AKP’li vekillerin kanun teklifi haline getirdikleri, kabulü için kulis yaptıkları, genel kurul salonunda ellerini kaldırdıkları kanunu onaylamayıp geri gönderdi Cumhurbaşkanı. Halbuki o düzenlemenin Cumhurbaşkanı’na “rağmen” hazırlanıp TBMM’ye gelmesine imkan ve ihtimal yoktu. Artık TBMM’ye yönelik meslek örgütlerinin ve daracık bir alanda risk alarak hakikatin sesini yükselten gazeteciliğin etkisi mi, yoksa başından bu yana planlanmış, kurgusu yapılmış, günün sonunda artık oy desteği azaldığı konuşulan Cumhurbaşkanı’na, seçmeni nezdinde onları çok düşünüyor görüntüsü vermeye dönük bir siyasi taktik mi bilinmez. Ama ortada hayli gülünç bir durum olduğu açık.

AKP milletvekilleri, hazırlayıp el kaldırdıkları kanunu Cumhurbaşkanı geri çevirdi diye minnettarlar. Sanırsınız yasayı CHP hazırlamış, Genel Kurul’da AKP’liler yokken CHP’lilerin oylarıyla kabul edilmiş ve korkunç hatayı Cumhurbaşkanı fark edip geri çevirmiş gibi şükranlarını bildirme sırasına girdiler. Tabii ne gülünç ne de tutarsız olmak umurlarında.

★★★

İyi kötü işleyen parlamenter sistem zamanında, bir yasanın Cumhurbaşkanı tarafından vetosu halinde ya  -o zamanki- “Köşk”ten gelen eleştiriler doğrultusunda değişiklik yapılırdı metinde; ya da virgülüne dokunmadan aynen gönderilirdi. Bu durumda Cumhurbaşkanı’nın ikinci kez veto hakkı olmadığından yasa yürürlüğe girerdi.

Şimdi manzara biraz tuhaf. İlk vetodan sonra termik santrallere kirletme iznini 2.5 yıl uzatan yasanın metinden çıkarılması düşünülüyormuş. Bu durumda yürürlükteki maddenin geçerli olduğunu kabul edeceğiz. O maddeye göre “kirletme izni” bu ay sonunda bitiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da şirketlerin nasıl bir karar alacağını bilmediğini söyledi dünkü konuşmasında.

Başından beri, filtre takılırsa, onu takmak için geçecek sürede kaç evin ışıksız kalacağı gibi manipülatif bir haberi CNN’e yaptırmaktan başka sesleri çıkmayan şirketlerin, artık halka esaslı bir açıklama borçları olmalı. Zehir saçmaya devam edecekler mi? Etmeyeceklerse, filtreleri ne zaman takacaklar?

Akkuyu’ya dev sermaye desteği


Rusya-Türkiye ilişkilerinde sessizce önemli bir mali sayfa açılmış. Rusya’nın devlet şirketi Rosatom bünyesindeki JSC Rusatom Overseas aracılığıyla, Ankara merkezli Akkuyu Nükleer A.Ş şirketine 1 milyar 730 milyon 592 bin TL sermaye desteği sağlanmış.

Şirketin daha önce 4 milyar 360 milyon 998 bin 600 TL’ye çıkarılan kayıtlı sermayesi, son artırımla 6 milyar 91 milyon 590 bin 600 TL’ye yükseldi. Sermaye artırımına esas oluşturan 1 milyar 730 milyon TL’yi ödeyen JSC Rusatom Overseas, hisselerin yüzde 75’ine sahip olmuş.

Bu bilgiler resmi. Ticaret Sicili’nin 2 Aralık 2019 tarihli sayısında, Akkuyu Nükleer Anonim Şirketi, olağanüstü genel kurul çağrısı yaptı. Hem sermaye artırımına son şeklini alacak hem de şirket yönetim kurulunun yetkileri arttırılacak.

OFF-SHORE’DAN TRANSFER

25 Aralık’ta yapılacak olağanüstü genel kurulda yapılmak istenen çok sayıda ve önemli değişiklik yer alıyor. Birini paylaşalım. Akkuyu A.Ş, off-shore alanlarda kurulmuş tüzel kişilerle işlem yapmak ve off-shore alanlardan para transferi yapmak istiyor.

Bu önemli değişimin, Türkiye-Rusya ilişkileri açısından anlamını uzmanlar değerlendirecektir. Akkuyu nükleer santrali milletlerarası bir anlaşmaya dayanıyordu ve Rusya hisselerin yüzde 49’unu Türk şirketlere devretmek istiyordu. Gelinen noktada çözüm olarak vergi cenneti adalarda kurulan şirketlerle finansman sağlama çözümü bulunmuşsa, bütün ülkeyi ilgilendiren bu projedeki son durum hakkında birileri lütfedip kamuoyuna açıklama yapar belki.