ODTÜ’den arkadaşım eğitim müteşebbisi ve mütefekkir yani fikir insanı Alev Alatlı, ağır sıklet AKP’lilerin ön sıralarda oturduğu bir salonda yaptığı konuşmada “Her yasal hak, helal değildir” diye bir özdeyiş söyledi. Ben orada değildim. Ama konuşmasının video kaydını seyrettiğim için söyledi diyorum.

Size Alev’i anlatacak değilim. Anlatamam da. Fikir insanlarını, en iyi yine kendileri anlatır. Bunu da yazı ve konuşmalarında yapar. Alev, karmaşık (karışık değil) düşünen, yazan ve konuşan bir kişidir. Tam da ne demek istediğini, (benim anlayamadığım gibi) siz de anlayamayabilirsiniz. Ama onun “Her yasal hak, helal değildir” özdeyişini anlamamak mümkün değildir.  Alev Alatlı’nın bu özdeyişi, yaptığı her rant hırsızlığını ve yolsuzluğu, “işlerimiz yasalara uygundur” diye savunanlara ve bu savunmayı duyunca pısıp “öyleyse tamam” diye geri çekilenlere, olayları bir kez de vicdan açısından irdelemeleri için açılan bir “fırsat penceresi” dir.

MİMARİDE ÇİRKİNLİĞİN, DOĞADA TALANIN, BETONDA PERVASIZLIĞIN SEMBOL ANITI

Yukarıdaki tanımlama, Türkiye’nin en etkili köşe yazarlarından Ahmet Hakan’ın, gazetelerde muhtemelen resmini gördüğünüz,  Bodrum’da kaba inşaatı bitmiş bir otel ve yazlık evler yerleşkesine ait değerlemesidir. Ahmet Hakan yazısını şöyle bitiriyordu: Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Çevre Bakanı, Sayın Muğla Belediye Başkanı, Sayın Bodrum Belediye Başkanı! “Gelin, bu sefer radikal bir adım atın ve şu ucubeyi, ibreti âlem için yerle yeksan edin.”  Hakan, ertesi gün köşesinde inşaat sahibinin şu açıklamasını yayınladı. “Biz kaçak inşaat yapmadık. Bodrum Belediyesi’nden yapı ruhsatını aldık. İtirazlar üzerine konu yargıya taşındı, yargı lehimize karar verdi.” Ahmet Hakan, bu açıklama üzerine sendeliyor. “Adam haklı, ruhsatı veren belediye, lehte karar veren yargı olunca... Adam da tabii böyle der” diyor.

ÇEVRE BAKANI: YIKMAZLARSA BİZ YIKARIZ

Ahmet Hakan’ın devlet büyüklerine yaptığı “Gelin şu ucubeyi, ibreti alem için yer ile yeksan edin” çağrısı sonuç (?) getiriyor. Önceki gün Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum (herhalde yukarıdan aldığı talimatla) sahil güvenlik botuna atladığı gibi Bodrum kıyılarını denetliyor. Sadece bu ucubeyi değil, imara aykırı, 1611 konut ve 4 otel projesi içeren 8 şantiyeyi mühürlettiriyor. Kaçak yapılaşmaya izin vermeyeceklerini belirten Kurum şöyle diyor: “Firmalara bir ay süre verilecek. Eğer aykırılıklar giderilmezse, biz valilikler aracılığıyla yıkım yapacağız.”

Şimdi ben soruyorum. “Aykırılıklar giderilmezse” ne anlama geliyor? Cevabı yine ben vereyim. Herhalde şöyle düşünüldü. Kamuoyu çok duyarlı hale geldi; biraz gazını almak lazım. Tasdikli projeye aykırı olan şeylerden bir iki tanesini yıkın, sonra işinize devam edin. Yıktıklarınızı da sonra yeniden fazlasıyla yaparsınız.

Son söz: Her helal, ahlaki değildir.