküdar’ı geçti” cümlesiyle sonucu ilan etmişti.
Aynı şekilde YSK Başkanı da büyük bir memnuniyetle kameraların önüne geçerek “Evet kazanmıştır” açıklaması yapmıştı.
Eğer marifetli eller, oyların ‘hayır’ olmasına rağmen ‘Evet’ çıkarmayı başaramamış olsa, bu kez AKP teşkilatları YSK’nın üzerine yürüyerek “Tam kanunsuzluk yapılmıştır. Son anda kural değiştirilmiştir, referandum geçersizdir” yaygarası koparacaktı.
YSK da, “AKP haklı” diyerek referandumu iptal edecek, ‘Hayır’ oyları ortadan kalkacaktı.
Bugün benzer bir durum yaşanıyor.
YSK’nın bu seçimdeki hediyesi hayali seçmenler.
Dikkat ederseniz AKP, ilk iki gün CHP’nin hırsızlık ve yolsuzluk yaptığı iddialarını gündeme getirdi.
Oysa şimdi başka türlü konuşuyorlar.
Suçlu YSK oldu bir anda.
Meğer bazı ilçelerde “yükleme yapılmış” ve AKP durumu şimdi fark etmiş.
Yandaş tetikçi kanallar adreslere gidip “Bakın burada 300 kişi yaşıyormuş, hepsi de seçmenmiş” türü haberler yapıyorlar.
Polis, Büyükçekmece’de hayali seçmenlerin adresine baskınlar yapıyor.
Bazı ilçelerde de sandık görevlileri her nasılsa değiştirilmiş, taaa Hakkari’den bile adam getirtilmiş.
İktidar adına operasyon yapan YSK, verdiği sözleri referandumda ve 24 Haziran’da yerine getirince işin içinden sıyrılmıştı.
Bu kez başaramadı ve şimdi kendini de ateşe atarak durumu kurtarmak için çaba harcayacak.
Cumhurbaşkanı, her sandıkta hile yapıldığını söylüyor.
Yetmiyor; organize işler çevrildiğini de ileri sürüyor.
Bunun sorumlusu olarak da CHP’yi değil, YSK’yı hedef gösteriyor.
Açık söyleyeyim, Türkiye YSK marifetiyle büyük bir açmaza sokuldu artık.
Çünkü iktidar seçime “görünmeyen bir elin karıştığını” iddia ediyor.
Bizzat kendi polisiyle buna kanıt da icat ederse işler daha da karışacak.
Bu durumda YSK Başkanı ya gözünü iyice karartıp seçimi yenileme yoluna gitmeye kalkışacaktır ya da “Bunun hesabı benden sorulur” diyerek çıkıp her şeyi anlatacaktır.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Anadolu Ajansı “müşteri” değilse geçen seçimlerde nasıl aynı anda sonuç açıkladılar?


YSK Başkanı herhalde uyku uyumuyordur.
Çünkü etrafındaki çember daralıyor.
Senaryo gereği, AKP okları YSK’ya çevirdi artık.
Yani ondan da kurtuluşu yok.
Bunlar bana göre iyi günleri.
Çok kısa bir süre sonra hepsi birbirine girecek ve kim bilir neler öğreneceğiz.
Ama bir tanesi var ki, gözümüzün önünde yaşandı, oy sayma telaşı içinde şimdilik biraz kaynadı gibi görünüyor.
YSK’nın Başkanı, Anadolu Ajansı’nın sonuçları nasıl çok erken verdiği sorusu üzerine; “Bilemem, nereden aldıklarını bilmiyorum, Anadolu Ajansı benim müşterim değil” dedi.
Sonra da ekledi; “Onlar yüzde 70’leri geçtiklerinde biz sonuçları henüz girmeye başlamıştık, çünkü biz tamamen resmileşen sonuçları sisteme gireriz.”
O halde sormak isterim; “Referandumda ve 24 Haziran Seçimleri’nde de sonuçlar çok erken açıklanmıştı. YSK Başkanı da çıkıp güleç suratla AKP’nin kazandığını ilan etmişti. Eğer YSK sadece resmi sonuçları ilan ediyorsa, daha önceki iki seçimde nasıl oldu da müşterisi olmayan AA ile aynı anda ve aynı sonuçları duyurabildi?”
Basit gibi görünüyor soru değil mi?
Hayır öyle değil.
Çünkü bu durum daha önce nasıl bir operasyon yapıldığını gösteriyor bize.
Bu seçimde verdikleri sözü yerine getiremeyince duvara tosladılar ve YSK kurtuluşu, “AA bizi ilgilendirmez” açıklamasında buldu.
Ya da öyle zannediyor.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Anadolu Ajansı kıvranıyor ama açıklama yapamıyor


Anadolu Ajansı, YSK tarafından satışa getirildi.
Çünkü operasyon duvara tosladı, YSK da suçluyu buldu.
Ama olmuyor işte, mızrak çuvala sığmıyor.
YSK’nın başındaki kişinin, “Anadolu Ajansı bizim müşterimiz değil, sonuçları kimden aldı bilmiyorum” demesi durumu kurtarmıyor.
Çünkü eğer Anadolu Ajansı sonuçları YSK’dan alarak yayınlamıyorsa kimden aldığını açıklamak zorunda.
Bu yanı zamanda bir meslek kuralı.
Ama ajansın başındaki kişi günlerdir suskun.
“Her sandıktan bir kişiye küçük bir ücret vererek bize muhabirlik yapmasını sağladık” diyebilirlerdi örneğin.
Ama bunu da söyleyemiyorlar.
Neden?
Biri çıkıp da sandıklarda görevlilere sorar ve “Böyle bir şey yok cevabını” alırsa, skandal daha da büyük hale gelir.
Ajans, sayım sonuçlarını nereden aldığını açıklayamıyorsa hâlâ demek ki; yasa dışı bir iş yapılmıştır.
Açıklanması halinde hem AA yönetimi, hem de bu hizmeti sunanlar sorumlu olacaklardır.
Şu anda bu pis işi çevirenler heyecanla İstanbul seçiminin sonucunu bekliyor.
Zannettikleri gibi saray burada galebe çalarsa sorun çıkmayacaktır ve kimse AA’ya bir daha soru sormayacaktır.
Tersi olursa da “pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen” bir sürü karaktersizin ortaya çıktığını göreceğiz, hiç merak etmeyin.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Deyin ki ille de seçim tekrarlanacak diye tutturdular...


AKP Genel Başkanı, “Bu işte hile var, ayrıca ne o öyle 15 bin farkla kazandım demeler” falan diye esip gürleyince, AKP’nin ve YSK’nın etekleri tutuştu.
Şimdi Erdoğan’ın arzusuna göre bir çözüm üretmeye çabalıyorlar.
Bu çözümlerden birinin seçimleri yenilemek olduğu söyleniyor biliyorsunuz.
Gelinen noktada hukuken çok zor olmasına rağmen deyin ki her şeyi göze alıp yeniden seçim kararı aldılar.
Yaşananların toplumda yarattığı olumsuzluğu bir kenara bırakalım ve CHP ile AKP adayları dışındaki isimlere kullanılan oylara bir bakalım.



oy almış. Toplamı 191 bin 391 ediyor.
300 binin üzerinde “geçersiz” oy var. Bunların üçte biri “tepki” oyları.
Yeniden seçim olursa bu partiler tekrar aday gösterir mi, aday göstermeyen partilerin oyları nereye gider?
AKP’nin bunu da hesaplaması gerek.
Sonuçta iyice madara olmak da var.