Sevgili okurlarım, kurban bayramı tatili yarın resmen başlıyor... Zaten artık önemli olan bayram değil tatil!
Geçmiş yıllarda büyüklerimizin ellerini öpmeye giderdik, bayram kutlamaları yapardık, biz çocuklara harçlık verirlerdi. Şimdi bayram ziyaretleri falan hemen hiç kalmadı.
Artık öne çıkan tatil ve tatil programları.
Günümüzde iyi bayramlar dilemek lafın gelişi oldu. Aslında “İyi tatiller” demeyi amaçlıyoruz!

★★★

Bu resmi tatiller konusunda bilemediğim bir şey var...İçtenlikle söylüyorum, bilmiyorum.
Yılda iki dini bayramımız var. Şeker bayramı ile kurban bayramı.
Birinin tatili (arefe günleri hariç) üç, diğerinin dört gün.
Bu süreler nereden geliyor, nereden kaynaklanıyor?
Kuran’da böyle bir hüküm var mı? O zaman tatil kavramı var mıydı?
Varsa neresinde yazıyor?
Yoksa sonradan mı uydurulmuş?
Yani biz bu tatilleri neye göre yapıyoruz?
Bu sorular hep aklımda. Şimdiye kadar epeyce kişiye sordum, bilen olmadı.
Bilen birileri bunu açıklarsa gerçekten sevinirim.
Bu soruları daha önce de sormuştum ama Diyanet dahil hiçbir yerden yanıt gelmedi. Demek ki onlar da bilmiyor.

★★★

Ülkemizde kurban bayramları geçmiş yıllarda büyük bir pislik içerisinde geçerdi.
Önüne gelen herkes kurbanını apartman bahçesinde, parklarda, yol kenarlarında keser ve atıkları oralarda bırakırdı.
Çevre bilinci geliştikçe bu çirkin manzaralar biraz azaldı ama tümüyle yok olmadı. Aynı uygulama pek çok yerde yine devam ediyor.
Oysa şimdi vekaleten kurban kestirme diye uygar bir olay ortaya çıktı. Kurban bedelini bir hayır kurumuna veriyorsunuz, onlar bütün dinî gerekleri yerine getirip sizin adınıza kestiriyor...
Ve ortalık atıklardan, pislikten bir ölçüde bile olsa kurtuluyor.

★★★

Ancak işin çirkin taraflarını da unutmayalım.
Kurban olayında çok büyük paralar dönüyor. Dolayısıyla bütün dinci kuruluşlar kurban bedelinin, etinin ve özellikle derisinin peşinde.
Özellikle deri işinde çok büyük para var.
Geçmişte derileri Türk Hava Kurumu toplardı. AKP iktidarı onlardan bu yetkiyi aldı ve dinci kuruluşlara verdi.
Cumhuriyet düşmanı olan dinci kuruluşlar, dinci şirketler ve vakıflar şimdi her kurban bayramında bu kazançlı ticaret nedeniyle köşeyi dönüyor.
Bayram öncesinde vermeye başladıkları parlak ilanlarla toplumu kandırıyorlar...
“Afrika, Asya ve Uzakdoğu Müslümanlarına yardım elini uzatıyoruz. Parasını bize verin, kurbanınızı oralarda kestirelim... O Müslümanlara bayramda et yedirelim...”
Tamamı palavra!
Sen önce kendi ülkendeki aç Müslümanlara yardım elini uzatsana...
Toplanan paraların çoğu kendi ceplerine hortumlanıyor.

★★★

Şimdi, birkaç gün sonra ekranlarda ve gazetelerde yine aynı haberlere tanık olacağız.
Kurbanlık boğalar ve koçlar kaçacak, ahali caddelerde onları kovalayacak...
Binlerce acemi kasap, kurbanı keseyim derken kendini kesip hastanelere koşacak...
Bazıları kan kaybından can verecek, hayvanın canını alayım derken kendi canından olacak.
Kurbanlıklar bıçak vurmayı bilmeyen bir sürü acemi herif yüzünden işkence çektirerek öldürülecek.
İstanbul Boğazı ve bütün akarsular kan gölüne dönecek.
Kurban etlerinin ve derilerin paylaşımında yine kavgalar çıkacak.
Hayvanların iç organları kesimden sonra ortalıkta bırakılacak.
yüzyıla yakışmayan ilkel manzaralar...
Yine de iyi tatiller!”

