YSK’nın son kararından sonra AKP’nin son hamlesi nasıl gelişir bilinmez ama bence bu iş bitmiştir, bitmeli.
Öyle düşündüğüm için konunun dışına çıkayım dedim.
Şöyle ki; mazbatasını alan CHP’li belediye başkanlarının medyaya yansıyan ilk demeçleri ilgimi çekiyor.
Hemen hemen hepsi ‘Herkesi kucaklayacağım’ ya da ‘Önceliğim bana oy vermeyen bölgelere hizmet götürmektir’ diye söze başlıyor sonra da ‘İnşallah, maşallah’ ile sözünü bitiriyor.
Kur’an’a el basarak yemin edeni de olmuş.
Elbette sakıncası yok.
Elbette çok farklı başka örnekler var ama genel olarak yeni belediye başkanlarının büyük bölümü Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik söylemlerini unutmuşa benziyor.
Anlaşılan yeni türden bir ‘sol ve sosyal demokrat ideoloji ve kimlikler’ ortaya çıkıyor.
Belki de Türkiye, toptan merkeze taşınmak isteniyor.
Böyle bir yorum yapmak için erken olabilir ama telepati ve gazetecilik sezilerim bana bunu söylüyor.
Dönelim kucaklama işine.
Elbette belediye başkanları herkesi kucaklamalı.
Yaşanan bunca gerginlikten sonra yumuşama ve toplumsal barış için kucaklama kesin gereklidir.
Yeni başkanlar hiç kimseden intikam almak için iş yapmamalı ve yapmayacaktır.
Yeni başkanlar kesin şeffaf ve yüzde yüz temiz iş yapmalı.
Ama hiçbiri ve dolaysıyla CHP yönetimi 25 yıldır iktidar olamayan İstanbul ve Ankara halkının duygularını görmemezlikten gelemez, gelmemeli.
Hiç kimse 25 yıla rağmen olağanüstü sabır ve herkesin bildiği tüm baskılara rağmen partiye, adaylarına ve ülkeye sahip çıkan insanların duygularını yani sevinçlerini görmezlikten gelemez, gelmemeli.
Yeni başkanlar öncelikle bu insanları onurlandırmak zorundadır.
Yeni başkanlar kendilerine her gün saldıran rezil gazeteci ve çevrelere değil; sahip çıkan ve tüm baskı ve tehditlere rağmen destek veren gazetecilere, aydınlara, sanatçılara ve partinin genç militanlarına sahip çıkmalıdır.
Özellikle o militan ve heyecanlı kadınlara.
Onlar olmadan, CHP belki de birçok yeri kazanamazdı.
Yeni başkanlar herkesi kucaklasın ama öncelikle onları başkan yapanları kucaklayıp sımsıkı ve coşkuyla sarılmalıdır.
Umarım yeni başkanlar her zaman ve her yerde bolca bulunan o oportünist, ikiyüzlü ve kişiliksiz tiplerin oyununa gelmez.
Yeni başkanlardan herkes bir şeyler bekliyor ve bekleyecek.
Yeni başkanlar klasik anlamda hizmet yerine herkesi şaşırtacak olağanüstü büyük işler başarmalıdır.
Yeni başkanlar kendi şehirlerinde başardığı ölçüde CHP’nin ilk seçimde iktidar olma şansı artacaktır.
Yine olağanüstü bir performans gösteren Meral Akşener liderliğinde İYİ Parti ile birlikte.
Millet İttifakı artık etkin ve güçlü bir birlikteliğe dönüştü.
Kürt kökenli seçmenlerin de destek verdiği bu birliktelik AKP için büyük bir tehlike ama demokrasi için çok güçlü bir güvence.
16 Nisan 2017’de yeni Anayasa’ya ‘Hayır’ diyenler, son seçimde muhalefete oy vermiştir.
Yani demokrasiye sahip çıkmıştır.
Yani AKP’nin demokrasiyi ortadan kaldırma çabalarına ‘Hayır’ demiştir.
Onlar ‘Hayır’ deyince umutlar yeniden canlanmıştır.
Umutlar yeşerince dostluklar kazanacaktır.
Yüzde 25 oyla İstanbul’da kazanan ve 25 yıldır bu kenti yöneten AKP,  yüzde 49 oyla kazanan Ekrem İmamoğlu’nun başarısını kabullenmelidir.
Hiç kimsenin hayal edemeyeceği kadar önemli bir kenti bırakmak elbette kolay değil ama demokrasi böyle bir şey.
Tam da AKP’nin demokrasiyi rafa kaldırmaya hazırlandığı bir sırada.
Tarihi iyi okuyanlar demokrasinin herkese lazım olduğunu anlayacaktır.
İmamoğlu İstanbul’u alıp Suriye’nin bir vilayeti yapmayacaktır.
İstanbul içinde yaşayanların ve genel olarak tüm Türkiye’nin kara sevdasıdır.
Bu sevda yüceldikçe herkes mutlu olacaktır.
Elbette birileri de kaybedecektir.
Başbakan eski Yardımcısı, AKP kurucusu ve şimdi de CHP Konya Milletvekili olan Abdüllatif Şener; İstanbul’da 25 yıllık rantın 3 trilyon dolar olduğunu söyledi.
Yeditepeli kentin her yeri altın.
Altınlar bitince Başakşehir ortada kalır.
Lig de kendine gelir.
Vatan millet kurtulur, demokrasi kazanır.
Demokrasi kazanırsa Arap İslamcılarının hilafet ve saltanat hevesleri Topkapı surlarına çarpar, dağılır.
Onlar dağılınca bu ülkede her şey düzelir, demokrasi kazanır.
‘mı’sı da olmaz.