Hükümet, bir yandan enflasyonu düşürmeye çalışıyor, diğer yandan doğalgaza, akaryakıta ve elektriğe zam yapıyor. Enerji, her tür mal ve hizmetin üretiminde kullanılan temel girdidir. Enerji fiyatları artınca zincirleme etkiyle tüm fiyatlar artar. Yani enflasyon yükselir (Bu arada AKP destekçisi akıllı bıdıklar, İstatistik Kurumu enflasyon ölçmesi için piyasadan fiyat toplarken, benzin ve mazotun fiyatını indiriyor. Yani enflasyonu düşük hesaplatıyor,  sonra da fiyatları tekrar yükseltiyor. Halk nasıl olsa anlamaz bunu diye düşünüyorlar herhalde.) Neyse! Enflasyonla topyekûn mücadele ederken, enerji fiyatlarına zam yapmak, ilk bakışta yaman bir çelişkidir. Acaba?

ZAMDAN YAKINAN HALK DA HAKLI, ZAMMI YAPAN HÜKÜMET DE

ODTÜ’de kendisinden dört yıl ders aldığım hocam Sadun Aren, “Ekonomide cevaplanması gereken 20 kadar temel soru/sorun vardır; bu 20 kadar temel sorundan farklı gibi duran yüzlerce yeni soru/sorun türer” derdi. Herhangi bir tabloyu irdelerken, önce eldeki somut olayın altında yatan temel sorun veya sorunlar bulunur. Ondan sonra soruyu yanıtlamaya veya sorunu çözmeye girişilir. Aksi takdirde Nasrettin Hoca gibi, hem “davacıya/halka” hem de “davalıya/hükümete” “Haklısın” demek zorunda kalınır. Üstelik okurlar, “Yahu bu ne iş? Hem halk hem de hükümet aynı anda haklı olabilir mi?” diye sorunca, onlara da “Vallaha olmaz. Siz de haklısınız” demek gerekir.

ENFLASYON, ŞİŞME DEMEKTİR AMA NEYİN ŞİŞMESİDİR

Tekrar olacak ama hatırlatmam gerekir. Enflasyon, piyasada bulunan para hacminin, üretimin hacimsel artışından fazla artması, yani şişmesidir. Para hacminin (miktar çarpı devir hızı) şişmesi yüzünden, bozulan arz-talep denkliği, fiyatların artmasıyla tekrar sağlanır. Halk, para hacmi şişmesini görmez. Hatta “elime daha fazla para geçti diye” bu şişmeden hoşlanır. Onun gördüğü fiyatların şişmesidir. Bu yüzden “fiyatlar genel düzeyinin artmasına ve artmaya devam etmesine” de enflasyon denmiştir. Kök sebep, para hacminin şişmesi olduğu için, enflasyonla mücadelede öncelik “parasal” önlemlere verilir.

Para hacmi de sebepsiz olarak şişmez. Bunun gerisinde mutlaka 1) Hükümetin yaptığı gayri iktisadi gösteriş yatırımları 2) İsraf ve yolsuzluklar 3) Kaynak yaratmadan yapılan sosyal transferler vardır.

ANASINI DOĞURAN BEBEK

Rampa inerken “freni patlayan” aslında freni patlamayan ama balata, disk veya kampanaları aşırı ısındığı için freni tutmaz hale gelip kaza yapan kamyonlar vardır. Enflasyon yıllık %15’i geçince, frene daha kuvvetli basıp ısınmayı artırmak gibi, fiyatları baskılamak da bütçe açığını büyüterek para şişmesi yaratır. Yani enflasyon, kendi kendini doğurur hale gelir. Ülkeye dışarıdan yüklü miktarda para gelmezse (inşallah gelmez) enflasyon “gelirler, fiyat artışlarının altında kalmadıkça” kendini doğurmaya devam eder.

Son söz: Devletin iki yakası bir araya gelmeden halkın iki yakası bir araya gelemez.