31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak yerel seçimlerde adaylıkların resmileşmesine bir hafta kaldı. Hem Cumhur İttifakı, hem Millet İttifakı aday listelerini büyük ölçüde tamamladı.
Listeler açıklanıp, adaylar sahaya indikten sonra, illerdeki tablo da netleşmeye başladı.
AK Parti kulislerinde, MHP ile ittifak yapılmayan, ayrı ayrı aday çıkarılan 10 kentte riskli bir tablonun ortaya çıktığı konuşuluyor.
Bu bilgiyi veren kaynağıma, “Hangi iller mesela?” diye sordum. İlk verdiği örnek Iğdır oldu. AK Parti ve MHP’nin aynı tabandan oy aldığı kentte, HDP’nin bu bölünmeden kârlı çıkacağı tespiti yapıldı.
Benzer şekilde 2014’te MHP’nin kazandığı Kars’ta da MHP ve AK Parti adaylarının çekişmesinin HDP ya da CHP adaylarını daha iddialı hale getirdiği söyleniyor.
AK Parti’de yapılan kamuoyu araştırmalarında, Çanakkale, Giresun gibi illerin de aralarında olduğu 10 ilde ayrı aday çıkarmanın durumu zorlaştırdığı anlaşılmış.
Sorunun giderilmesi için bu hafta AK Parti ve MHP yöneticileri o illerde ortak aday çıkarmanın yollarını arayacak. MHP’nin Iğdır ve Kars’ta ısrar ettiği belirtilirken, AK Parti’nin de Giresun, Çanakkale gibi illeri istemesi bekleniyor.
AK Parti’den bir yetkiliye, “Anlaşamazsanız ne olacak?” diye sordum. Yanıtı, “O zaman riski alıp bu şekilde devam edeceğiz” yanıtını verdi.
Bakalım, Cumhur İttifakı böyle bir adım atarsa Millet İttifakı karşılık verebilecek mi?

Tiryaki: Yenimahalle’de yapacaklarımı da anlatacağım


Geçen hafta Ankara seçimlerine dair bir yazı yazmış, AK Parti Yenimahalle Belediye Başkan adayı Veysel Tiryaki’nin Ankara’nın her yanına ilanlar astırdığını, o ilanlarda da Yenimahalle’ye dair projelerini değil, Altındağ’da yaptıklarını anlattığını yazmıştım. Tiryaki, Ankara’nın metropol ilçelerinden birinde (Altındağ) en yüksek oyla seçilen bir belediye başkanı olduğunu ve 3 dönem başkanlık yaptığını anımsatarak, “Bugüne kadar reklama hiç para harcamayan biri olarak Yenimahalle’de oturan vatandaşlarımıza, Altındağ’da yaptıklarımızı anlatma ihtiyacı hasıl olmuştur. Şubat ayı içinde Yenimahalle’de yapacağımız projelerimizi de anlatacağız” açıklamasını yaptı.

ÖZHASEKİ NEDEN PARTİ LOGOSU KULLANMIYOR?

Aynı yazıda Ankara adayı Mehmet Özhaseki’nin kampanyasında kullandığı bazı sloganları eleştirmiştim. Bazı AK Parti’liler arayarak ya da mesaj göndererek bazı sloganları kendilerinin de beğenmediğini ifade ettiler. Hatta eski bir AK Parti milletvekili “100’e yakın panoda dikkatimi çekti. Özhaseki’nin ilanlarında parti logosu da yok. Sağ alt köşede logo için ayrılan yer boş” mesajını gönderdi. Ben fark etmemiştim. Bakalım Özhaseki partililerin bu merakını nasıl giderecek?

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!


Bugünlerde her zamankinden fazla duyduğumuz “beka” sözcüğü bana hep Şeyh Edebali’nin damadı, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’e verdiği şu ünlü öğüdü hatırlatır:
“Ey oğul, artık Beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, hoşgörmek sana. Anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Haksızlık bize, bağışlamak sana.
Ey oğul; sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ey oğul; işin ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı. Allah yardımcın olsun.”
Bu öğüdü, Osmanlı İmparatorluğu’nun da Cumhuriyet’in de taşıyıcı kirişlerinden biri olarak görürüm.
Varlığını sürdürme, devamlılık” anlamına gelen “Beka” sözcüğünü duyunca bu öğüdü anımsamamın nedeni “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” cümlesi.
Devlet teorisinin yaklaşık 800 yıllık özeti gibi duran bu cümle insan olmadan liderin de devletin de olmayacağını çok güzel anlatıyor.
Devletin bekası, nasıl sınırlarımızı, anayasamızı, rejimimizi korumaksa, aynı zamanda Kartal’da “müteselsil bir sorumsuzluk” içinde çöken binada ölen Eylül bebeği ve diğer 20 insanı da yaşatmaktır.