★★★

Şimdi “Bayramın Kanları” başlıklı yazımı özetliyorum. Tarihi 14 Eylül 2016:
“Her kurban bayramında aynı rezaleti, aynı ilkelliği yaşarız ama hiç kimsenin ve hiçbir yetkili makamın önlem almaya niyeti yoktur.
Açıkta ve özellikle de çocukların gözleri önünde kesilen kurbanlar...
Parklarda, yol kenarlarında, apartman bahçelerinde...
Ortalığın kan deryasına dönüşmesi, atıkların ortada bırakılması...
Ve acemi kasaplar... Her yıl aynı kepazelik...
Geçen yıl yaklaşık dört bin kasap bıçağı hayvandan kaydırıp kendini kesti ve hastanelik olmayı başardı!
Kentlerin ana yollarında kaçan kurbanlık hayvanları, özellikle boğaları kementle, karate hareketleriyle kovalayanları, yakalayınca hırsından tekme atanları, hayvana yumruk vuranları bile görmüşsünüzdür.
Kurban kestirmek için hayvanlara yapılan işkenceler yine korkunçtu ve bu rezillik hiçbir zaman bitmeyecek. Oysa Türkiye’de artık bunun uygar yolları var.
Çeşitli kurumlar ve vakıflar, kurbanı sizin adınıza vekaletle kestiriyor.
Siz parasını banka hesabına yatırıyorsunuz, onlar bütün dini gerekleri yerine getirip kesimi mezbahalarda veya toplu kesim yerlerinde yaptırıyor.
Ama gel de bunu hayatının her aşamasında ilkellikten yana olanlara anlat!
Başarmanız, onları ikna etmeniz asla mümkün değildir.”

★★★

Şimdi ise “Bayram Geliyor Dikkat” başlıklı, 29 ağustos 2017 tarihli yazım. Üç yıl üst üste her kurban bayramı öncesinde uyarmışım ama değişen bir şey yok.
“Kurban bayramı bizde çok ilginçtir. Şimdi bayram tatilinde neler olacağını kısaca anımsayalım. Bunları bilmek için kâhin olmaya gerek yok.
Bayramın ilk gününden itibaren televizyonlarda zaten izleyeceksiniz!
Binlerce acemi kasap ellerine geçirdikleri bıçaklarla kurbanlık hayvanlara gaddarca yumulacak. Bu kasaplar kurban yerine kendilerini kesecek.
Hastanelere yaralı akını olacak, Türkiye genelinde binlerce kişi orasını burasını kesmiş, bıçağı kendisine saplamış olacak.
Hayvan kesmenin nasıl olması gerektiğini bilmeyen bu acemilerden bazıları kesik ve kan kaybı sonucu ölecek.
Hayvanlara zulüm yapılacak, işkence çektirilecek.
Acemi kasaplardan kaçmayı başaran büyükbaş kurbanlıklar caddelere, sokaklara, tarlalara yayılacak.
Onların peşine düşen kalabalığın bir bölümü kement atacak, bazıları hayvana çelme takıp düşürmeye, bazıları ise sopayla vurup yere yıkmaya çalışacak.
Hayvanların bir bölümü kent merkezlerine yakın yerlerde ve otoyol kenarlarında  kesilecek, atıkları ortada bırakılacak, ortalık kan gölüne dönecek, inanılmaz bir çevre kirliliği yaratılacak.
Biz her kurban bayramını böyle kutlarız, bunları yaşarız!
Yenisi geldi, hazır olun!”

★★★

Evet, gerek ulusal ve gerekse dini bayramlarımız artık ikinci planda. Önce tatil günlerinin sayısı geliyor.
Tanıdıklarım var, gelecek yılın takvimi ellerine ulaştığında ilk iş olarak tatil günlerine bakıyorlar...
- Tüh be, şeker bayramı hafta sonuna geliyor!
- Oh be, kurban bayramı Salı günü. Hükümet yarım gün verirse dokuz gün tatil...
- Cumhuriyet bayramı ne güne geliyor?
Bayramların önemi, içerdikleri tatil günlerine endeksli!
Yeni bir tatil bayramınız daha kutlu olsun, hayırlı olsun!