Herkes yapay zekadan (YZ) bahsediyor. İngilizce’de buna artificial intelligence (AI) deniyor. Eğer YZ varsa bunun tersi de yani YA (yapay aptallık) da olmalıdır. Bunun İngilizcesi’ni bilmiyorum ama artificial stupidity (AS) olur herhalde. Ben kendimi bildim bileli, çevremde “Dünya çok ve çabuk değişiyor, aman geri kalma” diye beni ikaz eden arkadaşlarım oldu. Bir süre bu rüzgara kapıldım. Yenilikleri gecikmesiz takip edeyim dedim. Doğal zekam buna yetmedi. Yapayını da doğal zekam yetmediği için kullanamadım. Baktım bunalıma giriyorum, ipin ucunu bıraktım. Zaten gördüm ki; 50 yıl önceki hocalarımın, kendi hocalarından öğrendikleri “yenilik hikayeleri” şimdikilere çok benziyor. Yahut kendimi teselli için ben onları öyle gördüm. Neticede geri kalmayı kabullendim ve rahatladım.

YAPAY ZEKA VAR, YAPAY AKIL DA VAR MI?

Bilgisayar Türkiye’ye yeni geldiğinde bu cihaza “elektronik beyin” adı verilmişti. Bir bakıma “yapay beyin” denmişti. Yapay beyin varsa, onun ürünü olarak “yapay zeka”nın ortaya çıkması kaçınılmazdı. Peki, akıl bunun neresindeydi?  Konuyu toparlamak için önce tanımlarımı ortaya koyayım. Siz yazıyı bu tanımlara göre değerlendirin.
Zeka, sorun çözen alet geliştirme yeteneğidir. Nesneldir. Çoğu doğuştan vardır, azı doğuştan sonra eğitimle kazanılır.
Akıl, iyiyi kötüden ayırma yeteneğidir. Özneldir. Azı doğuştan vardır, çoğu doğuştan sonra kültürle kazanılır.
Zekanın zıttı aptallık, aklın zıttı akılsızlıktır. Dört çeşit insan bulunur: 1.Zeki ve akıllı, 2.Zeki ama akılsız, 3.Aptal ama akıllı, 4.Aptal ve akılsız.

SEÇİM NESNEL, TERCİH ÖZNELDİR

Doğal beyin doğal, yapay beyin (bilgisayar) yapay zekasıyla düşünür. Düşünmek, ardışık işlemler yapmaktır. İşlemlerin amacı “soruya yanıt-soruna çözüm” bulmaktır. Yani “son kararı” almaktır. Bu amaçla belli bir yol (algoritma) izlenir. Her karar bir seçimdir. Ancak sorunların, ister doğal, ister yapay zeka tarafından bulunsun, birden fazla çözümü olabilir. Nesnel (objektif) olarak birbirine eşdeğer olan çözümlerden birinde karar kılmak ise öznel (sübjektif) bir süreçtir. Buna “tercih” denir. Çözüm geliştirmek zeka, en iyisini bulmak akıl ister. “Sorun çözme/yanıt bulma” yazılımlarını geliştirip bunları “akıllı makinenin yapay beynine” yükleyen AI uzmanları, işin matematiksel kısmını hatasız halledebilir. Ama kararın akıl isteyen “tercih” aşamasına gelindiğinde işin içine kendi kültürel değerlerini katmak zorundadırlar. Size düşünmeniz için bir soru: Protestan, Katolik, Yahudi, Müslüman veya Budist kültüründen gelen uzmanlardan hangisinin geliştirdiği “yapay zeka” hem en zeki hem de “en akıllı” olur.

Son söz: Akıllı aptal, akılsız zekiden evladır.