Sevgili okurlarım, perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Adına YSK (Yandaş Seçim Kurulu) denilen oluşumun böyle bir karar vereceğini elbette bilmiyorduk ama tahmin ediyorduk.
Size somut örnekler vereyim...
13 Nisan 2019 tarihli yazımdan:
“Birkaç gün öncesine kadar bana ‘Acaba YSK nasıl bir karar verir’ diye soranlara ‘Merak etmeyin, itirazlar reddedilir’ diyordum.
Şu olanları (İmamoğlu’na mazbatanın bir türlü verilmemesini) gördükten sonra, şimdi düşüncem şöyle:
YSK’nın bugünkü yapısı İstanbul seçimlerini iptal eder. Elleri buna mahkûm. Yanılmayı dilerim.”

★★★

16 Nisan 2019 tarihli yazımdan:
“...İktidar, kendisi için adeta bir ‘Hazine’ olan İstanbul Büyükşehir’i bırakmayı içine sindiremiyor. Öbür tarafta iktidarın arka bahçesi olarak görev yapmakta olan bir YSK var.
Şu olanları biliyor ama görmüyor, duymuyor ve seyretmekle yetiniyor...
Vaziyet açıkça anlaşıldı.
İstanbul (Büyükşehir) seçimini iptal edip AKP’yi orada bırakacaklar.”

★★★

27 Nisan 2019 tarihli yazımdan:
“...Şimdi bu YSK acaba nasıl bir karar verecek! Papatya falı mı açsak, ne yapsak!...
Eğer benim kişisel görüşümü soracak olursanız...
Bana öyle geliyor ki İstanbul (Büyükşehir) seçimi iptal edilecek.
Bir tahminimi daha açıklamak isterim.
Seçim yenilendiği takdirde Ekrem İmamoğlu yeniden kazanır.
AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ın mayası İstanbul’da pek tutmadı...”

★★★

3 Mayıs 2019 tarihli yazımdan:
“...YSK şu anda ne yapacağını bilemiyor. Kafası karışık!
AKP’nin baskısı çok yoğun.
Ancak baskılara direnemeyip seçimin yenilenmesine karar verdiği takdirde Türkiye’de neler olacağını, ülkenin yeniden nasıl gerileceğini iyi hesaplamaları gerekir.
CHP hile mi yapmış, suçu ne?
AKP sözcüleri hep aynı sazı çalıyor.
‘Biz CHP’yi suçlamıyoruz ama İstanbul’da kesinlikle bir şeyler oldu!’
Evet oldu, kesinlikle oldu (!) değerli kardeşlerim.
Üzülmekte haklısınız. ‘Hazinenizi’ yitirdiniz, elden kaçırdınız.
Şimdi tek umudunuz kaldı, arka bahçeniz olan YSK!”
Seçimlerden sonra ve iptal kararı beklenirken aynen bunları söylemişim ve ne dediysem çıkmış.
Bir gazeteci daha ne yapabilir...

★★★

Sevgili okurlarım, bu pilav daha çook su kaldırır.
Bu nasıl iştir yaa!..
Birkaç gün öncesine gidip anımsayın, önce Recep Bey konuştu:
“Ben bu konuda bugüne kadar bir şey söylemedim ama” diye başladı ve seçimin iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
Hemen ertesi gün Devlet Bey aynı doğrultuda konuştu.
YSK’ya resmen talimat verdiler.
Baskı yaptılar.
Onların sözlerini duyduktan sonra bu konudaki kanımız iyice pekişti:
Seçim mutlaka iptal edilecek...
Ve edildi.

★★★

YSK’nın son kararı Türkiye’yi bütün dünyada küçük düşürdü.
Zaten demokrasi tarihimizde böylesine bir skandal hiçbir zaman olmamıştı.
Dört’e karşı yedi oyla alınan bu kararda YSK’nın yedi adet üyesi çok büyük bir yanlışa imza attı.
Bunun özellikle ekonomiye ve sosyal yaşama olan yansımalarını en kısa zamanda görmeye başlayacağız.
Sen Türkiye’nin dört bir yanında 31 Mart günü seçim yapıyorsun.
Her seçmen dört ayrı konuda oy kullanıyor.
Büyükşehir, ilçe belediyesi, belediye meclisi ve muhtarlar için...
Sandık kurullarını CHP değil (başkanları hakim olan) seçim kurulları  belirlemiş ve bu listeler YSK’nın onayından geçmişti...
Ve sen binbir atraksiyon sonrasında aynı sandıktan çıkan öteki üç seçimin sonuçlarını aynen kabul ediyorsun, sadece AKP’nin yitirdiği Büyükşehir sonucunu iptal ediyorsun!
Ne biçim adalettir, ne biçim hukuktur, nasıl bir mantıktır bu?
İçeriyi hiç saymıyorum ama sadece bu kadarı bile Türkiye’yi dış dünyada rezil etmeye yetti de arttı bile.
YSK’nın ret kararı veren yedi üyesi bu duruma acaba ne diyecektir!
Hak, hukuk ve adalet altüst edildi.
Hepimizi sıkıntılı günler bekliyor, hazır olalım.