Sevgili okurlarım, bu ülke tam tamına 17 yıldan bu yana AKP iktidarı tarafından yönetiliyor ve bu uzun yılların hepsinde, baştan sona Recep Bey var.
Kısa bir süre milletvekili, sonra başbakan...
Ve en son aşamada hem cumhurbaşkanı hem de partisinin genel başkanı olarak karşımızda.
Bakmayın siz o görkemli Saray kurullarına, danışmanlar ordusuna falan filan, her şeyi A’dan Z’ye o yönetiyor, her kararı o veriyor.
Yanında yer alan görevlilerin çoğu göstermelik.
Recep Bey her olayı, her konuyu tek başına yönetiyor ki, akıllara durgunluk veriyor.
Örneğin taksiciler derneği yetkilileri tarafından birkaç gün önce açıklama yapıldı:
“Sayın cumhurbaşkanımız taksi ücretlerine İstanbul seçimi sonrasında zam yapılmasını kabul etti!”
Allah rızası için söyleyin...
Taksi ücretleri konusunda bile karar vermek cumhurbaşkanının üzerine görev midir?
Belki de haklı çünkü kalabalık oluşturan alt kadrolarına güveni yok.

★★★

Şimdi gelelim iki gün önce açıkladığı yeni paketimize...
Yargıda çok önemli reformlar yapılacakmış.
Türkiye’de yargının çöktüğünü, adalete olan güvenin kaybolduğunu hepimiz biliyoruz.
Bunun yüzlerce nedeni var.
Bundan önce de bazı paketler açıklandığını ama hiçbirinin gereklerinin yerine getirilmediğini öncelikle iyi bilelim.
Bu kaçıncı paket!..
98 sayfadan oluşan bu pakette yer alan hususların bazılarına elbette destek veririz de, işin sonrası acaba nasıl gelecek?                                
Öngörülen önlemler ne zaman ve nasıl somutlaşacak?
Anayasa değişecek mi?
Hangi yasalar değişecek?
Paket Meclis’e yasa tasarıları olarak mı gelecek yoksa kanun hükmünde cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile mi?

★★★

Raporda belirtildiğine göre, bu öneriler hazırlanırken geniş kesimlerin görüşü alınmış.
Kimlerden alındığını bilmiyoruz, hiç duymamıştık!
Bildiğimiz kadarıyla Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’ndan alınmış...
Bu arkadaşın da çizgisinin giderek değiştiğini, iktidarın yörüngesinde dolandığını, emrindeki lüks otel ve restoranları kendi amaçları doğrultusunda  kullandığını hukuk çevreleri çok iyi biliyor.
Bir soru:
Böylesine önemli bir yargı reformu konusunda örneğin CHP’nin, ana muhalefet partisinin görüşü alındı mı?
Alınmadı!

★★★

Paketle ilgili düzenleme çalışmalarının ne zaman ve nasıl başlayacağını bilen hiç kimse şu anda yok.
Bu paketin bir göz boyamaca olmamasını, üzerinde başta Meclis olmak üzere çok ciddi çalışmalar yapılmasını dilerim.
Size daha başka bir şey daha söyleyeyim...
Reform paketi aslında Türk kamuoyunu değil, Avrupa Birliğini tatmin etmek amacıyla gündeme getirildi.
AB’den koptuk. AB hayallerimiz (!) yıkıldı gitti.
AB tarafından daha birkaç gün önce yapılan açıklamada bu durum doğrulandı.

★★★

Şunu hepimizin çok iyi bilmesi gerekiyor...
AB ve bütün Batı dünyası, Türkiye’de yargıya ve adalete güvenmiyor. Bu konudaki eleştirileri ve baskılarını neredeyse her gün izliyoruz.
Eleştiri oklarının hedefinde iki temel kavram var:
- Türkiye’de insan hakları.
- Fikir ve ifade özgürlüğü.
Türk devleti ve Türk yargısı, bu iki kavram nedeniyle büyük yara almış ve saygınlığını büyük ölçüde yitirmiş durumda.
Bizi yönetenler de bunun farkında...
Nitekim dün gazetecilere konuşan Adalet Bakanı aynen şöyle dedi:
“İfadesinden, düşüncesinden ve eleştirisinden dolayı hiç kimsenin hapis cezası ve mahkûmiyet almadığı bir sistem inşa edeceğiz.”
Bir an önce gerçekleşmesini dileriz...
Zira bu suçlardan yargılanıp hapis cezası alan nice gazeteciler, avukatlar ve aydınlar  şimdi cezaevlerinde yatıyor.
Türkiye’nin üzerine yapışan “Adalet ve yargının çökmüşlüğü” kavramı ne yazık ki bir gerçektir.
Bir an önce giderilmesini herkes diliyor.