Sevgili okurlarım, burada çıkan 27 Aralık 2014 tarihli yazıma aynen şöyle başlamıştım:
“Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın benden daha çok yaşayacağı dün ortaya çıktı!..
Çünkü aklımda hep bir konu vardı ve bugün onu yazacaktım.
O benden bir gün önce davrandı, benim söylemek istediklerimi sanki beynimden çalmış gibi aynen kamuoyuna duyurdu.
Böylece bizim gazetecilik mesleğindeki “Erken davranmazsan haber elinde patlar” kuralı bir kez daha gerçekleşmiş oldu. Yani şimdi yazacaklarım elimde patladı!
Neyse, olur böyle vakalar!
İlhan Cavcav şöyle bir öneri getirdi:
‘Milli maçlarda elbette okunacaktır ama kulüpler arasında oynanan futbol maçlarında İstiklal Marşı okumak artık yasaklansın...’”
Efsane başkan Cavcav ne yazık ki 2017 yılında vefat etti. Onu saygıyla anıyorum.
Onun bu önerisinden sonra değişen bir şey olmadı.  

★★★

Peki bu olay, yani futbol maçlarında İstiklal Marşı okunması ne zaman ve nasıl başlamıştı?
Aranızda bunu anımsayan var mı?
Herhalde çok azdır, o halde anlatayım:
1990’lı yılların başında PKK terörü iyice azmıştı. Her gün şehit haberleri geliyordu.
Toplum tepkiliydi.
O günlerde başımızda PKK’ya hoşgörüyle yaklaşmaktan, pazarlık masalarına oturmaktan utanmayan bir iktidar yoktu.
Toplumun bu büyük tepkisi iki ayrı olay yarattı.
İlki, milyonlarca araç sahibi plakalarına küçük boyda ay yıldızlı Türk Bayrakları yapıştırdı.
İkincisi, taraftarlar futbol maçlarında kendiliğinden İstiklal Marşı okumaya başladı.
Kendiliğinden patlayan bu olayda on binlerce kişi tarafından hep birlikte PKK’ya karşı okunan marşımız doğal olarak dağınık ve ses birliğinden yoksundu.
Bir süre sonra stat hoparlörleri devreye sokuldu, İstiklal Marşımız hoparlörden çalınmaya başlandı ve bugünkü uygulama böyle başlatılmış oldu.

★★★

Üstelik, özellikle Güneydoğu’da oynanan maçlarda bazıları İstiklal Marşı çalınırken yuhalamaya, ıslıklamaya, ayağa kalkmamaya başlamıştı.
Örneğin 2010 yılında Diyarbakır’da oynanan Diyarbakırspor-Bursaspor maçında tam on bin seyirci vardı. Maç öncesinde İstiklal Marşımız okunurken sürekli ıslıklandı, yuhalandı ve kimse ayağa kalkmadı.
Bu gibi olaylar toplumda büyük tepki yaratıyordu.

★★★

Sonra tepkiler azalmaya başladı.
Plakalara yapıştırılan küçük Türk Bayrakları giderek silindi.
Ancak özellikle Süper Lig maçlarında İstiklal Marşımız yine okunuyor ama nasıl!

★★★

Şimdi futbol maçlarını statlarda veya ekrandan izleyen herkese net bir soru soruyorum:
Topluca okunan İstiklal Marşlarında eski coşku var mı? Bunu hissediyor musunuz?
Yanıtınız herhalde “Hayır” olacaktır.
Bir zamanlar ulusal coşkuyla söylenen marşımız artık stat hoparlörlerinde sadece formalite ve alışkanlık gereği çalınıyor.
Ekranda bire bir görünen oyuncular, hakem ve yöneticiler ağızlarını açıp kapayarak, çoğu da belki içlerinden “Bir an önce bitsin” diye düşünerek, söyler gibi görünüyorlar!
İlhan Cavcav haklıydı... Futbol maçlarında eskiden hep birlikte okunan İstiklâl Marşımızın da statlarda artık bir esprisi, coşkusu kalmadı.
Adet yerini bulsun diye okunuyor!

★★★

Şimdi birkaç konuya daha dikkat çekeyim...
-İstiklal Marşı niçin sadece Süper Lig maçlarında çalınıp söyleniyor?
-Bu uygulama örneğin basketbol, voleybol maçlarında niçin yok?
-O marş çalınır ve okunurken futbol takımlarına bakıyorsunuz. 11 kişilik takımın, özellikle büyük takım dediklerimizin bazen dokuz oyuncusu yabancılardan oluşuyor. Onlara ne bizim marşımızdan!
-Bazı teknik direktörler, yardımcı antrenörler falan sıkılıyor, şu bir bitse de oyunu düşünsek havasında sadece ağzını göstermelik oynatıyor.
-Tribünler derseniz aynı ama eski coşku yok.
-İstiklal Marşımız artık sadece bir alışkanlık ve formalite gereği çalınıp söyleniyor.
Bunlara “Hayır” diyebilir misiniz?

★★★

İstiklal Marşımızın maçlarda söylenmemesi kararını Futbol Federasyonu verebilir.
Bunun kolay olmayacağını biliyorum ama sözlerimde ısrarcıyım. Şimdi bunu yazdım diye bir sürü anlamsız saldırı geleceğinin de farkındayım zira bunu önermek bile yürek ister:
“Vay namussuz Emin Çölaşan, meğer İstiklal Marşımızın düşmanı imiş!”
Oysa akıl ve mantık doğrultusunda cesur bir karar almak gerekiyor.
Süper Lig maçları bu hafta başlıyor.
Marşımız her spor dalındaki milli maçlarda elbette coşkuyla söylenecektir de, lig maçlarında yeri olmaması gerekir.
Ulusal marşımızı lig maçlarında daha fazla küçük düşürmeyelim, bu uygulamaya son verip işi bitirelim...
Ve gelecek saldırıları göğüslemeye hazır olalım.