Daha bir yıl önce Elon Musk’ı Beştepe’de kabul etmiş Tesla’nın yeni aracı üzerine konuşmamış mıydı Cumhurbaşkanı Erdoğan?
Elektrikli otomobil üretiminden kenevir dokuma pazar torbasına ne ara geldik?
Evet, tanzim satış noktaları konusunda sosyal medyada birkaç gündür yapılan şakaların haddi hesabı yok.
Gülündü, eğlenildi. Fakat ucuz sebze meyve meselesinin şaka götürür bir yanı olmadığını görmek lazım.
“Devlet sebze satmaz,  pijama üretmez” sloganıyla onca kamu iktisadi kuruluşu kapatılıp satıldıktan sonra,  devlet başkanı talimatıyla ucuz pazarlar kurulmasının, yarım asır önceye uzanıp “Cehape zihniyeti” alanlarda yergi konusu edenlerin metropollerde uzayan kuyruklarla böbürlenmesinde tutarsızlık yok mu? Var. Ama o kadar.
Bu tutarsızlık, meselenin can alıcı kısmının gözden kaçırılmasına yol açmamalı.
Hatırlayalım, 24 Haziran seçim kampanyası sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millet bahçelerini muştulayan sözleri de böyle şakalara esprilere konu olmuştu ama daha sonra o sesleniş ve politikanın oy kazandırdığı ortaya çıktı.

★★★

O kuyruklara tutulan mikrofonlara ne konuşulduğunu dinlediniz mi?
İzleyebildiğim kadarıyla pek çok yurttaş uygulamadan memnun. Azımsanmayacak bir kısmı pahalı sebze meyvenin sebebinin muhalefet ya da dış mihraklar olduğunu düşünüyor. Tam da AKP’nin arzuladığı gibi.
“Çıldırmamak elde değil” diye geçirebilirsiniz içinizden ama bu ülkede televizyon kanalları ve gazetelerin çok büyük bir kısmını iktidarın kontrol ettiğini unutmayalım. Bedel ödememek adına havuzda kalan, varlığını, her ay düzenli yatan maaşını, aracı, odası, faturasıyla kişisel konforunu iktidarla arayı iyi tutmaya borçlu sayısız “gazeteci”, tanzim satışların ne kadar doğru isabetli bir politika olduğu konusunda cansiperane mesai içinde.

★★★

“Yankı odaları” olarak da anılan ve genellikle kullanıcıların dünya görüşlerine, politik duruşlarına yakın bireylerle aynı ağda göründüğü sosyal medya ise günlük hayatın dinamikleriyle pek az örtüşüyor. Ucuz patates kuyruğunda saatlerce beklemeyi göze alan, böyle geniş bir zamanı olan yurttaşlarla sosyal medya kullanıcıları aynı kişiler değil. O nedenle doğru siyasi tahliller için pek elverişli sayılmaz.
Sözü şuraya getireceğim: AKP iktidara geldikten bir yıl sonra -ve 30 küsur yıl aranın ardından- enflasyon tek haneye düştü.
Bu, AKP’nin bir yılda başardığı bir sonuç değildi tabii. Temelleri 2001 krizinin ardından hazırlanan -faturası epeyce ağır olan- çıkış programıyla atılmıştı. O yüzdendir ki AKP’nin ekonomi kurmayları uzun yıllar, ekonomik dataları ve sunumları kutsal bir milat gibi hep 2003’ten başlattılar. Sanki bu tarihten önce hayat yok gibiydi.
Fakat hesapsız harcamalar ve yolsuzluklar tek haneli enflasyonun da sonunu getirdi.
İktidarın tanzim satış meselesine bu kadar odaklanmasının nedeni gıda enflasyonunun etkisinden olduğunu biz biliyoruz tabii.
Ama sorun şu ki, bu gerçekler topluma yeterince anlatılmıyor.
Bu yazı da yüksek enflasyonda 17 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP’nin hiçbir kusuru yokmuşçasına olur ya, yerel seçimde tanzim satış iktidar partisine oy olarak dönerse şaşırmayın lütfen diye yazıldı.