Gıda enflasyonu yüzde 30’u geçti. Ekonomi yüzde 3 daraldı. Genç işsizlik oranı yüzde 24.5’e ulaştı. Bu resmi veriler, iktidarın vatandaşa anlatacak yeni bir hikayesinin kalmadığının da tescilidir. Sanayi üretimindeki daralma nedeniyle beklenen işten çıkarmaların 31 Mart seçimleri dolayısıyla ertelendiğinin bilinmesi, sonuç ne olursa olsun ürkütücü.
Yöneticilerden sık sık enflasyonun bu yıl tek haneye düşeceğini, bunun da eylülde gerçekleşeceğini işitiyoruz. Geçiniz. Yaşayan görür. Yerel seçimlere kısa zaman kala tablo buyken, iktidar dikkat dağıtmak için, kontrolündeki medyanın desteğiyle her yolu deniyor.  Bunların başında da ceza soruşturmaları ve muhtelif “öcü”lerle korkutma denemeleri geliyor.
Bağırarak, korkutarak, azarlayarak, aşağılayarak örtülmeye çalışılan ekonomik hakikat ortada, evlerde, çarşıda, pazarda her saniye hissediliyor.

ANKARA MİLLET BAHÇESİ

Pazartesi yazısında 450 milyon TL büyüklüğündeki Ankara AKM Millet Bahçesi ihalesinin (nedense) sessizce yapıldığını duyurduk. Pazarlık usulüyle yapılan ihalenin kesinleşmesi durumunda iktidarın iftiharla açıklayacağını belirttik. Oysa ihale makamı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, diğer millet bahçelerinin ihalelerini sitesinde duyurmuştu.
Bakan Murat Kurum dün Anadolu Ajansı’nın Editör Masası’na konuk oldu ve AKM Millet Bahçesi ihalesinin yapıldığını söyleyerek, yazımızdaki bilgiyi teyit etti. Cumhurbaşkanı’nın da temelini atacağını ekledi.
Ama o kadar. Başka bir ayrıntı yok. Haberden yansıdığı kadarıyla bu konuda başka bir soru ve bilgi de yok. AKM Millet Bahçesi’nin pazarlıkla (KİK 21/b) yapılan ihalesinde en düşük teklifi 398.5 milyon TL ile Yapı ve Yapı İnşaat vermişti.
Bu vesileyle açık yapılması gerektiği halde 11 Mart’ta pazarlık usulüyle yapılan ihaleye gelen diğer teklif bilgilerini paylaşalım:



Bakan Kurum, Ankara için planlanan iki millet bahçesinin toplam maliyetini 1 milyar TL olarak açıkladı. Bir partili cumhurbaşkanlığı projesi olan millet bahçeleri için planlanan sayı ise Türkiye genelinde 50’yi geçiyor.
Bakan Kurum, hiçbir şekilde rant sağlanmayacağını da söylemiş. Ancak bu kadar çok sayıdaki millet bahçesi, dolayısıyla ihale portföyü ciddi bir finansman büyüklüğü gerektiriyor.
İnsanlar yiyecek ekmek bulamazken, ekonominin daraldığı bir iklimde pek elzem olduğu anlaşılan millet bahçelerinin parası nereden, hangi satışlardan ve fonlardan karşılanacak?